Günümüzdeki mutsuz insanların sayısı her geçen gün artmaktadır. Bu, gerek yapılan istatistiklerde gerekse de uzak yakın çevremizde kendini apaçık göstermektedir. Özellikle ülkemizde her geçen gün artan işsizlik, umutları tüketmektedir. İşsizler içler acısı durumda da, çalışanların durumu nasıl? Çalışan da emeğinin karşılığını alamamakta. Demokrasi kılıfı adı altında vahşi kapitalizmin uygulandığı dünyada sosyal adalet ve gelir dengesi olması elbette mümkün değildir. Düşünün lütfen; adı adaletle başlayan savaş kazanmışçasına sevinç naraları atan parti yöneticileri açlık sınırının altında vereceğini taahhüt ettiği asgari ücreti verme düşüncesi bile başarı gibi gösterilmek isteniyor. Aslında bu yapılmak istenen, insanımızın maddeten bittiğinin resmidir.Basit bir hesapla kira ödeyen ve standart faturaları olan bir ailenin normal şartlarda geçinmesi mümkün değildir ve bu gerçek maalesef kendini göstermektedir. Artan boşanmaların, aile içi şiddetin başlıca nedenlerinden biri ekonomik sorunlardır. Bu gerçek, kabul edilse de edilmese de böyledir. Burada suçlu olarak artık yöneticilerin gösterilmesi yanlıştır. Halkımız maalesef bile bile lades demiştir. Kendi ayağına kazma saplamıştır. Göz göre göre yokluk, açlık ve sıkıntıyı seçmiştir.Elbette yapılan yanlış işlerin bedeli vardır. Bu bedeli de hep birlikte Türk Milleti olarak çekmek şu anki kaderimiz olmuştur. Yanlış politikalar neticesi, çatırdayan aile hayatlarının, mutsuzluğun sebeplerinden olan ekonomik sıkıntılar toplumun en küçük birlikteliği olan aile birliğini bozmuştur. Bu toplum düzenini bozmaya yönelik büyük bir tehlikedir. Bunlardan biri de şudur ki gençlerimizin maddi sıkıntılardan dolayı evlenme konusundaki karasızlığı ve çekingenliğidir. Geleceğimizi teslim etmemiz gereken yapının temel taşı olan aile birliğini koruyamamak ya da bu birlikteliği sağlamayı ekonomik sebeplerden dolayı ertelemek sosyal yapının bozulmasına sebep olmaktadır. Bu gidiş doğru gidiş değildir. Doğru söze kulak vermeyen, hakikatlere kulak tıkayan milletin müreffeh bir hayat yaşaması elbette hayaldir. Halkımıza köle hayatı yaşatacak olanları baş tacı yapmak köleliği tercih etmektir.Ne demiş büyüklerimiz: "Kendi düşen ağlamaz."
Hasgül Talay / diğer yazıları
- Tıkıldık kaldık / 26.01.2021
- Yüzleşme zamanı / 05.06.2020
- Ramazan-ı Şerif’in bereketi / 21.05.2020
- Gönül dünyası / 03.05.2020
- Yeni yıl ve beklentiler / 02.01.2020
- Emine Bulut / 27.08.2019
- Milli servetimiz ve ormanlarımız / 24.08.2019
- Bayram izlenimlerim / 19.06.2018
- Şekerim çıkıyor / 28.02.2018
- Dost-düşman kavramı / 15.02.2018
- Yüzleşme zamanı / 05.06.2020
- Ramazan-ı Şerif’in bereketi / 21.05.2020
- Gönül dünyası / 03.05.2020
- Yeni yıl ve beklentiler / 02.01.2020
- Emine Bulut / 27.08.2019
- Milli servetimiz ve ormanlarımız / 24.08.2019
- Bayram izlenimlerim / 19.06.2018
- Şekerim çıkıyor / 28.02.2018
- Dost-düşman kavramı / 15.02.2018