Gazi Mustafa Kemal Atatürk

Yaptığı kahramanlıklarla ismini tarihe nakşetmiş olan ulu önderimiz Mustafa Kemal ferasetli bir devlet adamı, cesur bir liderdir. 
Zahiri ve batıni ilimler şahsında vücut bulmuştur. Türkoloji alanında zirve şahsiyet Ord. Prof. M. Fuat Köprülü, Atatürk'ü "eşsiz bir kahraman" olarak niteler (M. Fuat Köprülü, "Eşsiz Bir Kahramanın Doğuşu", Türk Kültürü Dergisi, Atatürk Sayısı, Yıl X, Sayı 109, s.7-11). 
Günümüzün basiretsiz siyasi algısına, sözde dindarım diyenlerin deccal fitnesine maruz kalan aziz milletimiz ise hiç olmadık yere çirkin ithamlarda bulunmaktalar. Lâkin Mustafa Kemal'i dinsizlikle suçlayanların hali ortada; Mustafa Kemal ne bugün dindarım diyenler gibi domuz etini serbest bırakmış, ne zinayı suç olmaktan çıkarmış ne de yanmaz kefeni yanmaz terlikle kombin yapıp piyasaya sürmüştür. 
Mustafa Kemal yalnızca vatanı için milletinin refahı için çalışmıştır. Kendisi de bununla ilgili olarak "Ben amel Müslüman'ı değil, cihat Müslüman'ıyım" der. Ayrıca "Hz. Muhammed, Allah'ın birinci ve en büyük kuludur. O'nun izinde bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim, senin adın silinir; fakat sonsuza kadar O ölümsüzdür" diyen de Mustafa Kemal'dir. (Atatürk Düşüncesinde Din ve Laiklik, sayfa 127). 
Bizim liderimiz Mustafa Kemal sıradan bir lider değildir. Türk Edebiyatı Tarihçiliğinde ün yapmış olan Ahmet H. Tanpınar, Atatürk'ü "mucizeli insan" olarak niteler. (Atatürk'ü Anarken (10-17 Kasım 1960), Milli Eğitim Basımevi, Ankara, 1960). Ve kendisine olan hayranlığını dile getirir.
İngiliz generalin Mustafa Kemal için söylediği şu cümleler çok anlamlıdır; "Ben şimdiye kadar on beş hükümdar ve cumhurbaşkanı ile özel ve resmî konuşmalar yaptım. Bu geceki kadar ezildiğimi hatırlamıyorum. Mustafa Kemal'de büyük bir ruh kudretinin esrarı var." (Sir Charles Townshend).
Ayrıca, 1933-1939 yılları arasında İngiltere'nin Türkiye Büyükelçisi olarak görev yapan Sir Percy Loraine, 10 Kasım 1948 günü Atatürk'ün vefatının 10. yıldönümünde, BBC Radyosu'nda çok şaşırtıcı bir konuşma yapmıştır hatta İngiliz diplomatın Atatürk hakkındaki bu tarihi tanıklığı 18 Kasım 1948 günü The Listener Dergisi'nde "Kemal Atatürk as I Knew Him"  başlığı ile ayrıca basılmıştır. (Bkz. Esra Sarıkoyuncu Değerli, "Bir İngiliz Diplomatın Gözüyle Mustafa Kemal Atatürk", Atatürk Araştırma Dergisi cilt XXIII, Sayı 67-68-69, Mart-Temmuz-Kasım 2007, s.209). 
Bu diplomatın Atatürk'le ilgili düşünceleri şöyledir: 
"Seçkin bir adamdı; eşine kolay rastlanmayan bir adam. Tehlikeden korkmaz, güçlüklerden yılmak nedir bilmezdi. İçgüdü gibi bir şeyin yardımıyla (buna bir ad bulamıyorum çünkü başka kimsede görmedim) bir meselede neyin önemli, nelerin önemsiz olduğunu çarçabuk ve kolayca kestirirdi."
İngiltere Büyükelçisinin, siyasilerin ve daha nice ilim adamlarının Mustafa Kemal'de anlam veremediği bu gücü, İngiliz diplomatın içgüdü diye tabir ettiği bu durumu yalnızca bir kişi açıklayabilmiştir; Prof. Dr. Haydar Baş!
Mustafa Kemal'in ana ve baba tarafından Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin Efendilerimize dayanan mübarek bir soya sahip olduğunu, Mustafa Kemal'in yedi yaşında Kur'an-ı Kerîm'i hatmettiğini, sekiz yaşında hafız-ı kelam olduğunu, Allah'ı zikrederken kan-ter içinde kaldığını, "Ne Mutlu Türküm Diyene" sözünden "Ne Mutlu Müslümanım" sözünü kastettiğini, yetmiş iki milleti kardeş yaptığını, Eskişehir'deki Mihalıççık Camiini cebinden verdiği 5 bin lira ile tekrar yaptıran bir Atatürk'ün bizim liderimiz olduğunu söyleyen de, bu örtülü hakikati yaptığı çalışmalarıyla gün yüzüne çıkararak sır perdesini aralayan da Prof. Dr. Haydar Baş'tır.  
Mustafa Kemal'i anlamak Hacı Bektaş'ı anlamaktan, İmam Ali'nin yolundan, Ehl-i Beyt'i tanımaktan, Resûlullah'ın duasından geçer.
Zilletteki lezzeti bırak ey milletim, gel Mustafa Kemal gibi Ehl-i Beyt diyelim?
Selam, sevgi, hürmet ve dua ile?