İdlib'de tırmanan gerilimde Türkiye'nin sınırlarına yönelen sığınmacıların sayısının 1 milyona yaklaştığının ifade edildiği bir dönemde, daha önce 'kapıları açarız' diye Avrupa'yı sık sık uyaran Türkiye, sonunda dediğini yaptı.
Ankara, Avrupa'nın Türkiye'nin sırtındaki sığınmacı yükünü paylaşmaya yanaşmayan tavrından sonra ülkemizde bulunan sığınmacılardan Avrupa ülkelerine gitmek isteyenlere engel olmama kararı aldı.
Karardan sonra Türkiye'nin Avrupa ülkeleriyle olan sınırları sığınmacılarla doldu. Tüm Türkiye'den sığınmacı akını artarak devam ediyor.
Bence bu karar yerinde, ancak geç kalmış bir karardı.
Zira 4 milyona yaklaşan Suriyeli sığınmacı ve sayılarının tam olarak ne kadar olduğunu bilemediğimiz Afganistanlı, Pakistanlı ya da Afrika ülkelerinden yüz binlerce mülteci Türkiye'de bulunuyordu.
Suriyelileri memnun edemedik!
Özellikle Türkiye'deki Suriyeli sığınmacıların Avrupa'ya kapağı atmak için ettikleri mücadelelerini görünce, Türkiye'de kalmaktan pek memnun olmadıkları anlaşılıyor.
Hatta gazetecilerin mikrofon uzattığı bir Suriyeli sığınmacı, Türkiye'de kıymetlerinin bilinmediğini dahi ifade ediyordu.
Bir başka Suriyeli sığınmacının dedikleri ise çok daha dikkat çekiciydi.
Avrupa'ya ulaşmak için sınıra doğru giden bu sığınmacı aynen şunları söyledi: "Türkiye'de çok Suriyeli var. Bundan dolayı Avrupa'ya gitmek istiyorum."
Yani 4 milyonluk bir Suriyeli nüfusu barındıran Türkiye'de Suriyeliler bile Suriyelilerden rahatsız. Hal böyleyken vatandaşların Suriyelilerden rahatsız olması çok çok normal değil mi?
İşte böyle bir ortamda alınan karardan sonra Türkiye'yi terk eden sığınmacıların sayısının tam olarak kaç olduğu konusunda net bir bilgi yok.
Hükümet cenahının açıklamalarına bakılırsa şu ana kadar 100 binden fazla sığınmacı Avrupa'ya geçti. Ne kadar giderlerse o kadar iyidir.
Bu aşamadan sonra Türkiye'yi terk eden sığınmacılar bir daha asla Türkiye'ye sokulmamalıdır.
Avrupa telefona sarıldı
Avrupalı liderler, şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı telefonla arayarak, kapıları kapatıp sığınmacıları Türkiye'de tutmaya devam etmesini talep ediyorlar.
Sığınmacıları karşılarında gören Avrupalılar, daha önce ağzını açmadıkları euro kesenin ağzını da açabilirler. 10-15 milyon Euro gibi ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Merkel'le pazarlık yaptığını açıkladığı 25 milyon euro gibi paralar da önerebilirler.
Ancak Sayın Erdoğan, dün yaptığı konuşmada, "Topraklarında 3.7 milyon, sınırları dibinde 1 milyonu aşkın kişinin yükünü tam 9 yıldır tek başına Türkiye üstleniyor. 'Kapıları kapatın' diyorlar. O iş bitti, şimdi Batı hesap verecek" dedi.
Umarım, sözünün arkasında durur Sayın Erdoğan ve Avrupa'ya gitmek isteyen sığınmacılara engel olma yanlışına yeniden dönmeyiz.
Çünkü para için atılacak bir geri adım, millet ve devlet olarak sığınmacı yükünü taşımaya devam edeceğimiz anlamına gelir ki, bunu aklı başında olan hiçbir vatandaşın gerçekten istediğini zannetmiyorum.
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024