Türkiye'nin 22 Mayıs'a kadar en çok konuşacağı şey şu 'düşük profilli başbakan' konusu olacak.
22 Mayıs'ta gerçekleşecek AKP kongresinden sonra bu düşük profilli makama kimin oturacağı belli olacağı için o tarihten sonra artık konuşulacak şey, düşük profilli icraatlar olacak.
Yaşadıklarını görünce emin olun hiç kimse bu düşük profilli başbakanın yerine olmak istemeyecektir.
Bu bir nevi şamar oğlanı muamelesi görmeye razı olmak anlamına geliyor.
Şamar oğlanının ilginç bir hikâyesi var.
Feodal düzenin hâkim olduğu 16. ve 17. yüzyıl Avrupası'nda 'yüksek profilli' soylu kesim, kendisini 'düşük profilli' halktan o kadar çok üstün görüyordu ki, bu halkla mecbur kalmadıkça bir araya gelmiyordu.
Ama gelin görün ki, asilzade sınıfa mensup çocuklar bu düşük profilli halktan olan öğretmenlerden eğitim almaları gerekiyordu.
En iyi öğretmenler saray, şato ve konaklara bu çocukların ayağına getiriliyordu.
O dönemde dayak eğitimin ayrılmaz bir parçasıydı. Ama bu yöntemin soylu çocuklar üzerinde kullanılması mümkün değildi.
İşte buna çözüm olarak alt tabakadan olan bir çocuk, ders sırasında bu dayağı yemek için hazır tutulmaya başlandı.
Asilzade çocuğun işlediği her hatada şamar ve sopayı bu zavallı çocuk yiyordu.
İşte şamar oğlanı sözü böyle ortaya çıktı.
Hikâyenin acı bir yönü ise şamar oğlanı olarak seçilen bu talihsiz çocukların bir şeyler öğrenmesinler diye ya sağır kimseler arasından seçilmesi ya da bilhassa bu iş için sağır edilmeleriydi.
İşte şimdi Türkiye'de siyasette şamar oğlanı dönemi başlıyor.
Bu dönemde bütün kararlar Beştepe'de alınırken, oluşacak tüm siyasi sorumluluk ise düşük profilli başbakanın omuzlarına yüklenecek. Siyasi şamarı başbakan yiyecek.
Son kullanma tarihinin sonuna gelen şamar oğlanı başbakan ise yenisiyle değiştirilecek.
Bu bağlamda 22 Mayıs'ta AKP kongresinde belirlenecek isim yeri geldiğinde Davutoğlu gibi kolaylıkla feda edilebilecek isimler arasından olacağını kayıtlara düşelim.
Meselenin bir başka dikkat çekici yönü ise milletin oylarıyla iktidar olmuş bir partinin genel başkanının artık Başbakanlık yetkilerini tam olarak kullanamayacak olmasıdır.
Başbakana verilen oylar yok sayılırken 'milletin oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanı' aldığı bu oyları gerekçe göstererek başbakanlık yetkilerini de kendisi kullanacak.
İşte Yeni Türkiye bu?
Bu yeni Türkiye'de bir kişi dışında kimsede yüksek profil olsun istenmiyor. Kendi kadrosu arasında buna tahammül edemeyen muhalefette tahammül eder mi?
Elbette etmez.
O yüzden Meclis içinde de düşük profilli muhalefetle yolumuza devam edeceğiz.
22 Mayıs'ta gerçekleşecek AKP kongresinden sonra bu düşük profilli makama kimin oturacağı belli olacağı için o tarihten sonra artık konuşulacak şey, düşük profilli icraatlar olacak.
Yaşadıklarını görünce emin olun hiç kimse bu düşük profilli başbakanın yerine olmak istemeyecektir.
Bu bir nevi şamar oğlanı muamelesi görmeye razı olmak anlamına geliyor.
Şamar oğlanının ilginç bir hikâyesi var.
Feodal düzenin hâkim olduğu 16. ve 17. yüzyıl Avrupası'nda 'yüksek profilli' soylu kesim, kendisini 'düşük profilli' halktan o kadar çok üstün görüyordu ki, bu halkla mecbur kalmadıkça bir araya gelmiyordu.
Ama gelin görün ki, asilzade sınıfa mensup çocuklar bu düşük profilli halktan olan öğretmenlerden eğitim almaları gerekiyordu.
En iyi öğretmenler saray, şato ve konaklara bu çocukların ayağına getiriliyordu.
O dönemde dayak eğitimin ayrılmaz bir parçasıydı. Ama bu yöntemin soylu çocuklar üzerinde kullanılması mümkün değildi.
İşte buna çözüm olarak alt tabakadan olan bir çocuk, ders sırasında bu dayağı yemek için hazır tutulmaya başlandı.
Asilzade çocuğun işlediği her hatada şamar ve sopayı bu zavallı çocuk yiyordu.
İşte şamar oğlanı sözü böyle ortaya çıktı.
Hikâyenin acı bir yönü ise şamar oğlanı olarak seçilen bu talihsiz çocukların bir şeyler öğrenmesinler diye ya sağır kimseler arasından seçilmesi ya da bilhassa bu iş için sağır edilmeleriydi.
İşte şimdi Türkiye'de siyasette şamar oğlanı dönemi başlıyor.
Bu dönemde bütün kararlar Beştepe'de alınırken, oluşacak tüm siyasi sorumluluk ise düşük profilli başbakanın omuzlarına yüklenecek. Siyasi şamarı başbakan yiyecek.
Son kullanma tarihinin sonuna gelen şamar oğlanı başbakan ise yenisiyle değiştirilecek.
Bu bağlamda 22 Mayıs'ta AKP kongresinde belirlenecek isim yeri geldiğinde Davutoğlu gibi kolaylıkla feda edilebilecek isimler arasından olacağını kayıtlara düşelim.
Meselenin bir başka dikkat çekici yönü ise milletin oylarıyla iktidar olmuş bir partinin genel başkanının artık Başbakanlık yetkilerini tam olarak kullanamayacak olmasıdır.
Başbakana verilen oylar yok sayılırken 'milletin oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanı' aldığı bu oyları gerekçe göstererek başbakanlık yetkilerini de kendisi kullanacak.
İşte Yeni Türkiye bu?
Bu yeni Türkiye'de bir kişi dışında kimsede yüksek profil olsun istenmiyor. Kendi kadrosu arasında buna tahammül edemeyen muhalefette tahammül eder mi?
Elbette etmez.
O yüzden Meclis içinde de düşük profilli muhalefetle yolumuza devam edeceğiz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024