1 Haziran günü Bahçelievler Belediye Başkanı'nın gelini, 6 aylık bebeğiyle Adalar'a gidiyor. Dönüşte kocası, Kabataş iskelesinin karşısına geçip, beklemesini istiyor. O sırada Başbakan da, Dolmabahçe'deki çalışma ofisine geliyor. (Dolmabahçe, Kabataş arasını dikkate alın). Ortam kalabalık. Göstericiler de o bölgede?Gerisini Gelin Hanımın, Taraf gazetesinden Elif Çakır ile yaptığı röportajdan dinleyelim; "? Elimde bebek arabası yolun karşısına geçtim. Ve beklemeye başladım.Bir anda 'Bakın Tayyip'in... burada, gelin onu...' diyen sesler duydum ve arkama baktığımda 25-30 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim kadınların, bana karşı öfkeli bakışlarını görünce benden bahsettiklerini anladım.Ne olduğunu anlayamadığım bir anda üzerleri çıplak, elleri deri eldivenli, başlarında tuhaf bantlı 70-100 kadar adamın ortasında kaldım.Bebek arabam elimden gitti. Bir kadın "Ne geldiyse bu ülkenin başına bunların başörtüsü üzerinden geldi, vurun şuna" deyince, bir adam arkamdan tekme tokat vurmaya başladı.Sonra bağırmaya başladılar. Devrim yaptıklarını, ihtilal yaptıklarını, ülkeyi bize teslim etmeyeceklerini, Erdoğan'ı asacaklarını, Erdoğan'ı da hepimizi de tek tek...Bir taraftan "Bu ülkenin gerçek sahibi biziz, anladınız mı ulan" diye bağırıyorlar, bir taraftan tekmeliyorlardı."Kutsal başörtüymüş, görün bakalım kutsalı, size neler yapacağız" diyerek aklınızın bile almayacağı şekilde küfrettiler, vurdular, vurdular... 'Asacağız Erdoğan'ı anladın mı' diye bağırdılar.Hangi birini söyleyeyim, nasıl anlatayım yaptıkları küfürleri. Bir amcaydı sanırım müdahale etmeye çalıştı, onu da öldüresiye dövdüler kızıyla birlikte.Sonra uzaklaştılar. İnönü stadına doğru uzaklaştılar. O sırada tamamen kendimi kaybettim. Ondan sonra ne olduğunu hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde üzerim idrar kokuyordu. Yerimden kalktım bebeğimi bulmaya çalıştım?"Aynı konuyu Yeni Şafak'tan Abdülkadir Selvi'de gündem etti. Ama kimse "nasıl yani?" diye sormadı, sorgulamadı. "Nasıl yani?" ye geçmeden benzer bir olay da Eskişehir treninde olmuştu. Ali İsmail adlı gencimiz Eskişehir'de, Gezi eylemlerine katıldı ve ağır yaralandı. Hastanede komada. Kim yaraladı? Vali ve hükümet, emir verdikleri kolluk kuvvetlerine toz kondurmuyor ve provokasyona dikkat çekiyorlar.Olay bölgesini 40 kamera görüyor. Ama devlet, biz görmedik, diyor. Sonra kameralar inceleniyor ve kameralarda bazı bölümlerin silindiği tespit ediliyor. Gerisini biliyorsunuz?İşte İsmail daha komadayken Barolar Birliği Başkanı Profesör Metin Feyzioğlu iki arkadaşıyla İsmail'i ziyarete geliyorlar. Ziyarette kimlerin olduğu kayıtlı. Trenle Ankara'ya dönerken Metin Feyzioğlu cep telefonuyla konuşuyor. Arayan yabancı bir gazeteci, konuşma İngilizce. Konu Gezi Parkı olaylarındaki polis şiddeti.Bir kadın (eski bir AKP milletvekilinin eşiymiş) kalkıyor ve Feyzioğlu'nun yanına geliyor. Bir müddet konuşmayı dinledikten sonra başlıyor bağırmaya ve "Yalan söylüyorsun, polis kimseye zarar vermiyor, hem bunları söyleyeceksin, hem de bizim yaptığımız hızlı trene bineceksin, git kara trene bin?"Feyzioğlu; "Lütfen, insanların telefonda konuştuklarına müdahale edemezsiniz" diyor. Kadın susmuyor. Hem söylenmeye devam ediyor, hem de cep telefonuyla Feyzioğlu'nun fotoğrafını çekmeye çalışıyor. O sırada, önlerde oturan bir adam müdahale ediyor, "Utanmıyor musunuz tek başına bir kadına yüklenmeye" diyor!Aynı gün, söz konusu kadın, yaşadıklarını sosyal medyada paylaşıyor. "Hızlı trende vatan haini? Beni de linç edeceklerdi ama Allah ayaklarına dolandırdı" diyor.Bu kadın, savcılığa suç duyurunda da bulunuyor. Metin Feyzioğlu hakkında "hakaret"ten, barolar birliği yönetim kurulu üyeleri Sabri Çepik ve Kürşat Karacabey hakkında "yaralamaya teşebbüs"ten soruşturma açılıyor.Bu bayanın gözünden kaçan ise kendisini yaraladığını iddia ettiği Sabri Çepik trende yok. Sabri Çepik o saatlerde Barolar Birliği'yle yürütülen bir proje için, Adalet Bakanlığı'yla toplantıda. Tabi malum medya için ayrıntılar önemli değil. Birinci sayfadan "Başörtülü kadına saldırdılar, kucağında çocuğuyla dövdüler, trende linç girişimi vs. başlıklarıyla satışta. İyi satıyorlar doğrusu? (Trende başörtülüye saldırı, olayının bilgilerini, Hürriyet'ten Yılmaz Özdil'in 24 Temmuz tarihli yazısından aldım)Bu olaylar yaşandı veya yaşanmadı pek de önemli değil. Önemli olan "Ne yapılmak isteniyor ülkemizde?" Reyhanlı'da, Cumhuriyet tarihinin en büyük terör eylemi gerçekleşiyor. İlçenin bütün mobeseleri kayıt dışı. Neredeyse gündeme bile getirilmiyor. Kabataş'ta, bir vatandaş örtülü olduğu için dövüldüğünü iddia ediyor. Bu bayan bir anne ve çocuğu da yanında bulunuyor. Kendisine saldırdığını iddia ettiği kişilerin giyiminden, kuşamından, kafalarına taktıkları bantların renginden, sarf ettikleri sözleri vs. bütün ayrıntılarıyla birlikte anlatıyor. Yani hafıza yerinde. Ama ne hikmetse bu anne, çocuğunu en son hatırlıyor!..Kabataş, İstanbul'un önemli mekanlarından. Attığın adım bile kayıtta. Valilik açıklıyor; Mobese kayıtlarında böyle bir olay görmedik. Sonra Başbakan, İstanbul'a her geldiğinde, yol güzergâhında her 100 metrede bir polis ekibi, üst geçitlerde 3, 4 polis memuru oluyor. Ama Dolmabahçe ve Kabataş'ta in, cin top oynuyor öyle mi!.. Vahim olan ise Başbakan'ın provokasyona gelmesiydi. Başbakan ne demişti; "Bu olaylarda benim çok önemli bir yakınımın gelinini, İstanbul'da Başbakanlık Ofisi'nin yakınında, yanında altı aylık çocuğu ile yerlerde süründürdüler, taciz ettiler."Valilik ne diyordu; Böyle bir olaya rastlamadık?Eskişehir'de bir genç darp edilerek komalık ediliyor sonra ölüyor. Vali araştırmadan, soruşturmadan, bu olayın polisle alakası olmadığını açıklıyor. Hükümet, Vali'nin arkasından gidiyor. Ya hu! İnsan bir bakar, araştırır? Bu işler bu kadar basit mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Futbolda ara transfer dönemi bitti, siyasette devam ediyor / 25.02.2025
- CHP ve İmamoğlu’ndan başka gündeminiz yok mu? / 24.02.2025
- Haftanın artıkları / 23.02.2025
- Zenginlik de, fakirlik de kutsal değildir / 22.02.2025
- Asrın lideri toplantılara davet edilmedi / 21.02.2025
- İhanet çalıştayı Devlet Bahçeli’ye yazar / 20.02.2025
- İktidara gıcıklık olsun diye yazmıyoruz / 19.02.2025
- TÜSİAD neden şimdi konuştu, Apo’yu neden konuşmadı? / 17.02.2025
- Kültür Bakanı kimin kültürünü canlandırıyor? / 16.02.2025
- Ahir zaman hadislerinin muhatabı kim? / 15.02.2025
- CHP ve İmamoğlu’ndan başka gündeminiz yok mu? / 24.02.2025
- Haftanın artıkları / 23.02.2025
- Zenginlik de, fakirlik de kutsal değildir / 22.02.2025
- Asrın lideri toplantılara davet edilmedi / 21.02.2025
- İhanet çalıştayı Devlet Bahçeli’ye yazar / 20.02.2025
- İktidara gıcıklık olsun diye yazmıyoruz / 19.02.2025
- TÜSİAD neden şimdi konuştu, Apo’yu neden konuşmadı? / 17.02.2025
- Kültür Bakanı kimin kültürünü canlandırıyor? / 16.02.2025
- Ahir zaman hadislerinin muhatabı kim? / 15.02.2025