12 Mayıs 2002 Pazar günü, Elazığ'daydık. Diğer bir ifade ile Elaziz.
Bu şehrin ismi hangi ifade ile anlatılırsa anlatılsın, değerli halkı gerçekten çok aziz bir halktır. Nice Allah dostları yetiştirmiş bir ilimiz olan Elazığ, çok büyük bir coşkuyla Prof. Dr. Haydar Baş beyi ve Bağımsız Türkiye Partisi'ni bağrına bastı.
Ayak basabilecek bir yer yoktu kapalı spor salonunda. Tavanı çökertecek sesler adeta semaya yükseliyordu; "Bu vatan bizimdir bizim kalcak", "Üstad, üstad, üstad", "Bu vatan bu millet seni bekliyor'', "İşte lider işte başbakan" ve benzeri sloganlar hiç susmadı.
Salondaki insanların en az bir misli de maalesef dışarıda kaldı.
Saygı duruşu, İstiklal Marşı, hatiplerin selamlama konuşmaları, Sn. Ali Altun'un sunduğu müzik ziyafetinin ardından Prof. Dr. Haydar Baş bey sahneye davet edildi.
Çok açık ve net ifadelerle milli birliğin problemleri ve çözümlerine işaret edildi. Her zaman olduğu gibi problemlerin 24 saatte çözümleneceğine vurgu yapıldı.
Bu 24 saat meselesini Elazığlı çok net anlamıştı. Attıkları sloganları Prof. Dr. Haydar Baş beye adeta vokal yaptılar.
Konuşma sanki bir diyalog şeklinde geçti. Adeta herbir insana özel hitap ediliyordu. Dinleyiciler bayrak sallayarak, el sallayarak, başları ile tasdik ederek mukabele ediyorlardı.
Dış politikada kimlik ve onur tarifi gündeme gelince "Gakkoşlar" ayağa kalktı. Avrupa Birliği'ne hayır tepkisi ile salonu inlettiler.
Evet Elazığ halkı, Prof. Dr. Haydar Baş beyi ve Bağımsız Türkiye partisini bağrına bastı.
Çünkü bu çıkış soylu bir çıkıştı. Öz vicdanından ve milletten icazet almıştı. Atlantik ötesinden icazet alan yabancı parmakların oynattığı kuklalara hiç benzemiyordu.
Eminim ki değerli Elazığlılar, bu programdan sonra çok iyi bir muhasebe yapacaktır. En kısa zamanda yolunu, yönünü iyice sağlamlaştıracaktır.
Elazığ halkını bu vesile ile tekrar tebrik ediyoruz. Elazığspor'a da süper ligde başarılar diliyorum. Bu tablodan görülen o ki, doğunun incilerinden biri olan Elazığ'ın siyasi bilinci, en yüksek ufukla yıldızlaşacaktır.
Bu şehrin ismi hangi ifade ile anlatılırsa anlatılsın, değerli halkı gerçekten çok aziz bir halktır. Nice Allah dostları yetiştirmiş bir ilimiz olan Elazığ, çok büyük bir coşkuyla Prof. Dr. Haydar Baş beyi ve Bağımsız Türkiye Partisi'ni bağrına bastı.
Ayak basabilecek bir yer yoktu kapalı spor salonunda. Tavanı çökertecek sesler adeta semaya yükseliyordu; "Bu vatan bizimdir bizim kalcak", "Üstad, üstad, üstad", "Bu vatan bu millet seni bekliyor'', "İşte lider işte başbakan" ve benzeri sloganlar hiç susmadı.
Salondaki insanların en az bir misli de maalesef dışarıda kaldı.
Saygı duruşu, İstiklal Marşı, hatiplerin selamlama konuşmaları, Sn. Ali Altun'un sunduğu müzik ziyafetinin ardından Prof. Dr. Haydar Baş bey sahneye davet edildi.
Çok açık ve net ifadelerle milli birliğin problemleri ve çözümlerine işaret edildi. Her zaman olduğu gibi problemlerin 24 saatte çözümleneceğine vurgu yapıldı.
Bu 24 saat meselesini Elazığlı çok net anlamıştı. Attıkları sloganları Prof. Dr. Haydar Baş beye adeta vokal yaptılar.
Konuşma sanki bir diyalog şeklinde geçti. Adeta herbir insana özel hitap ediliyordu. Dinleyiciler bayrak sallayarak, el sallayarak, başları ile tasdik ederek mukabele ediyorlardı.
Dış politikada kimlik ve onur tarifi gündeme gelince "Gakkoşlar" ayağa kalktı. Avrupa Birliği'ne hayır tepkisi ile salonu inlettiler.
Evet Elazığ halkı, Prof. Dr. Haydar Baş beyi ve Bağımsız Türkiye partisini bağrına bastı.
Çünkü bu çıkış soylu bir çıkıştı. Öz vicdanından ve milletten icazet almıştı. Atlantik ötesinden icazet alan yabancı parmakların oynattığı kuklalara hiç benzemiyordu.
Eminim ki değerli Elazığlılar, bu programdan sonra çok iyi bir muhasebe yapacaktır. En kısa zamanda yolunu, yönünü iyice sağlamlaştıracaktır.
Elazığ halkını bu vesile ile tekrar tebrik ediyoruz. Elazığspor'a da süper ligde başarılar diliyorum. Bu tablodan görülen o ki, doğunun incilerinden biri olan Elazığ'ın siyasi bilinci, en yüksek ufukla yıldızlaşacaktır.
Baki Bektaş / diğer yazıları
- Gerçek hayat ahiret hayatıdır / 09.09.2003
- Tek çare birlik / 11.09.2002
- Misyonerlik faaliyetlerinin boyutları / 30.05.2002
- Halkımız çok iyi bir gözlemci / 25.05.2002
- Derviş'e göre deniz bitti / 24.05.2002
- Aziz ol, Elazığ / 17.05.2002
- Kayseri, sen ne imişsin! / 15.05.2002
- Tek çare birlik / 15.04.2002
- Görebilmek / 08.04.2002
- En büyük terör işgaldir / 06.04.2002
- Tek çare birlik / 11.09.2002
- Misyonerlik faaliyetlerinin boyutları / 30.05.2002
- Halkımız çok iyi bir gözlemci / 25.05.2002
- Derviş'e göre deniz bitti / 24.05.2002
- Aziz ol, Elazığ / 17.05.2002
- Kayseri, sen ne imişsin! / 15.05.2002
- Tek çare birlik / 15.04.2002
- Görebilmek / 08.04.2002
- En büyük terör işgaldir / 06.04.2002