logo
09 NİSAN 2025

'Eşekleştirme' operasyonları

25.07.2016 00:00:00
Hz. Peygamber (s.a.v.) ve Hz. Ali (a.s.)'ın en yakınlarından olan ve İslâmı ilk kabûl edenlerden 4. (kişi olan Ebu Zer el-Gıfarî; "Bir toplumda aç kalıp da o topluma kılıç çekmeyene şaşarım!" diyor...
Pakistanlı Muhammed İkbal de; "Sen yırtıcı şahinsin kafes ile sakin arkadaş olma! Davran aç kanadını, ta ufuklara süzül" diye öğütlerken; "Harekette birlik olmazsa, fikirde birlik faydasızdır" diye de uyarıyor!
Türk Milletçilerini düşünmeye, fikir üretmeye teşvik anlamında müthiş bir atılım olan, Yeni Mesaj Gazetesi öncülüğünde organize edilen; "Milli Kahramanları Anma Programları"na herkesin katılarak faydalanmış olmalarını çok isterdim... Her program, başlı başına ders mahiyetindeydi. İnşaallah tekrarı başladığında, sesimizi herkese duyurmak için daha çok gayret sarf ederiz.
O programları ve verilen emekleri hatırlayınca; insanlık, dünya ve İslam tarihinde benzer emekler veren mütefekkirleri meselâ; Ali Şeriati'yi ve İslâmi fikir dünyasına kazandırdığı; "Eşekleştirme" kavramını hatırladım. 
Ali Şeriati'ye göre; "eşekleştirme"nin doğrudan ve dolaylı olmak üzere iki yolu vardır. Doğrudan yani direkt olan yolu; zihinleri cehalet ve gaflete yönlendirerek dalalete, sapıklığa sürüklemektir. Bu tehlikeyi görmek ve müdahale etmek zordur ama imkânsız değildir. 
Dolaylı yani endirekt yollarını tesbît ve engellemek ise neredeyse imkânsız derecede zordur! 
Şeriati'den anladığımız kadarıyla; eşekleştirme, eşekleştirilmesi istenen kişilerin türüne göre seçilir. Sonra da eşekleştiren kişiler, eğilimlerine göre hareket ettirilirler!
Örnekleyerek söylediğimde umarım bana hak verilir!
Toplum; içinden duâ, takva, san'at, bilim, zühd, spor ve basın-yayınla uğraşanların meydana çıktığını, neden sonra fark eder! 
Meselâ; hatırlarsanız süslü, modern görünümlü gencecik bir oğlan çıkarılmış, gazeteden gazeteye, televizyondan televizyona astronomik rakamlarla transferler yaşayarak dinden, ekonomiden, spordan, siyasetten ve her konudan bahseder, her konuda ahkâm keser olmuştu! Cumhurbaşkanı'na fırça atar, Genelkurmay Başkanlarını tehdît eder, Başbakan'a nasihatler çekerdi! 
Yine hatırlarsanız; Hıristiyan usûlüyle yemîn ederek bir Hristiyan ülke mektebinden mezun olmuş, çifte vatandaşlıklı bir güzel hatunla evlendirilmiş ve o Hatun da aynı yol ve yöntemlerle ekran ekran, gazete gazete dolaşıp ahkâm kesmiş, millî-manevî değerlere saldırmıştı, biz de -ağzımız açık- seyretmiştik! 
Ya da bir bakmıştık ki Prof. unvanlı, emekli maaşı, milletvekili maaşı alan, yetmez gibi yazdığı milliyetçi(!) yazılarının karşılığını da akıl almaz rakamlarla alan kişiler; bu "eşekleştirilmiş"lerin "eşekleştirme operasyonları"na katkı verircesine, yine güzel bedellerle -güya itiraz etmek için- ekranlarda veya gazete köşelerinde boy gösterirlerdi!
Mesleğim gereği biliyorum ki, bu kişiler ve benzerlerinin hepsi, sahip oldukları yer ve dünyalıklarını, servetlerini tutkunca severler! 
Bunları görüp, tanıyıp bildikten sonra; eşref-i mahlûkat insan olarak 'ben'i ve toplum olarak 'biz'i, insanlık şuurundan, paylaşım bilincinden uzaklaştıran her şey bir "eşekleştirme aracı"dır, diyesim gelir! 
Ali Şeriati; "? çağımızda insanların eşekleştirilmesinde eski ve yeni birçok araç kullanılır. Din, eski eşekleştirmenin güçlü bir dürtüsüydü. Yeni eşekleştirmenin dürtüsü ise çekişme, yalancı bir çatışmadır. Ve bu eşekleştirmede branştan, araştırmadan, bilimden, güçten, ilerlemeden, ferdi özgürlükten, kadın özgürlüğünden, taklîd ve bağımlılıktan faydalanılır" diyor. (Bilinç ve Eşekleştirme, s.37, 38, 45, 47).
Doğruyu söyleyenlerin dokuz köyden kovulduğu günümüzde, Sonuncu Köy'den seslenenlerin arasında yer almazsam; "eşekleştirilmişler"den sayılmaktan korkarım!
Doğru insanlar, namuslu adamlar, madalyalı kahraman millet evlâtları, namuslu yazarlar-gazeteciler cezaevlerine tıkılır veya cezaevleriyle korkutulursa; milyonlarca insan açken kurnaz mürâilerin, "Firavunlaşma"larına itiraz etmezsem; itiraz edenleri, insafsızca "hain" diye yaftalarlarsa; kim, "eşekleştirilmişler"den olur?
Hulefâ-i Râşidîn Döneminde; Ebu Zer'in de aralarında olduğu sahâbîyi incelediğimizde; bir halife, vali veya yetkilinin haksızlığını gördükleri anda işi-gücü bırakıp mescitlere koştuklarını, korkusuzca tartıştıklarını hatta halîfeyi Kadı önüne mahkemeye çıkardıklarını görürüz! 
Bu Müslümanların; kişisel ve toplumsal haklarını savunmada kararlı, duyarlı, samîmi kişiler olduklarını, cesûr ve dirâyetli olduklarını görürüz!
Meselâ; bir zafer sonrası minberde vaz'eden Halifeye; "Sen önce savaş ganimetlerini eşitçe dağıt! Önce üzerindeki uzun entârinin hesâbını ver!" diye itiraz edip onu mahkemeye verdiklerini görürüz! Halifenin de, Kadı huzûruna çıkarak; "Ganîmetten payıma düşen kumaş boyuma uygun bir elbise yapmama yetmedi. Oğlum da kumaş payını bana verdi, kendime uygun elbise yapmak için birbirine ekledim. Araştırabilirsiniz, vekiller gönderip inceletebilir ve istediğiniz gibi emîn olabilirsiniz!" diye kendini savunup aklandığını görürüz!
Mescitte, vaz'eden halîfeye itiraz edip onu mahkemeye veren ilk Müslümanlarla ve mahkemede kendini savunarak aklayan Halîfe ile günümüzün; ülkede milyonlarca nüfus aç ve inim inim inlerken oğullarına dev şirketler kurduran siyaset adamlarını; gemiler alan Dünya Liderini, oğluna yüzlerce daire kazandıran Müslüman bakanı kıyaslamazsam "eşekleştirilmişler"den olmaz mıyım? 
Müritleri yokluğu, fakirliği îman göstergesi olarak kabullenip inim-inim inlerken, jet-skylerle turistik tatiller yapan cübbeli züppeleri; altın küvetlerde banyo yapan, yüz binlerce dolarlık jeeplerle dolaşan, özel şöförlü şeyh bozuntularına; "Paranın dîni olmaz! Kılcal damarlara sirâyet edinceye kadar gerekirse on milyar harcayıp bir lira kazanmayın! Hâkim, savcı satın alın" fetvâsını verirken; "Hoca Efendi" diye ihtiram gösterenleri, Allah ile aldatıcılığını Prof. Dr. Haydar BAŞ 2001'de bizzat Recep Tayyip Erdoğan'a 5 saat anlatmışken ve onlarca yıldır her ortamda, herkese anlatırken kulak-ardı edip, sonra iş işten geçince; "Aldatıldık!" diye yapılan feveranlara, istihza ile yaklaşmazsam, "eşekleştirilmişler"den olmaz mıyım?
"Yüksek ahlâklı Nebevî toplumsal bilinç" ile aydınlanmış, sorup sorgulayan îman ehli fikir ve düşünce adamlarını; kâfirlikle, mezhepsizlikle, Alevilikle, Caferilikle, topluma ters düşmüşlükle ithâm edenler de; "eşekleştirilmişler"den değil midir?
Sayısız yandaş gazete, yandaş televizyon ve programları ile; "Büyük ve her gün büyüyen ekonomi"den bahsedenler; "Zalime gücün yetmiyorsa, zûlmüne râzı ol" telkinleriyle suskunlaştırılmış milyonlarca yardım paketi beklerken açlıkla boğuşan, "eşekleştirilmişler"e, doğruyu anlatmak kolay mı zannediyorsunuz?
Allah'ın (c.c.); "Sizden onları kim dost edinirse, kuşkusuz onlardandır" (Maide-51); "Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve âhiret gününe inanmayan, Allah'ın Resulünün yasakladığını haram saymayan ve hak dini din edinmeyenlerle, boyun eğerek kendi elleriyle cizye verecekleri zamana kadar savaşın" (Tevbe-29) şeklindeki apaçık buyruğuna rağmen, "Dinlerarası Diyalog"a soyunanlara, "Medeniyetlerarası İttifak"a heveslenenlere düne kadar ettiğim itirazlarımı inkâr edersem "eşekleştirilmişler"den olmaz mıyım?
BOP Eş-Başkanlığını ikrar edip, Haçlı ile işbirliğini iyice artırarak; "Türkiye toprakları aynı zamanda NATO toprağıdır" deyip NATO patriotlarını ülkemize yerleştirenlere; "Milli meselelerde herkese rağmen AKP'ye desteğimizin süreceğini açıkça söylüyoruz" diye destek veren ve sadece Salı Sallamalarında; "Milliyetçi!" diye kükreyeni görmezden gelirsem "eşekleştirilmişler"den olmaz mıyım?
Tenkîdin yapıcılığını öğrenmek ve öğretmek zorundayız! 
Particilik taassubundan kurtularak, aklımıza hürriyetini verip iman ehli insanlar olarak millî vicdânımızı devreye sokmak zorundayız!
Asla olağan geçmeyen 14 yıldan sonra, ilan edilen OHAL'i olağan saymazsam, eşekleştirilmiş olmaz mıyım?
Bugünlerde susarsam; NATO ve Haçlı'nın "eşekleştirdikleri"nin, beni "eşekleştirmeleri"ne râzı olmuşum diye yorumlanmaz mı?...
"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Mustafa Aslan / diğer yazıları
Trump, kömür üretimine yönelik kararnameyi imzaladı
İklim anlaşmasını hedef aldı
Limon da yumurtanın kaderini yaşayacak
Limon ihracatında kısıtlama kaldırıldı
Onlarca kişi hayatta kalamadı!
Survivor'ın çekildiği ülkede büyük felaket
İktidar yine 'sıfır'la çarptı
Meclis'te muhalefet yine saf dışı!
Engin Polat'ta 'halkçı' çıktı
'Onlarca şubemiz kapandı, binlerce kişi işsiz kaldı'
Mart ayında 145 işçi hayatını kaybetti
3 ayda 447 işçi öldü
Türkiye listede var mı?
En zengin şehirlerin çoğu Amerika'da
CHP'nin yol haritası belli oldu
İlk miting yarın Şişli'de
Oysa Türkiye mutlu etti!
Almanya'nın iftiharı Porsche'da şok
Protestoculara hapis talebi
139 kişi için 3'er yıl istendi
Bundan sonra neler olabilir?
Altın fiyatlar düştü, çıktı
7 aylık su ihtiyacı garanti
İstanbul'da barajlardaki doluluk oranı coştu
Erdoğan, Özgür Özel'e 500 bin TL'lik 'cunta' davası
Dava haberini Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın duyurdu
Bayram tatilinin bilançosu belli oldu
74 kişi trafik kazalarında can verdi
38 memur gözaltına alındı
Kapıkule'de rüşvet operasyonu
Trump, kömür üretimine yönelik kararnameyi imzaladı
İklim anlaşmasını hedef aldı
Limon da yumurtanın kaderini yaşayacak
Limon ihracatında kısıtlama kaldırıldı
Onlarca kişi hayatta kalamadı!
Survivor'ın çekildiği ülkede büyük felaket
İktidar yine 'sıfır'la çarptı
Meclis'te muhalefet yine saf dışı!
Engin Polat'ta 'halkçı' çıktı
'Onlarca şubemiz kapandı, binlerce kişi işsiz kaldı'
Mart ayında 145 işçi hayatını kaybetti
3 ayda 447 işçi öldü
Türkiye listede var mı?
En zengin şehirlerin çoğu Amerika'da
CHP'nin yol haritası belli oldu
İlk miting yarın Şişli'de
Oysa Türkiye mutlu etti!
Almanya'nın iftiharı Porsche'da şok
Protestoculara hapis talebi
139 kişi için 3'er yıl istendi
Bundan sonra neler olabilir?
Altın fiyatlar düştü, çıktı
7 aylık su ihtiyacı garanti
İstanbul'da barajlardaki doluluk oranı coştu
Erdoğan, Özgür Özel'e 500 bin TL'lik 'cunta' davası
Dava haberini Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın duyurdu
Bayram tatilinin bilançosu belli oldu
74 kişi trafik kazalarında can verdi
38 memur gözaltına alındı
Kapıkule'de rüşvet operasyonu
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.