Evet, hayır yarışmasının kızıştığı şu günlerde toplum gerilmeye, kutuplaşmaya, kamplaşmaya başladı. Bu gerilme ve kutuplaşma ileride kavga ve gürültüye dönüşebilir, hatta dönüşmeye başladı bile.
Bazı vatandaşlarımız masaları devirerek sandalyelerle, yumruk ve tekmelerle birbirlerine girmekeler. Bunlar bize yakışmayan ve tasvip etmediğimiz görüntülerdir.
Siyasilerin evet hayır kampanyalarındaki söylemleri, toplumdaki gerginliğin dozunu her geçen gün artırarak devam etmekte ve toplum biraz daha gerilmektedir. Çarşıda, pazarda insanlar evet hayır cepheleşmesiyle, akşam televizyonlarda, siyasilerden duydukları sözleri gündeme taşıyarak tartışma konusu yapıp seslerini yükselterek neredeyse kavga ortamına taşımak üzere birbirlerinden ayrılmaktadırlar. Bu durum bize 12 Eylül öncesi sağ sol çatışmalarının öncesini hatırlatıyor.
Siyasilerimize kampanya süresince söylemlerine dikkat edip toplumu gerecek ve kutuplaştıracak sözlerden uzak durmalarını tavsiye ediyoruz. Her iki taraf da birbirlerini ihanet içerisinde görüp, bilmem hangi örgütün mensubuymuş gibi sözlerle itham etmemelidirler. Neticede evet diyecek olan da hayır diyecek olan da bizim insanımız ve vatandaşımızdır. Keşke daha önceki sevelim sevilelim yazımda söylediğim gibi ülkeyi evet hayır ortamına hiç sürüklemeseydik. Ama mademki oldu birbirimize tahammül etmek zorundayız
Burada özellikle iktidar kanadına mensup siyasilerimize, Şeyh Edebali'nin Osman Bey'e yaptığı şu nasihatini hatırlatmayı kendime görev addederim:
"Ey oğul! Beysin? Bundan sonra öfke bize; uysallık sana? Güceniklik bize; gönül almak sana? Suçlamak bize; katlanmak sana? Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana? Geçimsizlikle, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana? Kötü söz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlamak sana? Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana? Üşengenlik bize; Uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana? Ey oğul insanı yaşat ki devlet yaşasın."
Aslında bu nasihat tüm olgun ve sorumlu insanlara da örnek olmalıdır, çünkü hepimiz az ya da çok kendimize, ailemize, milletimize ve devletimize karşı sorumluyuz.
Bazı vatandaşlarımız masaları devirerek sandalyelerle, yumruk ve tekmelerle birbirlerine girmekeler. Bunlar bize yakışmayan ve tasvip etmediğimiz görüntülerdir.
Siyasilerin evet hayır kampanyalarındaki söylemleri, toplumdaki gerginliğin dozunu her geçen gün artırarak devam etmekte ve toplum biraz daha gerilmektedir. Çarşıda, pazarda insanlar evet hayır cepheleşmesiyle, akşam televizyonlarda, siyasilerden duydukları sözleri gündeme taşıyarak tartışma konusu yapıp seslerini yükselterek neredeyse kavga ortamına taşımak üzere birbirlerinden ayrılmaktadırlar. Bu durum bize 12 Eylül öncesi sağ sol çatışmalarının öncesini hatırlatıyor.
Siyasilerimize kampanya süresince söylemlerine dikkat edip toplumu gerecek ve kutuplaştıracak sözlerden uzak durmalarını tavsiye ediyoruz. Her iki taraf da birbirlerini ihanet içerisinde görüp, bilmem hangi örgütün mensubuymuş gibi sözlerle itham etmemelidirler. Neticede evet diyecek olan da hayır diyecek olan da bizim insanımız ve vatandaşımızdır. Keşke daha önceki sevelim sevilelim yazımda söylediğim gibi ülkeyi evet hayır ortamına hiç sürüklemeseydik. Ama mademki oldu birbirimize tahammül etmek zorundayız
Burada özellikle iktidar kanadına mensup siyasilerimize, Şeyh Edebali'nin Osman Bey'e yaptığı şu nasihatini hatırlatmayı kendime görev addederim:
"Ey oğul! Beysin? Bundan sonra öfke bize; uysallık sana? Güceniklik bize; gönül almak sana? Suçlamak bize; katlanmak sana? Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana? Geçimsizlikle, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana? Kötü söz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlamak sana? Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana? Üşengenlik bize; Uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana? Ey oğul insanı yaşat ki devlet yaşasın."
Aslında bu nasihat tüm olgun ve sorumlu insanlara da örnek olmalıdır, çünkü hepimiz az ya da çok kendimize, ailemize, milletimize ve devletimize karşı sorumluyuz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mehmet Alioğlu / diğer yazıları
- Üç büyük günah / 15.04.2017
- Edebali'nin Osman Bey'e nasihatı / 16.03.2017
- Ömür boyu borçlu yaşamak / 11.03.2017
- Sevelim sevilelim / 09.02.2017
- Herkese büyük ikramiye / 04.02.2017
- Edebali'nin Osman Bey'e nasihatı / 16.03.2017
- Ömür boyu borçlu yaşamak / 11.03.2017
- Sevelim sevilelim / 09.02.2017
- Herkese büyük ikramiye / 04.02.2017