İstanbul'da devası bir bina yaptılar. Adına 'İstanbul Finans Merkezi' dediler ve açılışını Sayın Erdoğan yaptı.
Sayın Erdoğan'ın açılışta yaptığı konuşma ve verdiği örnek, bu binanın ne işe yarayacağını da haber veriyordu.
Evet, binanın adı 'İstanbul Finans Merkezi' ama asıl adı kapitalizmi ayakta tutma, faiz sistemine devam etme, para karşılığı para satma, zengini daha zengin yapma, elinde bir miktar parası olanın parasını, elinde alma merkezidir.
Sayın Erdoğan, 'İstanbul'u bir finans merkezi haline getireceğiz demiştik' dedi ve Osmanlıyı örnek gösterdi: "Osmanlı'da bu işin merkezi Galata'ydı'.
Osmanlıyı yıkıma götüren ayaklardan bir tanesi de Galata idi Galata Bankerleri idi.
Kimdir Galata Bankerleri?
Tarihçilerin yazdıklarına şöyle kabaca bir baktım. Osmanlının her türlü imtiyazı verdiği zenginleşmiş Gayri-Müslümlerin oluşturduğu topluluğun adı.
Osmanlı ilk borcu 1854 yılında alıyor ve bu tarihten 1923'e kadar 69 yılda 41kez dış borç anlaşmasına imza atıyor.
İşte bu 69 yılda Galata Bankerleri altın çağını yaşıyor. Nasıl? Gerek Osmanlıya borç vererek ve gerekse Avrupa finans çevreleri ile bağlantıların kurulmasına aracılık ederek.
Bugünkü bankalar gibi o günde Galata bankerleri yüksek faizle devlet kurmalarına, esnafa, memurlara, saray mensuplarına, kısacası maddi sıkıntıya düşenlere borç para vererek, çok büyük rantlar elde ediyorlardı. Yani yasal tefecilik yapıyorlardı.
Öyle ki ilk borcu aldıktan 21 yıl sonra 1875'te borcu ödeyemiyorum, diyerek iflasını açıklayan Osmanlı'yı bu zor durumdan Galata Bankerleri kurtarıyor!
Nasıl? Bu iyi bir şey mi? Galata Bankerleri neyi karşılığında bu icraatı yaptılar?
Osmanlı hükümeti ile Galata Bankerleri arasında Rüsum-ı Sitte (altı dolaylı vergi) anlaşması yapılır. Yani üç kıtada at koşturan Osmanlı Devleti, Gayri-Müslümlere, Müslümanlardan vergi toplama izni verir.
Meşhur Galata Bankerleri
Levanten (Hıristiyan) Galata Bankerleri
Lorando Ailesi
Tubini Ailesi
Baltazzi Ailesi
Corpi Ailesi
Stefanoviç Ailesi
Shilizzi Ailesi
Negroponte Ailesi
Coronio Ailesi
Alberti Ailesi
Yahudi Galata Bankerleri:
Camondo Ailesi
Fernandez Ailesi
Rum Galata Bankerleri:
Mavrokordato Ailesi
Zarifi Ailesi
Ermeni Galata Bankerleri:
Köçeoğlu Ailesi
Mısırlıoğlu Ailesi
Özetle 1912 yılı itibarıyla İstanbul'daki bankerlerin hepsi gayrimüslimdi.
1854'ten 1923'e kadar 69 yılda 41kez dış borç almış ve iki kez moratoryum (iflas) açıklamış, bu iflasları daha büyük iflaslara yol açacak borç imzaları ile kapatmaya çalışmış ve borcunu ödeyemeden paylaşıma tabi tutulmuş bir devlet olarak tarihe geçmiştir Osmanlı devleti.
Tabi Osmanlı sadece borçlanmıyordu. Elindekilerini de devrederek ekonomi sahasından çekilmişti.
"1915'te Osmanlı'da 283 fabrika vardı. 149'u İstanbul'da, 61'i İzmir'de 73'ü diğer şehirlerde idi.
Fabrikalardaki sermaye dağılımı şöyle; %50'si Rum, %20'si Ermeni, %5'i Musevi, %10 diğer yabancılar, %15'i Müslüman Türk.
283 fabrikada toplam 15.000 işçi çalışmakta idi. Nitelikli işgücü gerektiren sanayideki işgücü dağılımında bile Türkler %15 oranında istihdam edilmekteydi. (Bilgiler Doçent Hatice Bahar Aşcı'nın, 'Türkiye'nin 150 yıllık borç serüveni' adlı doktora tezinden derlenmiştir)
Sayın Erdoğan ne demişti?
'İstanbul'u bir finans merkezi haline getireceğiz demiştik… Osmanlı'da bu işin merkezi Galata'ydı… Tarihte İstanbul nasıl bu ülkenin finans merkeziyse, işte şimdi de yeniden bu finans merkezi olma görevini üstleniyor."
Osmanlı kadar borçlandılar
İktidar partisinin en yaygın sloganı 'yüz yılın işini 20 yılda yaptık' şeklinde.
Bence eksik! 80 yılda yapılan dış borcun üç kat fazlasını 20 yılda yaptık, daha doğru olur zannındayım.
139 milyar dolar civarında devraldıkları dış borç şimdilerde 450 milyar doları geçmiş vaziyette. İç borç 2 trilyon TL'den fazla.
Vatandaşın, bankalara borcu 1 trilyon 500 milyar TL'yi geçmiş vaziyette ve 23 milyondan fazla icra dosyası var.
Dün Galata Bankerleri hem Osmanlıya, hem Saray'a, hem esnafa, vatandaşa faizli borç veriyordu. Netice malum.
Umarım bu finans merkezi de devlete ve millete faizle borç verip, malum sonu gerçekleştiren bir kurum olmaz.
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025