TÜSİAD AKP'nin kuruluşundan iktidara geliş sürecine, hatta şu ana kadar ki icraat dönemine kadar hep iktidarın yanında oldu.
Hatta o kadar ki, TÜSİAD ile AKP arasındaki diyalog bazı eski merkez sağ liderlerini kıskandıracak kadar.
Bunda AKP kadrosunun içine girdiği değişim süreci çok etkili oldu.
AKP yeni imajı ile TÜSİAD'ın dalga boyunda yer aldı.
Ortak dalga boyu ABD-AB-IMF= Küresel sermayeyi ürkütmeme duygusuydu.
AKP, bir yıla varan iktidar sürecinde de tabandan gelen sızlanmalara, öfkelenmelere aldırmadan, kimi zaman işçiye, kimi zaman memura, kimi zaman gurbetçi tabanına çatma pahasına "dışa ayarlı" çizgisinden taviz vermedi.
Tezkere sürecinde ABD ile AKP Meclis grubu arasında gerilen ilişkilerde TÜSİAD arabulucu oldu.
O zaman TÜSİAD hararetle Irak'a Türk askeri göndermeyi savunuyordu.
Bugün ise AKP, hararetle ABD'nin yanında yer almak isterken TÜSİAD, Irak'a asker göndermeye karşı çıkınca kafalar iyice karıştı.
Hele hele AKP'nin Başbakan'dan sonra iki numaralı ismi olan Dışişleri Bakanı, Gül'ün patronlara tepki olarak sarfettiği "arkalarında Türkiye'nin dışında bazı güçler var, bunları biliyoruz" sözleri beklenmedik hamleydi.
TÜSİAD bu itham karşısında bir müddet suskunluğa bürünürken yarım ağız cevap verdi:
"Bu gün Türkiye'de asker dahil herkes Avrupa Birliğine "evet" diyor ve onun gereklerini yerine getirmeye çalışıyor. Kim asker gönderilmesini isteyebilir ki. Ama gönderilecekse ve bu arada bizim de hedefimiz AB'ye girmekse, AB kriterlerine de bakmamız gerekir".
TÜSİAD'ın bu light cevabı iktidarla kayıkçı kavgası içinde oldukları kuşkusu uyandırıyor.
TÜSİAD asker göndermeme fikrinde samimi olsaydı, Gül'ün bu ithamına karşılık şu cevabı verebilirdi: "Irak'a asker göndermeye milletimizin tamamı karşı çıktığı halde Irak'a asker göndermekte ısrar edenlerin arkasında hangi dış güçler var acaba?"
Gerçekten de Abdullah Gül'ün TÜSİAD'a yönelik ithamı gülünç bir tartışmayı başlatmaya aday.
Savaşa karşı çıkanların arkasında diyelim ki AB var, peki Irak'a asker göndermek isteyenlerin arkasında kim var? ABD bile değil, ABD yönetimini eline geçiren "siyonist çete"
Öyle olduğu şuradan da belli ki, Türkiye'ye ABD'nin verdiği 8.5 milyar dolarlık kredinin verilebilmesi için bu çetenin onayı gerek.
Onun için bu polemiklere gülelim mi ağlayalım mı?
Hatta o kadar ki, TÜSİAD ile AKP arasındaki diyalog bazı eski merkez sağ liderlerini kıskandıracak kadar.
Bunda AKP kadrosunun içine girdiği değişim süreci çok etkili oldu.
AKP yeni imajı ile TÜSİAD'ın dalga boyunda yer aldı.
Ortak dalga boyu ABD-AB-IMF= Küresel sermayeyi ürkütmeme duygusuydu.
AKP, bir yıla varan iktidar sürecinde de tabandan gelen sızlanmalara, öfkelenmelere aldırmadan, kimi zaman işçiye, kimi zaman memura, kimi zaman gurbetçi tabanına çatma pahasına "dışa ayarlı" çizgisinden taviz vermedi.
Tezkere sürecinde ABD ile AKP Meclis grubu arasında gerilen ilişkilerde TÜSİAD arabulucu oldu.
O zaman TÜSİAD hararetle Irak'a Türk askeri göndermeyi savunuyordu.
Bugün ise AKP, hararetle ABD'nin yanında yer almak isterken TÜSİAD, Irak'a asker göndermeye karşı çıkınca kafalar iyice karıştı.
Hele hele AKP'nin Başbakan'dan sonra iki numaralı ismi olan Dışişleri Bakanı, Gül'ün patronlara tepki olarak sarfettiği "arkalarında Türkiye'nin dışında bazı güçler var, bunları biliyoruz" sözleri beklenmedik hamleydi.
TÜSİAD bu itham karşısında bir müddet suskunluğa bürünürken yarım ağız cevap verdi:
"Bu gün Türkiye'de asker dahil herkes Avrupa Birliğine "evet" diyor ve onun gereklerini yerine getirmeye çalışıyor. Kim asker gönderilmesini isteyebilir ki. Ama gönderilecekse ve bu arada bizim de hedefimiz AB'ye girmekse, AB kriterlerine de bakmamız gerekir".
TÜSİAD'ın bu light cevabı iktidarla kayıkçı kavgası içinde oldukları kuşkusu uyandırıyor.
TÜSİAD asker göndermeme fikrinde samimi olsaydı, Gül'ün bu ithamına karşılık şu cevabı verebilirdi: "Irak'a asker göndermeye milletimizin tamamı karşı çıktığı halde Irak'a asker göndermekte ısrar edenlerin arkasında hangi dış güçler var acaba?"
Gerçekten de Abdullah Gül'ün TÜSİAD'a yönelik ithamı gülünç bir tartışmayı başlatmaya aday.
Savaşa karşı çıkanların arkasında diyelim ki AB var, peki Irak'a asker göndermek isteyenlerin arkasında kim var? ABD bile değil, ABD yönetimini eline geçiren "siyonist çete"
Öyle olduğu şuradan da belli ki, Türkiye'ye ABD'nin verdiği 8.5 milyar dolarlık kredinin verilebilmesi için bu çetenin onayı gerek.
Onun için bu polemiklere gülelim mi ağlayalım mı?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014