Her gün bir yerlerden FETÖ'cü bulup, çıkarılıyor. Merak ettiğim devletin her kanalına girmiş olan bu yapı Meclis'e hiç mi uğramadı?
Nerde bu ABD yapılanmasının siyaset ayağı? Siyasetçilere hiç mi yaklaşamadılar?
İşte o siyasetçileri her gün FETÖ mazeretiyle birilerinin yargılamasından, kendisine mazeret edinmesinden, hatta haklılık iddiasında bulunmasından, bundan rant kazanmasından bıktım, usandım.
Bugün hem cuma, hem Ramazan ve hem de oruçluyuz. Madem siyasi ayağına kimse yaklaşmıyor. Biz de lanetleşelim o zaman diyorum.
Sakın! Birilerinin dinimizde lanetleşme vs. yoktur gibi sözlerini kale almayın. Kur'an'da ve hadislerde kâfirlere, münafıklara, müşriklere, zalimlere, imandan dönenlere, Allah adına yalan uyduranlara, hakkı gizleyenlere, yetim hakkı yiyenlere, devlet malını iç edenlere vs. açık azap ile tehdit ve lanetleme vardır.
Küfürde olmalarına rağmen ısrarla 'biz haktan yanayız' diyenleri Allah'ın emri ile Peygamberimiz lanetleşmeye çağırmıştır.
Necran Hıristiyanları, "Biz de Allah'a inanıyoruz, bizler de iman ehliyiz" iddialarına karşın bizzat Allah (c.c) ayet göndermiş, lanetleşin, diye emretmiştir.
"Sana ilim geldikten sonra seninle tartışan olursa de ki; Geliniz çocuklarımız ve çocuklarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, canımızı ve canlarınızı çağıralım! Sonra lanetleşelim de, Allah'ın lanetinin yalancılara olmasını dileyelim." (Al-i İmran, 61)
Bu buyruğu alan Allah Elçisi, ikna olmayan Necran Hıristiyanlarını lanetleşmeye çağırdı. Onlar da kabul ettiler.
Belirlenen gün ve saatte buluşmak üzere ayrıldılar. O gün geldiğinde Necran Hıristiyanları, Hz. Peygamberin kalabalık bir toplulukla geleceğini bekliyorlardı.
Ama Medine'nin kapısı açıldı. O kapıdan beş nurlu yüz göründü. Evet, Hz. Muhammed lanetleşmeye ashabıyla değil Ehl-i Beyt'i ile gidiyordu.
Hıristiyanların büyüğü sordu; "Kim bunlar?" Ona dediler ki;
"Allah Elçisinin yanı başında olan amcaoğlu ve damadı, arkasından gelen kadın biricik kızı Hz. Fatıma, iki tarafında bulunan çocuklar da torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'dir."
Bu cevabı alan Hıristiyan büyüğü, o nurlu yüzlere iyice baktıktan sonra dedi ki; "Ant olsun Allah'a öyle yüzler görüyorum ki, eğer Allah'tan isterlerse dağları yerinden oynatırlar.
Ey Hıristiyan topluluğu! Eğer yok olmanızı istemiyorsanız, en iyisi bu yüzlerle lanetleşmeye yanaşmayınız ve İslam devletine vergi vermeyi kabul ederek Muhammed'le barışınız!" Böylece Hıristiyan büyükleri lanetleşmeden, vergi vermeyi kabul ederek oradan ayrıldılar." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali eserinden)
Bu ayette birçok hikmet var. Birisi Ehl-i Beyt'in kimlerden oluştuğu gerçeğidir.
Bir diğeri de batıl, haksız oldukları halde sırf dünyalık varlıklarını, hakimiyetlerini korumak için ısrarla hak olduklarını iddia edenlere karşı Allah'ın (c.c) açık tehdididir. (en doğruyu Allah bilir)
* * *
Bu mealde ben de madem bu ülkede FETÖ'ye hizmet ettiğini kabul etmeyen bir tane bile siyasetçi yok (!) o halde gelin lanetleşelim, diyorum.
Çünkü Gülen'in hangi amaçla devlet kadrolarına kim tarafından yerleştirildiğini hepiniz ama hepiniz çok iyi biliyorsunuz.
Biz bilmiyorduk, diyenleri de 98'den beri her parti ve yapıya heyetler göndererek uyaran bir lider (Prof. Dr. Haydar Baş) hepinize gelmiş ve bu hain yapılanma anlatılmıştı.
Buna rağmen sustunuz, razı oldunuz. Şimdi, seçim yapılacak FETÖ, sandıklar FETÖ, sayımlar FETÖ, terör FETÖ, dolar FETÖ, enflasyon FETÖ.
Seçilmişler o kadar ileri gitti ki, cümleleri bile "bunlar FETÖ'nün kullandığı cümleler" diye ayrıştırmaya başladı.
Artık bitsin şu FETÖ gündemi. Çıkın herkes FETÖ'nün etekleri altından.
Allah belanı versin FETÖ senin. Seni bu ülkeye sokanların Allah belasını versin.
Allah'ın dinine alenen kastettiğin (98 Vatikan ziyareti) o günlerde bunu gördükleri, bildikleri, uyarıldıkları halde susanların, millete gerçeği anlatmayanların Allah belasını versin.
Uyarıldıkları halde senin adımlarını izleyenlerin, sana kapılar açanların da Allah belasını versin.
Senin varlığını, hangi amaçlara hizmet ettiğini çok iyi bildikleri halde, bu milleti, bu devleti korumak, kurtarmak için tek kelime etmeyenlerin, tek adım atmayanların da Allah belasını versin.
Ve bugün FETÖ hakkında bildiklerini sırf can, mal ve makam korkusuyla anlatmayıp, hakikatin ortaya çıkmasına engel olanların da Allah belasını versin.
O bela öyle bir bela olsun ki, dünyada insan içine çıkacak yüzleri olmasın. Ahretteki hesabı en iyi Sen görensin. (âmin)
Yorumlar
Bir garip kul
Amin amin amin
Amin amin amin
Konya ereğli
Amin
Amin
İstanbuL
Amin
Amin
Akın Aydın / diğer yazıları
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025