En başta altını çizerek belirtmek istiyorum ki Milli Ekonomi Modeli faizsiz bir modeldir, faizi sistem dışına atmış bir modeldir.
- Faiz bir hastalıktır.
- Ekonomilerin dengesini bozar.
- Sermayenin tek elde toplanmasını sağlar.
- Sosyal adaletin gerçekleşmesine mani olur.
- Ekonomideki birçok hastalığın ana kaynağıdır.
- Faiz parayı stoklar ve maliyetleri artırır.
- Talebi daraltır ve işçi ücretlerini aşağıya çeker ve böylelikle verimliliği düşürür.
Üretim ve tüketim için herkeste olması gereken para, faiz ile birlikte piyasada serbestçe dolaşamamakta ve belli ellerde stoklanmaktadır. Sonuç olarak talep daralması olur ve buda deflasyona sebebiyet verir. Parayı elinde tutan birkaç global tefeciler yüzünden gelir dağılımında adaletsizlik meydana gelir. Ülkemizde de görüldüğü gibi toplumun bir kısmı çok zengin ama büyük bir çoğunluğu oluşturan diğer kısım ise geçim sıkıntısı çekiyor, iş arıyor, günden güne fakirleşiyor.
Faiz oranları enflasyona da sebep olur. Maliyetli para ile üretim yapıldığında bu faiz ürüne yansıyacak ve fiyatı artıracaktır. Geçim sıkıntısında en çok şikayetlendiğimiz konu fiyatların sürekli artması ve onu alacak paramızın günden güne erimesi değil mi? İşte sebebi bu; faiz.
Ülke olarak ise aldığımız maliyetli para için geri ödemelerde hükümet vergileri artırır ve para piyasadan çekilerek hane halkının tüketim harcamalarını keser. Faiz ödemelerinden dolayı kamu harcamaları da kısılır ve piyasada ciddi bir talep eksikliği oluşur. Cebinde para bulunduran da parasını bankaya yatırırsa dolaşımda olan para miktarı iyice azalır ve tabi ki bunun sonuçları da stagflasyon olarak karşımıza çıkar. (Stagflasyon: Enflasyon + Durgunluk).
Faiz alan ülkeler tamamı ile yabancıların kontrolüne geçmesine sebep olur. Artık bu ülkeler hem ekonomide hem de siyasette bağımsızlıktan bahsetmesi mümkün değildir.
Üretici açısından bakarsak, faizle para alan üretici bunu mamule yansıtacaktır. Ancak bunu mamule yansıtsa zaten talep daralması var malını hiç satamaz, kârından da ödün vermez o zaman ne yapacak işçi ücretlerini düşürecek.
Faiz ister istemez işçinin alınterinde kesintiye sebebiyet verecek hem de işverenin kârının bir kısmı da parayı satan iradeye aktarılmış olacaktır.
Kapitalist anlayış Merkez Bankasının piyasanın ihtiyaç duyduğu parayı piyasaya sürmesine şiddetle karşı çıkar ve aynı ihtiyacın özel bankalar üzerinden faizli para ile karşılanmasını destekler.
Merkez Bankası para basarsa enflasyon olur diyenler, aynı miktarda para üretilerek faizli olarak karşılanmasına kalkınma derler. Bu nasıl bir saçmalık.
Kapitalizmde de, sosyalizmde de faiz sistemlerin merkezine yerleştirilmiştir.
Ancak Milli Ekonomi Modeli'nde faiz yoktur. Faizin yarattığı ve açtığı yaralar Milli Ekonomi Modeli'nde yoktur. Böyle hastalıklı bir virüsü sistemine koyarsan ne olur bir vücut gibi düşün bütün vücudun etkilenir bu virüsten. Bu yüzden şuan ekonomimizde olan belli başlı sıkıntıların ana kaynağı faizdir. Faizi devre dışına bırakan tek model Prof. Dr Haydar Baş Hocamızın kaleme aldığı Milli Ekonomi Modeli'dir.
Geçim sıkıntısından kurtulmak, helalinden bol rızıklar istiyorsanız çözümü Milli Ekonomi Modelinde. Bu model bizlere öyle avantajlar sunuyor ki, ne enflasyon ne kriz ne maddi hiçbir sıkıntıya yer vermiyor. Şu an dünyada uygulanan bu model ile ülkeler şahlandı. Evet, Rusya, Çin, BRICS ülkeleri. Bu konuya detaylı bir şekilde giremeyeceğim. Ama Milli Ekonomi Modeli'ni daha yakından takip etmek istiyorsanız bu kitabı okuyabilir, Yeni Mesaj Gazetemizde bu konu ile ilgili yazılan yazıları okuyabilir ve Meltem Medya yayın organlarını takip ederek sizler de kurtuluşun reçetesini elde etmiş olursunuz...
- Almanya'daki seçimler / 26.02.2025
- Olaylar silsilesi / 23.01.2025
- Ne yazmalıyım? / 26.09.2024
- Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / 20.07.2024
- Avrupa'da BTP / 28.02.2024
- Berlin’de Prof. Dr. Haydar Baş’ı andık / 18.04.2022
- Milli Ekonomi Modeli -8- / 26.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -7- / 23.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -6- / 21.03.2022