FBI'nin tespitine göre, Şarboncu ABD vatandaşı, orta yaşlı, gayri müslim, psikopat bir erkek.
Şimdi bu haberde ne çıkar demeyiniz. Zira ABD, hep zanni delillerle hareket etmektedir. Bin Ladin teşhisi de fevkalade zanni bir tespittir. Zira Afganistan olayının, Orta Asya'ya hakim olmak için bir vesile yapıldığı ortada.
Dünya milletleri taraf olmaya zorlanıyor. Hadi söyleyin, neredesiniz. Törürün yanında mısınız, yoksa karşısında mı? Türkiye'nin içinde bulunduğu durum gerçekten çok düşündürücü. Bir Ankara toplantısı planlandı, fakat henüz olmadı. Asker istemiyor dendi, fakat ABD Savunma Bakanı durumu, medyadan öğrendiğini söyledi. Asker gitti gidiyor dendi, fakat tereddütlü bekleyiş sürüyor. Hem 90 asker ne ifade ediyor o da ne, bilinmiyor. Bazı çevreler askerle krediyi birbirinin bedeli olarak ifade etmekten utanmamaktadır.
Senaristler, hergün Irak'tan, Körfez'den bahsederek, Türkiye'nin yakınına çekmek istiyorlar savaşı.
Şundan emin olunuz ki, zaman ABD aleyhine işliyor. Olayın failinin Bin Ladin olmadığı da ortaya çıkacaktır. Normal olan iş, soğukkanlı olmak ve halkın sağ duyusuna kulak vermektir.
Sn. Ecevit bir konuşmasında, halkın asker gönderme konusunda kendilerini desteklediğini söylüyor. Ben hemen itiraz koyuyorum. Sn. Ecevit zerre kadar samimi ise, 300 sandık tespit etsin kurayla. Bakalım bu mini referandumda asker yollamak için ne kadar evet alacak. Öyle zannediyoruz ki, halkın % 99'u hayır diyecektir.
Efendim halk dış politikayı bilmez demeyiniz. Bizim halkımız ariftir. Bilmediği şeyler olsa bile, onu vicdani hisleri ile farkeder. ABD, Türkiye'ye karşı pek iştiyaklı bir talep sunmamış, bir değer de vermemiştir. Asker gönderme talebinden tutunuz da, askeri kullandırmaya kadar bütün işlerde Türkiye, yaranma politikası izliyor.
Merhum Özal, Körfez müdahalesinden, bir koyup, üç alacaklarını söylüyordu. Fakat Körfez'in faturası 40-50 milyar dolara mal olmuştur.
Sn. Kıvrıkoğlu'nun son değerlendirmesi en isabetli değerlendirme olmuştur. Kıvrıkoğlu, bir Irak müdahalesine karşı olduklarını, geçmişte yapılan müdahalenin Türkiye'ye 40 milyar dolar zarar verdiğini, şimdi yapılacak bir müdahalenin aynı zararı getireceğini ifade etmiştir. Evet Kıvrıkoğlu çok haklıdır.
Ne şiş yansın, ne kebap politikası artık işe yaramamaktadır. Türkiye dengeli, doğru ve adil bir politika izlemelidir.
Birçok makalemizde ifade ettik; en azından mini bir referandum yapmalı, halkının tercihini öne çıkarmalıdır.
Globalizm rüzgarına boyun eğen, başkalarının arzusuna ram olan bir Türkiye, ne Ortadoğu'da ve ne de Asya'da asla etkili olamaz. Ne koyarsa koysun, hep sıfır alır.
Olayların yeniden değerlendirilmesi, bir mini referandum veya tam referandum yapılarak halkın görüşünün sorulması, başta ABD olmak üzere dengeli bir dış politikanın izlenmesi şarttır.
İlerisi görülmeden girişilen AB, yolculuğu ilk durakta Kıbrıs'ı feda etmemizi istiyor.
Beyler lütfen akl-ı selim ışığında hesap yapalım!
Şimdi bu haberde ne çıkar demeyiniz. Zira ABD, hep zanni delillerle hareket etmektedir. Bin Ladin teşhisi de fevkalade zanni bir tespittir. Zira Afganistan olayının, Orta Asya'ya hakim olmak için bir vesile yapıldığı ortada.
Dünya milletleri taraf olmaya zorlanıyor. Hadi söyleyin, neredesiniz. Törürün yanında mısınız, yoksa karşısında mı? Türkiye'nin içinde bulunduğu durum gerçekten çok düşündürücü. Bir Ankara toplantısı planlandı, fakat henüz olmadı. Asker istemiyor dendi, fakat ABD Savunma Bakanı durumu, medyadan öğrendiğini söyledi. Asker gitti gidiyor dendi, fakat tereddütlü bekleyiş sürüyor. Hem 90 asker ne ifade ediyor o da ne, bilinmiyor. Bazı çevreler askerle krediyi birbirinin bedeli olarak ifade etmekten utanmamaktadır.
Senaristler, hergün Irak'tan, Körfez'den bahsederek, Türkiye'nin yakınına çekmek istiyorlar savaşı.
Şundan emin olunuz ki, zaman ABD aleyhine işliyor. Olayın failinin Bin Ladin olmadığı da ortaya çıkacaktır. Normal olan iş, soğukkanlı olmak ve halkın sağ duyusuna kulak vermektir.
Sn. Ecevit bir konuşmasında, halkın asker gönderme konusunda kendilerini desteklediğini söylüyor. Ben hemen itiraz koyuyorum. Sn. Ecevit zerre kadar samimi ise, 300 sandık tespit etsin kurayla. Bakalım bu mini referandumda asker yollamak için ne kadar evet alacak. Öyle zannediyoruz ki, halkın % 99'u hayır diyecektir.
Efendim halk dış politikayı bilmez demeyiniz. Bizim halkımız ariftir. Bilmediği şeyler olsa bile, onu vicdani hisleri ile farkeder. ABD, Türkiye'ye karşı pek iştiyaklı bir talep sunmamış, bir değer de vermemiştir. Asker gönderme talebinden tutunuz da, askeri kullandırmaya kadar bütün işlerde Türkiye, yaranma politikası izliyor.
Merhum Özal, Körfez müdahalesinden, bir koyup, üç alacaklarını söylüyordu. Fakat Körfez'in faturası 40-50 milyar dolara mal olmuştur.
Sn. Kıvrıkoğlu'nun son değerlendirmesi en isabetli değerlendirme olmuştur. Kıvrıkoğlu, bir Irak müdahalesine karşı olduklarını, geçmişte yapılan müdahalenin Türkiye'ye 40 milyar dolar zarar verdiğini, şimdi yapılacak bir müdahalenin aynı zararı getireceğini ifade etmiştir. Evet Kıvrıkoğlu çok haklıdır.
Ne şiş yansın, ne kebap politikası artık işe yaramamaktadır. Türkiye dengeli, doğru ve adil bir politika izlemelidir.
Birçok makalemizde ifade ettik; en azından mini bir referandum yapmalı, halkının tercihini öne çıkarmalıdır.
Globalizm rüzgarına boyun eğen, başkalarının arzusuna ram olan bir Türkiye, ne Ortadoğu'da ve ne de Asya'da asla etkili olamaz. Ne koyarsa koysun, hep sıfır alır.
Olayların yeniden değerlendirilmesi, bir mini referandum veya tam referandum yapılarak halkın görüşünün sorulması, başta ABD olmak üzere dengeli bir dış politikanın izlenmesi şarttır.
İlerisi görülmeden girişilen AB, yolculuğu ilk durakta Kıbrıs'ı feda etmemizi istiyor.
Beyler lütfen akl-ı selim ışığında hesap yapalım!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Baki Bektaş / diğer yazıları
- Gerçek hayat ahiret hayatıdır / 09.09.2003
- Tek çare birlik / 11.09.2002
- Misyonerlik faaliyetlerinin boyutları / 30.05.2002
- Halkımız çok iyi bir gözlemci / 25.05.2002
- Derviş'e göre deniz bitti / 24.05.2002
- Aziz ol, Elazığ / 17.05.2002
- Kayseri, sen ne imişsin! / 15.05.2002
- Tek çare birlik / 15.04.2002
- Görebilmek / 08.04.2002
- En büyük terör işgaldir / 06.04.2002
- Tek çare birlik / 11.09.2002
- Misyonerlik faaliyetlerinin boyutları / 30.05.2002
- Halkımız çok iyi bir gözlemci / 25.05.2002
- Derviş'e göre deniz bitti / 24.05.2002
- Aziz ol, Elazığ / 17.05.2002
- Kayseri, sen ne imişsin! / 15.05.2002
- Tek çare birlik / 15.04.2002
- Görebilmek / 08.04.2002
- En büyük terör işgaldir / 06.04.2002