Günlerdir doluya koyuyorum almıyor, boşa koyuyorum dolmuyor!
On gün önce 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik Ve Spor Bayramı, terör endişesiyle ve güvenlik amacıyla iptal edilmişti!
Ondan 25 gün önce de 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı, aynı endişe ve bahanelerle iptal edilmişti!
Ama 29 Mayıs'ta Fatih'leştik nedense!
İstanbul'un Fethi'nin kutlanması, Türk Milleti'nin elbette en doğal hakkı.
İstanbul'un fethinin bayram olarak kutlanması bile bu millete anasının sütü kadar helâl ve hakkıdır ama İstanbul'u ikinci kere Haçlı postallarından halâs eden, Ezan-ı Muhammedi'yi İstanbul'da yeniden inleten Atatürk'ün emeklerini inkâr, tek kelimeyle nankörlüktür, kıymet bilmezliktir, emek inkârcılığıdır!
Kaç-AK Saray'ı savunurken; "İtibardan tasarruf olmaz!" demişlerdi. Yandaşlar alkışlamış, saray soytarıları taklalarla kutlamış, muhalif gibi yapan Ana Muhalefet Y-CeHaPe ve "Yavru Muhalefet Y-MeHaPe", susarak öfkelenmişlerdi!
Bugün Kaç-AK Saray'a İleri Demokratik Darbeci Recep Tayyip Erdoğan mantığıyla bakmak istiyorum! Yanlış anlaşılmasın iknâ olduğum için değil, patlayacak halde olduğum için!
Tamam, hiç kimse ölümsüz değil ve Uzun Adam'a da Emr-i Hakk vaki olduğunda Kaç-AK Sarayı yüklenip götürebilecek hali yok, yani kalıcı ve Uzun Adam'dan sonra hangi partiden kim gelecek veya getirilecekse o oturacak Kaç-AK Saray'da...
İstanbul'un Fethi'nin 563. Yıldönümü Kutlamaları'ndaki israfın adı da; "İtibardan tasarruf olmaz" mıdır?
Tek kelimeyle Uzun Adam'ın gövde gösterisine dönüştürülen kutlamalarda:
5 helikopter, 1 denizaltı, 1 fırkateyn, 3 güvenlik teknesi, 27 polis dedektör köpeği kullanıldı!
Resmî rakamlara göre 9. 000 (Dokuz bin) Polis görevlendirildi!
Okullara, kutlamalara katılım talimatı verildi.
Hükumet'in değil AKP'nin yetkililerinin söylediklerine göre 1.000.000 (bir milyon) kişilik hazırlık yapıldı! Bir günlük kutlama için!..
Dünyanın en büyük 3D Mapping Sahnesi kuruldu.
Google'a sordum; 3 boyutlu Projeksiyon Haritalama, den interaktif dokunmatik ekran ve dekorlar, interaktif dokunmatik bistro masa ve barlar, interaktif 3D projeksiyonlu sahne şovları, interaktif zemin uygulamaları, interaktif zemin projeksiyon sistemleri demekmiş...
"İtibardan tasarruf olmaz" ya! Maliyetini, hayal bile istemiyorum!
Fethin de cılkını çıkarttık!
Türk Gönlümün deli yanı, bunları da kabullenmeye niyetleniyor ama aklıma takılanlar var!
Meselâ biz, Atatürk ve Cumhuriyete sadık kişiler, Damat Ferit ve Kabinesi'ne kızarız! Onu atayan Padişah'a da kızarız!
Kızarız da, Kardeşim; Padişah Vahidettin de bizim, atadığı Damat Ferit de bizim değil mi?
Güya Cumhuriyetiz! Güya; Hakimiyet kayıtsız şartsız milletin...
Seçilmiş bir Cumhurbaşkanı var ve "Ben Partili Cumhurbaşkanı'yım" diyor. Doğru da söylüyor ama aynı adam; "BOP Eşbaşkanı olarak, bizim de bölgede görevlerimiz var" dememiş miydi?
Yıllarca, Büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi'nin; "Türkiye'nin de içinde bulunduğu 22 ülkenin yönetim şekli ve sınırlarının değiştirilmesi" olduğunu, sağcı-solcu, ümmetçi-milliyetçi Vatanseverler anlatmamışlar mıydı?
Yani bir Adam; "BOP Eşbaşkanıyım. Bölgede görevlerim var" demişse, bu Adam bizim midir, bizden midir?
Eğer BOP Eşbaşkanı'ysa -ki öyle olduğunu kendileri söylemişlerdi hem de defalarca- Haçlı'nın ve Siyonistlerin ortak olarak atadıkları bir görevli olmaz mı?
Eğer böyle ise bu kişi, bizden olabilir mi?
Bu kişinin atadığı AKP Eş-Genel Başkanı ve Eş-Başbakan da, bizim ve bizden olabilir mi?
Damat Ferit'in gadasını almasınlar mı?
Damat Ferit'i atayan Padişah, -hâin main- bizim değil miydi? Dolayısıyla Damat Ferit de -hâin main- bizim değil mi?
Peki, ben bunlara ne diyeceğim?
"BOP Eşbaşkanı olarak bölgede görevlerimiz var" diyen biri, Seçilmiş Partili Cumhurbaşkanı ve O'nun atadığı Özel Kalem Müdürü, Eş-Başbakan ve bu yönetimin adı Cumhuriyet ve güya hakimiyet, kayıtsız şartsız milletin!
Kimse ile değilse bile bunlar, benimle aklımla, vicdanımla, müktesebatımla ve vicdanımla dalga geçiyorlar!
Ey Millet!
Ey "Gelene yengelik, gidene sağdıçlık eden" eyyamcılar!
Vallahi Başkanlık; millet bütünlüğünün ve bölünmez Vatan'ın sonudur!
Başkanlık; bölünüp parçalanmak ve Haçlı'ya canlı meze olmaktır!
Allah aşkına ayıkın artık!
Hadi protesto telgrafı ücretli olduğu için, -milyonlarca lira bir günlük gösterişe harcanırken sessizce izleyen hatta alkışlayan- size pahalı gelebilir ama mailler bedava!
Birer tel'in maili de mi atamazsınız?
"Öldün mü ey gençlik?
Eğer öldünse haber ver:
Onlara hicviye yazan kalemim,
Sana da mersiye yazsın!
Yahut ölmediğini ispat et ki;
Sana olan büyük inancım sarsılmasın
Ve sana yazdığım destanım
Boşa gitmesin!"
(Ârif Nihat ASYA)
Ne demokrasiymişsin be!
Ne ileri demokrasiymişsin!
Kendi elimizle kendi gözümüzü çıkarttırıp, bu zorba emri vereni alkışlattırıyorsun!
Kahrolsun her türlü emperyalizm!
Kahrolsun her tülü Batılı ..izm!
Kahrolsun bütün Padişahlar!
Kahrolsun tek adamlığa heveslenen Babam bile olsa!
"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017