Tevhid ve barışın (es-silm) yegane ilahî kaynağı ve adresi olan İslam'ın mensupları ve dünyası, nasıl bu derece kardeş katliamına, vahşete ve teslise savrulabilir, sorusuna cevap aramak, bugün daha çok anlam kazanmıştır.Bu sualin cevabı, Barzanilerin, PKK'nın, IŞİD'in, ÖSO'nun, el-Kaide gruplarının, Vehhabilerin, Selefilerin, Nakşi tugaylarının ve bunlarla bağlantılı Türkiyeli İslamcı takımın ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'nde kendilerine biçilen misyon ve figüranlıkla ortalığı kan gölüne çevirmelerinin arka planını ortaya koymaktadır.İslam'ı, İslam medeniyetini ve hatta insanlığı kökünden kazıyan bu "eli palalı ideolojik din anlayışı"nın İslam ile yakından uzaktan alakası olamaz? Hz. Peygamberin, Ehl-i Beyt'in ve onlara tabi olan yüce ashabın yaşadığı ve yaşattığı İslam'dan besleniyor olamaz. Bu bağlamda söz konusu grupların geçmişten günümüze Haçlıların safında Ehl-i Beyt'e ve sevdalılarına karşı kılıç çekmiş olmaları elbette manidardır.İlk günden bu yana siyasal İslam adına bu sadist ve orestes halet-i ruhiyeyi besleyen ve semirten "din kisveli" ana damarları keşfetmek, coğrafyamızda yaşanan vahşeti sonlandırabilmek için de şarttır.Eli kanlı ve temel tonları Ehl-i beyt karşıtlığı olan bu İslamcıları besleyen damarlara ve kısa tarihçesine bakalım:- İlk tohumlar, Hz. Peygamber'in Yüce Allah'ın emriyle İmam Ali'yi kendinden sonraki halifesi ve velayetin şahı olarak ilan etmesine rağmen Sakife'de gerçekleştirilen demokratik oldu-bitti seçimle bir halife seçilerek atılmış. Yönetimin ilk icraatı olarak, ayet-i kerimenin emriyle bizzat Rasulullah'ın kendisine verdiği Fedek arazisinin Hz. Fatıma'nın elinden alınması, arşı titretmiştir. Bu Müslümanların ilk savrulmasıdır (Konunun delillerini ve detaylar için bkz: Prof. Dr. Haydar Baş, 14 ciltlik Ehl-i Beyt Külliyatı, İmam Ali ve Hz. Fatıma ciltleri).- Sakife anlayışını saltanata çeviren Maviye ve Emevi soyunun siyasal İslam'ı, Hz. Peygamber'in mübarek torununu ve Ehl-i beyt soyunu kılıçtan geçirmiş, ilk haksız kazanç ve faizciliği başlatmıştır (Muvattâ, Büyû' 33, H. No: 2, 634; Nesâî, Büyû' 47, H. No: 7, 279).- Prof. Dr. Baş'ın tespitiyle, Haçlı dünyası, Hindistan'dan Afrika'ya nerede bir İslam nuru ile karşılaşmış ise arka planında Ehl-i beyt soyunun ve yolunun varlığını görünce; o velayet nuruna karşı tasavvuf kisveli bir bid'at akım türetmiştir. Bu akım Nakşibendilik'tir, bir İngiliz-Haçlı imalatıdır (Bkz. Dini ve Tarihi Arka Planıyla Ehl-i Beyt'e Karşı Bir Akım: Nakşibendilik, M. Emin Koç-Emre Polat, İcmal Yay).- Suriçi Malatya'daki Ermeni-Süryani aileye mensup olan ve Müslümanlara karşı oranın gayr-i müslim kralıyla işbirliği yapması yüzünden sürgün edilen Abdülcemil'in oğlu Abdulhalık Gucdüvani'nin ve onun mezarından icazetli olduğu söylenen ve 6 yıl Gazan Hanı Halil'e cellatlık yapan B. Nakşibend'in bid'atlarına dayandırılmıştır. Nakşibend'in de tüm mahareti Seyyid Emir Külal'e ve talebelerine karşı kılıç kullanmasıdır (Bkz. Prof. Dr. Rauf Memedov, Nakşibendiliğin Orta Asya Tarihi, Azerbaycan Milli İlimler Akademisi; Dr. Kasım Kufralı, Nakşibendiliğin Kuruluşu ve Yayılışı, Doktora tezi, s. 50 vd. İstanbul Ünv. Türkiyat Enst., no:337).- Hind-Türk coğrafyasına çöreklenmek üzere Goa'ya üstlenen İngiliz-Portekiz sömürgeleri ve Cizvit papazları, Babür hükümdarı Ekber Şah'ın sarayına üç kişiyi konuşlandırmış: Nakşi Faruk Sirhindi (İmam Rabbani) ve onun iki yarani olan Mecusi Ebu'l Fazl Allami ile Feyzi Hindi? Bu üç kafadar Cizvit papazlarının koordinasyonunda Ekber Şah'ı yoldan çıkartmışlar, uydurma bir Din-i İlahi ilan ettirmişler. Bu süreçte İncil tercümesi furyası başlatılmış. Faizli alış-veriş yaygınlaştırılmış. İnek kesmek yasaklanmış; domuz eti kasaplık hayvan eti olmuş. "Sulh-i Külli" namıyla tüm dinlerin hak ve mensuplarının cennetlik olduğu anlayışı yaygınlaştırılmış? Rabbani ekolü, bu batıllarla 4 asırlık Babür Türk imparatorluğunun sonunu hazırlarken; Şeybani hükümdarı Abdullah hanın Meşhed kuşatmasında Ehl-i Beyt soyunun kılıçtan geçirilmesine fetvaname düzmüştür (Bkz. Dini ve Tarihi Arka Planıyla Ehl-i Beyt'e Karşı Bir Akım: Nakşibendilik, s. 158 vd.).- Hicaz bölgesini Osmanlı'dan kopartma projesi geliştiren İngilizler, bir yandan Nakşi Halid Bağdadi ile koordinasyon yürütürken, öte taraftan Suud bölgesinde Ajan Humpher ve Yahudi Safiye ile ayarttıkları M. Abdulvehhab'a Vehhabiliği kurdurtmuşlar. Böylece Hicaz bölgesini Osmanlı'dan kopartmış, bölgeyi paramparça etmişler (Bkz. Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler, Prof. Dr. Haydar Baş, İcmal Yay., s. 120 vd.; ).- M. Abdulvehhab'ın hocası M. Hayat es-Sindî bir Nakşi olduğu gibi; Nakşi önderi Halid Bağdadi 1800'lerde Emir Şerif Galip maharetiyle Mekke'de Vehhabilerle buluşup planlar yapmış (Butrus Ebu Manneh, 19. Yüzyıl Başlarında Osmanlı'da Nakşî-Müceddîdilik, Terc. H. Mahmut Yücer Tasavvuf dergisi, Ankara 2004, s. 267). 1802'de ise Vehhabiler tarafından Kerbela'da 10 bin Ehl-i Beyt sevdalısı şehit edililmiştir (Dini Motifli ve Uluslararası Bir terör Örgütü El-Kaide, B.Gürbüz, Y Lisans tez, Atılım Ünv., s. 167).Söz konusu akımlar üzerindeki İngiliz-Haçlı inisiyatifini göz ardı eden bir bakış tarzı, tasavvuf karşıtı Vehhabilik akımı ile güya tasavvufi akım olarak boy veren Nakşilik arasındaki geçmişten bugüne sarmaş-dolaş hali ve işbirliğini izah edemez.Müslümanlara karşı Haçlı kılıçlarını çeken din kisveli sarmal akımlar, son dönemde güncellenmiş ve çeşitlendirilmiş; bugün ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi ekseninde fetva ve hizmet vermektedirler. Bu halefleri de yarın görelim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019