Türkiye'nin tarım ve hayvancılığının bitirilmesi bir AB projesidir.
AB'nin, Türkiye'nin tarım nüfusunun 35 milyondan 10 milyona düşmesini istediğini AKP'nin tarım bakanı bile itiraf etmişti. Bugüne kadar uygulanan politikalarla tarım nüfusunu 20 milyona kadar düşürdüler ama AB bu nüfusla tatmin olmuyor.
Şimdi 10 yıllık AKP iktidarı döneminde tarım ve hayvancılıkta neler yapılmış bazı rakamlarla ifade edelim.
AKP iktidarı tarım ve hayvancılıkta sözde iç piyasayı
terbiye etme bahanesiyle ithalatın önünü sonuna kadar açtı, gümrük duvarlarını ise neredeyse sıfıra çekti.
TÜİK rakamlarına göre, 2012 yılı Ocak-Kasım ayları arasında 2 milyar 165 milyon 157 bin liralık canlı hayvan, 861 milyon 868 bin liralık da et ve et ürünleri olmak üzere toplam 3 milyar 27 milyon 25 bin liralık ithalat yapıldı.
Bu yıl kaba yem sıkıntısı had safhaya ulaştı. Yonca fiyatları yüzde 100, saman fiyatları ise yüzde 300 arttı. Çiftçiler 3,3 milyon hektar tarla arazisini ekmekten vazgeçtiler. Çiftçiler 1 yıl önce 6-7 bin liraya aldıkları hayvanları, 2-3 bin liraya ellerinden çıkarmak zorunda kaldılar.
Bitkisel üretimde de durum hiç farklı değil…
AKP iktidarında 2012 yılında da önceki yıllar gibi başta buğday olmak üzere, yağlık bitkilerde, bakliyatta, yem ham maddesi olan tahıllarda önemli düşüşler yaşandı.
Örneğin, 2011 yılında 21 milyon 800 bin ton olan buğday üretimi, 2012 yılında 17 milyon ton civarında gerçekleşti. Toprak Mahsulleri Ofisi'ne buğday ithali için görev verildi.
TÜİK'in rakamlarına göre; 2012 yılı Ocak-Ekim aylarını kapsayan süreç içinde Türkiye, 3 milyon 148 bin ton buğday, 652 bin ton mısır, 200 bin ton çeltik, 662 bin ton ayçiçeği ve 967 bin ton soya ithal etti.
Son 10 yıllık dönemin rakamlarına gelince; 21 milyon ton buğday ithalatı yapılarak karşılığında 6 milyar dolar ödendi. Mısırda 8 milyon tonluk ithalatın karşılığı 1,7 milyar dolar ödendi. İthal edilen 2,8 milyon ton çeltiğin bedeli ise yaklaşık 1,2 milyar dolar oldu.
2012 yılının ilk dokuz ayında, 492 bin ton pamuk ithal edildi. Pamukta yıllık ithalat 1,5 milyar doların üzerinde... 1980'lere kadar pamuk ihracatçısı olan Türkiye, kullandığı pamuğun yarısını ithal eder hale gelmiştir. Aynı dönemde ithal edilen 7 milyon ton pamuğa ödenen döviz yaklaşık 11 milyar dolardır.
2012 yılında bitkisel yağ ithalatına 3 milyar 250 milyon lira ödendi. Son 10 yılda ise, yağlı tohum, ham yağ ve küspe ithalatı için ödenen bedel 18 milyar doları geçmiştir.
Tohumculukta dışa bağımlılık 2012 yılında da devam etti. İthalata bağımlılık oranı standart sebzede yüzde 45'e, çim bitkilerinde yüzde 60'a, hibrit sebze tohumluğunda ise yüzde 80'e ulaşmaktadır.
10 yıllık AKP iktidarında tarımın temeli olan tohumluk piyasasına yabancılar egemen oldu. Özel tohumculuk şirketlerinin hibrit mısır, hibrit ayçiçeği, patates ve sebze tohumlukları tedarikindeki payı yüzde 100'e ulaşmaktadır.
İşte AKP'li Türkiye'nin tarım ve hayvancılıktaki tablosu bu…
Hem ihtiyaçlarımızı karşılayabileceğimiz hem de ihracatla ülkemize gelir kazandırabileceğimiz tarım ve
hayvancılık bugün sırtımızda kambur hale gelmiştir.
Hala buğday, mısır, pamuk üretimimiz ve de hayvancılık kısıtlı imkanlarla da olsa devam ettiği için ithal ürünler ucuza gelebilmektedir ama bu işin yarınını düşünün.
Yerli üretim tamamen bittiği zaman –ki AB ve ABD'nin gerçek hedefi budur bu tarım ve hayvancılık ürünleri böyle ucuza gelmeyecektir.
Adamlar bugün senin tarımını ve hayvancılığını bitirmek için ucuz veriyorlar, yarın bitirdikleri zaman seni aç bırakmak, Somali yapmak için önüne büyük faturalar koyacaklar.
Uyanık olmak zorundayız. Bugün AB ve ABD aklını bir kenara koyup Milli Ekonomi Modeli ve Prof. Dr. Haydar Baş ile ayağa kalkma zamanıdır.
AB'nin, Türkiye'nin tarım nüfusunun 35 milyondan 10 milyona düşmesini istediğini AKP'nin tarım bakanı bile itiraf etmişti. Bugüne kadar uygulanan politikalarla tarım nüfusunu 20 milyona kadar düşürdüler ama AB bu nüfusla tatmin olmuyor.
Şimdi 10 yıllık AKP iktidarı döneminde tarım ve hayvancılıkta neler yapılmış bazı rakamlarla ifade edelim.
AKP iktidarı tarım ve hayvancılıkta sözde iç piyasayı
terbiye etme bahanesiyle ithalatın önünü sonuna kadar açtı, gümrük duvarlarını ise neredeyse sıfıra çekti.
TÜİK rakamlarına göre, 2012 yılı Ocak-Kasım ayları arasında 2 milyar 165 milyon 157 bin liralık canlı hayvan, 861 milyon 868 bin liralık da et ve et ürünleri olmak üzere toplam 3 milyar 27 milyon 25 bin liralık ithalat yapıldı.
Bu yıl kaba yem sıkıntısı had safhaya ulaştı. Yonca fiyatları yüzde 100, saman fiyatları ise yüzde 300 arttı. Çiftçiler 3,3 milyon hektar tarla arazisini ekmekten vazgeçtiler. Çiftçiler 1 yıl önce 6-7 bin liraya aldıkları hayvanları, 2-3 bin liraya ellerinden çıkarmak zorunda kaldılar.
Bitkisel üretimde de durum hiç farklı değil…
AKP iktidarında 2012 yılında da önceki yıllar gibi başta buğday olmak üzere, yağlık bitkilerde, bakliyatta, yem ham maddesi olan tahıllarda önemli düşüşler yaşandı.
Örneğin, 2011 yılında 21 milyon 800 bin ton olan buğday üretimi, 2012 yılında 17 milyon ton civarında gerçekleşti. Toprak Mahsulleri Ofisi'ne buğday ithali için görev verildi.
TÜİK'in rakamlarına göre; 2012 yılı Ocak-Ekim aylarını kapsayan süreç içinde Türkiye, 3 milyon 148 bin ton buğday, 652 bin ton mısır, 200 bin ton çeltik, 662 bin ton ayçiçeği ve 967 bin ton soya ithal etti.
Son 10 yıllık dönemin rakamlarına gelince; 21 milyon ton buğday ithalatı yapılarak karşılığında 6 milyar dolar ödendi. Mısırda 8 milyon tonluk ithalatın karşılığı 1,7 milyar dolar ödendi. İthal edilen 2,8 milyon ton çeltiğin bedeli ise yaklaşık 1,2 milyar dolar oldu.
2012 yılının ilk dokuz ayında, 492 bin ton pamuk ithal edildi. Pamukta yıllık ithalat 1,5 milyar doların üzerinde... 1980'lere kadar pamuk ihracatçısı olan Türkiye, kullandığı pamuğun yarısını ithal eder hale gelmiştir. Aynı dönemde ithal edilen 7 milyon ton pamuğa ödenen döviz yaklaşık 11 milyar dolardır.
2012 yılında bitkisel yağ ithalatına 3 milyar 250 milyon lira ödendi. Son 10 yılda ise, yağlı tohum, ham yağ ve küspe ithalatı için ödenen bedel 18 milyar doları geçmiştir.
Tohumculukta dışa bağımlılık 2012 yılında da devam etti. İthalata bağımlılık oranı standart sebzede yüzde 45'e, çim bitkilerinde yüzde 60'a, hibrit sebze tohumluğunda ise yüzde 80'e ulaşmaktadır.
10 yıllık AKP iktidarında tarımın temeli olan tohumluk piyasasına yabancılar egemen oldu. Özel tohumculuk şirketlerinin hibrit mısır, hibrit ayçiçeği, patates ve sebze tohumlukları tedarikindeki payı yüzde 100'e ulaşmaktadır.
İşte AKP'li Türkiye'nin tarım ve hayvancılıktaki tablosu bu…
Hem ihtiyaçlarımızı karşılayabileceğimiz hem de ihracatla ülkemize gelir kazandırabileceğimiz tarım ve
hayvancılık bugün sırtımızda kambur hale gelmiştir.
Hala buğday, mısır, pamuk üretimimiz ve de hayvancılık kısıtlı imkanlarla da olsa devam ettiği için ithal ürünler ucuza gelebilmektedir ama bu işin yarınını düşünün.
Yerli üretim tamamen bittiği zaman –ki AB ve ABD'nin gerçek hedefi budur bu tarım ve hayvancılık ürünleri böyle ucuza gelmeyecektir.
Adamlar bugün senin tarımını ve hayvancılığını bitirmek için ucuz veriyorlar, yarın bitirdikleri zaman seni aç bırakmak, Somali yapmak için önüne büyük faturalar koyacaklar.
Uyanık olmak zorundayız. Bugün AB ve ABD aklını bir kenara koyup Milli Ekonomi Modeli ve Prof. Dr. Haydar Baş ile ayağa kalkma zamanıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Gazze’yi alacak, finansı da İslam ülkelerinden / 11.02.2025
- ‘Güçlü’nün hukukuyla ‘adalet’ sağlanır mı? / 08.02.2025
- Bir daha 6 Şubat’ları yaşamamak için… / 07.02.2025
- Ahmed Şara’nın Türkiye ziyareti ne anlama geliyor? / 05.02.2025
- Yatırımcılar, ‘demokrasi’ ve ‘hukuk’ arar / 04.02.2025
- Türkiye’de tarım BTP ile zirveye ulaşır / 01.02.2025
- İsrail, işgallerini kalıcı hale getirmeye çalışıyor / 31.01.2025
- Trump hızlı başladı; ne değişecek? / 29.01.2025
- İnsan bozulunca, her şey bozuluyor / 28.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025
- ‘Güçlü’nün hukukuyla ‘adalet’ sağlanır mı? / 08.02.2025
- Bir daha 6 Şubat’ları yaşamamak için… / 07.02.2025
- Ahmed Şara’nın Türkiye ziyareti ne anlama geliyor? / 05.02.2025
- Yatırımcılar, ‘demokrasi’ ve ‘hukuk’ arar / 04.02.2025
- Türkiye’de tarım BTP ile zirveye ulaşır / 01.02.2025
- İsrail, işgallerini kalıcı hale getirmeye çalışıyor / 31.01.2025
- Trump hızlı başladı; ne değişecek? / 29.01.2025
- İnsan bozulunca, her şey bozuluyor / 28.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025