Cumhurbaşkanı'nın FETÖ temizliği sebebiyle üniversitelerde ve devlet kurumlarında ciddi kadro açıkları oluştu ya?
Aslan postu giyen eşekler de, kadro kapmak üzere iktidara boyunu gösterip resmi geçit yapıyor.
Geçen akşam, iktidara Nakşilik söylemleriyle sırnaşma telaşında yeniyetme bir İlahiyatçı allame, Emir Sultan, Üftade, Aziz Mahmud Hüdayi, Somuncu Baba, Hacı Bayram Veli , Eşrefoğlu Rumi ve hatta Akşemseddin'in Nakşibendî olduklarını hararetle anlatıyor.
Sahte malının başına adam yığmak için yalan-dolanla vaveyla kopartan Eminönü işportacısı cinsinden bu ekran şaklabanları.
Şunu iyi bilik ki, sadece Osmanlı değil; nerede bir İslam-Türk medeniyeti kurulmuş ve dal-budak salmışsa, hepsinin temelinde Ehl-i Beyt soyundan hak dostları ve ağzı dualı seçkin kullar vardır.
Hiçbirisi de Nakşi değildir.
Hepsi Hz. Ali meşreptir. Zaten Yüce Allah'ın nasbı ve Hz. Peygamber'in bizzat ilanıyla kıyamet gününe kadar velayetin başı ve hidayet imamı odur (k. veçhe).
Bu berekettir ki, Türk-İslam medeniyeti tarihimizde inşa edilen koca devletlerin ve kurumların kökünde, hepsi İmam Ali ve Ehl-i Beyt yoluna bağlı olan Yesevi, Bektaşi, Kadirî, Halvetî, Celvetî, Rufaî, Mevlevî, Şazelî, Bayramî? vs. erenleri yatmaktadır.
Bunların hepsi cehrî zikir ekolleridir.
Nakşilik ise, İslam'ın Hz. Peygamber'den sonra velayet yolu olan Ehl-i Beyt'e karşı Hind bölgesinde türetilmiş, Goa üssüne konuşlanmış Cizvit papazları ve Portekiz-İngiliz Haçlı operasyonlarıyla yaygınlaştırılmış bir bid'at akımıdır (Bkz. M. Emin Koç/E. Polat, Nakşibendîlik, s. 88-247).
Tarihî süreç içinde ülkemizde 1950'lere kadar nerede bir İngiliz ve Haçlı bağlantılı isyan ve Müslüman kıyımı yaşanmışsa, Nakşiliğin kimi kolları devrede olmuş, Haçlıların imdadına yetişmişlerdir. İngiliz imalatı sahte mehdiler onların içinden türetilmiştir.
Yukarıdaki erenlere dair bilgi notlarına
gelince?
Bursa'da medfun olan Emir Sultan, Horasan erenlerinden ve Yesevi pirlerinden Emir Külal lakaplı Seyyid Ali hazretlerinin evladı, Anadolu'ya gönderdiği halifesidir.
Somuncu Baba, asıl adı Hamidüddin-i Veli olan bir Horasan erenidir, Hacı Bayram-ı Veli'yi irşad eden seyittir.
İznik'te medfun Eşrefoğlu Rumî ise Abdulkadir Geylani'nin Hama'daki torunu Hüseyin-i Hamevi'den ve Hacı Bayram-ı Veli'den icazetli bir Kadiri piridir.
Hz. Üftade ise, bir Celvetî erendir. Hacı Bayram-ı Veli'nin halifesi Akbıyık Sultan ve Hızır Dede'nin irşadına muhatap olmuştur. Aziz Mahmud Hüdayi'nin mürşdidir. Aziz Mahmud Hüdayi de, bir Celvetî büyüğüdür.
Göynük'te yatan Akşemseddin hazretleri, Hacı Bayram-ı Veli'nin irşat ettiği halifeleridir.
Cümlesinin yolu İmam Ali'ye varır, hepsi Cehrî zikir ekolünün erenleridir.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın tespitiyle, cümlesinin şâhı ve Anadolu'nun Genelkurmay başkanı Pir-i Horasan Hünkâr Hacı Bektaş-ı
Veli'dir.
Osmanlı imparatorluğunun kuruluş ve inşasında İmam Ali meşrebinden bu büyük eren ve pirler vardır.
8 Temmuz 1826'da II. Mahmud döneminde tezgahlanan Ehl-i Beyt soylu erenlerin katledilmesi ve cehrî meşrep tekkelerin kapatılmasının akabinde, söz konusu tekke ve dergahlara Nakşiler konuşlandırılmış, iş çığırından çıkmıştır.
İngiliz üssüne ve asker kaçaklarının semirdiği miskinler tekkesine dönen bu merkezlere, Gazi M. Kemal Atatürk devrinde devlet el koymuştur.
Turgut Özal iktidarlarıyla söz konusu metruk dergahlar, tekkeler ve aşhaneler Nakşi geçinenlere paylaştırılmıştır. Bu sebeple gelişmelerin arka planını bilmeyen geniş halk kitlesi, bu yaygın eski bir tekke ve dergahları Nakşilerin zannetmektedirler. Çağdan süreçte buraların birçoğu, halka Nakşiliği yutturma ocakları, hatta sınır ötesi mücahitleri imalathanesi olarak hizmet vermektedir.
Halbuki ne oralarda yatan eren ve evliya Nakşilerdir, ne de bu dergahlar Nakşilere aittir.
Türk-İslam medeniyeti ve Anadolu'nun bağrı Ehl-i Beyt soylu erenlerle yeşermiştir.
Aslan postu giyen eşekler de, kadro kapmak üzere iktidara boyunu gösterip resmi geçit yapıyor.
Geçen akşam, iktidara Nakşilik söylemleriyle sırnaşma telaşında yeniyetme bir İlahiyatçı allame, Emir Sultan, Üftade, Aziz Mahmud Hüdayi, Somuncu Baba, Hacı Bayram Veli , Eşrefoğlu Rumi ve hatta Akşemseddin'in Nakşibendî olduklarını hararetle anlatıyor.
Sahte malının başına adam yığmak için yalan-dolanla vaveyla kopartan Eminönü işportacısı cinsinden bu ekran şaklabanları.
Şunu iyi bilik ki, sadece Osmanlı değil; nerede bir İslam-Türk medeniyeti kurulmuş ve dal-budak salmışsa, hepsinin temelinde Ehl-i Beyt soyundan hak dostları ve ağzı dualı seçkin kullar vardır.
Hiçbirisi de Nakşi değildir.
Hepsi Hz. Ali meşreptir. Zaten Yüce Allah'ın nasbı ve Hz. Peygamber'in bizzat ilanıyla kıyamet gününe kadar velayetin başı ve hidayet imamı odur (k. veçhe).
Bu berekettir ki, Türk-İslam medeniyeti tarihimizde inşa edilen koca devletlerin ve kurumların kökünde, hepsi İmam Ali ve Ehl-i Beyt yoluna bağlı olan Yesevi, Bektaşi, Kadirî, Halvetî, Celvetî, Rufaî, Mevlevî, Şazelî, Bayramî? vs. erenleri yatmaktadır.
Bunların hepsi cehrî zikir ekolleridir.
Nakşilik ise, İslam'ın Hz. Peygamber'den sonra velayet yolu olan Ehl-i Beyt'e karşı Hind bölgesinde türetilmiş, Goa üssüne konuşlanmış Cizvit papazları ve Portekiz-İngiliz Haçlı operasyonlarıyla yaygınlaştırılmış bir bid'at akımıdır (Bkz. M. Emin Koç/E. Polat, Nakşibendîlik, s. 88-247).
Tarihî süreç içinde ülkemizde 1950'lere kadar nerede bir İngiliz ve Haçlı bağlantılı isyan ve Müslüman kıyımı yaşanmışsa, Nakşiliğin kimi kolları devrede olmuş, Haçlıların imdadına yetişmişlerdir. İngiliz imalatı sahte mehdiler onların içinden türetilmiştir.
Yukarıdaki erenlere dair bilgi notlarına
gelince?
Bursa'da medfun olan Emir Sultan, Horasan erenlerinden ve Yesevi pirlerinden Emir Külal lakaplı Seyyid Ali hazretlerinin evladı, Anadolu'ya gönderdiği halifesidir.
Somuncu Baba, asıl adı Hamidüddin-i Veli olan bir Horasan erenidir, Hacı Bayram-ı Veli'yi irşad eden seyittir.
İznik'te medfun Eşrefoğlu Rumî ise Abdulkadir Geylani'nin Hama'daki torunu Hüseyin-i Hamevi'den ve Hacı Bayram-ı Veli'den icazetli bir Kadiri piridir.
Hz. Üftade ise, bir Celvetî erendir. Hacı Bayram-ı Veli'nin halifesi Akbıyık Sultan ve Hızır Dede'nin irşadına muhatap olmuştur. Aziz Mahmud Hüdayi'nin mürşdidir. Aziz Mahmud Hüdayi de, bir Celvetî büyüğüdür.
Göynük'te yatan Akşemseddin hazretleri, Hacı Bayram-ı Veli'nin irşat ettiği halifeleridir.
Cümlesinin yolu İmam Ali'ye varır, hepsi Cehrî zikir ekolünün erenleridir.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın tespitiyle, cümlesinin şâhı ve Anadolu'nun Genelkurmay başkanı Pir-i Horasan Hünkâr Hacı Bektaş-ı
Veli'dir.
Osmanlı imparatorluğunun kuruluş ve inşasında İmam Ali meşrebinden bu büyük eren ve pirler vardır.
8 Temmuz 1826'da II. Mahmud döneminde tezgahlanan Ehl-i Beyt soylu erenlerin katledilmesi ve cehrî meşrep tekkelerin kapatılmasının akabinde, söz konusu tekke ve dergahlara Nakşiler konuşlandırılmış, iş çığırından çıkmıştır.
İngiliz üssüne ve asker kaçaklarının semirdiği miskinler tekkesine dönen bu merkezlere, Gazi M. Kemal Atatürk devrinde devlet el koymuştur.
Turgut Özal iktidarlarıyla söz konusu metruk dergahlar, tekkeler ve aşhaneler Nakşi geçinenlere paylaştırılmıştır. Bu sebeple gelişmelerin arka planını bilmeyen geniş halk kitlesi, bu yaygın eski bir tekke ve dergahları Nakşilerin zannetmektedirler. Çağdan süreçte buraların birçoğu, halka Nakşiliği yutturma ocakları, hatta sınır ötesi mücahitleri imalathanesi olarak hizmet vermektedir.
Halbuki ne oralarda yatan eren ve evliya Nakşilerdir, ne de bu dergahlar Nakşilere aittir.
Türk-İslam medeniyeti ve Anadolu'nun bağrı Ehl-i Beyt soylu erenlerle yeşermiştir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019