Son yerel seçimlere baktığımızda, AKP'ye oy vermek istemeyen seçmen, tepki oyları ile CHP'yi birinci parti konumuna yükseltti. Bu tepkinin ana ekseninde ise ekonomideki kötü gidişat vardı. Aradan geçen şu kadar zamana rağmen CHP, iktidar tarafından uygulanan ekonomi politikalarından daha farklı bir yaklaşım ortaya koyamadı. Görüyoruz ki, CHP'nin de küfesinde ekonomiyi çözüme kavuşturabilecek bir projesi yok; hatta Mehmet Şimşek'in ekonomi programını takip ediyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu durumu bildiği için, daha çok ötekileştirme politikasına yönelerek yol alıyor.
Türkiye'de iki partili bir sistem algısı oluşturulmuş durumda. Ancak, her iki parti de batılı sermaye sahiplerine yarayan serbest piyasa ekonomisi politikalarını savunuyor. Buradan CHP'ye soruyoruz: Sizin ekonomik alternatifiniz nedir? Çözümünüz var mı? Maalesef mevcut durumda hem CHP'nin hem de AKP'nin benimsediği modeller, kapitalist sistemin sınırları içinde kalmaktadır. Asgari ücret artışı konusunda da benzer bir yanılsama var. TÜİK verilerine göre asgari ücret artışı son 5 yılda %300 iken, enflasyon oranı %200 seviyesindedir. ENAG verilerine göre ise enflasyon oranı %400'ü bulmuş durumda. Bu rakamlar arasındaki büyük fark, vatandaşın gerçek alım gücünü gözler önüne sermektedir. Örneğin, 2019'da 40 TL olan kıymanın kilosu, 2024'te 279 TL'ye yükselmiştir; bu, %600'lük bir artışı ifade etmektedir ve asgari ücret artış oranının iki katıdır. Yani fakirlik diz boyu. İşin acı tarafı bu kadar açık bir gerçek vatandaştan saklanmaya çalışılıyor. Bu artış, enflasyon ve gıda fiyatlarındaki genel yükselişin bir yansımasıdır. İşveren mağdur, çalışan mağdur, herkes mağdur.
Peki, çözüm nasıl olacak?
Bizim ülkemiz gerek yeraltı zenginlikleri gerekse güneşi, suyu, toprağı açısından müstesna bir ülkedir. İnovasyonu yüksek; atılım ve girişimlere açık bir ülkeyiz. Ancak bu potansiyelin değerlendirilebilmesi için iyi yöneticilerin başa geçmesi gerekir. Türkiye'de yıllardan beri uygulanan bir ekonomik program var, ama ben kendimi bildim bileli bir ekonomik kriz yaşıyoruz. Bağımlı politikalar, borca dayalı bir ekonomik anlayış içinde millet debelenip duruyor. Prof. Dr. Haydar Baş hocamız, ömrü boyunca bu konuya temas etti ve Milli Ekonomi Modeli kapsamında önemli çözümler sundu. Sosyal devlet ve Milli devlet açılımıyla bu sorunlara çözüm üretti. Bu modeli uygulayan Rusya'yı, Çin'i, BRICS devletlerini görüyoruz. Artık bu ülkeler bir düzene kavuştu, ama ülkemizde hâlâ ekonomi bir sorun. Milletimiz, çözümün adresinin Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın Milli Ekonomi Modelinde olduğunu biliyor ve görüyor. Bugün Hüseyin Baş Bey, liyakatli kadrosuyla birlikte Bağımsız Türkiye Partisi'nin Genel Başkanı olarak bu modeli uygulamaya hazır durumda. Sosyal medyadan, basından yayından izleyin, YouTube'dan izleyin, çözümün olduğunu göreceksiniz.
Son cümle, Türkiye'nin ekonomik refahı için, Bağımsız Türkiye Partisi'nin liderliğinde Milli Ekonomi Modeli'nin uygulanması gerekmektedir.
- Suriye'de Pandora'nın Kutusu Açıldı / 12.12.2024
- 12'ye 5 kala Esad ile barışma / 06.12.2024
- Bayrak çekilen gemiler bizi savaşa sürükledi / 05.12.2024
- Karışıklık Suriye ile mi sınırlı kalacak? / 04.12.2024
- Dikkat! Çözümün adresi / 30.11.2024
- NATO’nun oltasındaki yemler / 29.11.2024
- Birinci, İkinci derken şimdi de Üçüncü Dünya Savaşı / 28.11.2024
- Algı yönetimi ve Atatürk devrimlerine yönelik tartışmalar / 22.11.2024
- Bakan Tekin’in maksadı üzüm yemek mi bağcı dövmek mi? / 20.11.2024