Yazımıza Yüce Allah'ın Kelamı ile başlayalım;"Şayet kullarım, sana benden sordularsa, gerçekten ben çok yakınımdır. Bana dua edince, duacının duasını kabul ederim. O halde onlar da benim davetime koşsunlar ve bana hakkıyla iman etsinler ki, doğru yola gidebilsinler." (Bakara, 186)Bugünkü makalemizde "dua" konusunu işlemeye çalışacağız inşaallah? Söylenen her sözün asıl bir kelime manası vardır. Kelimenin açıklaması ve arkasından da içerdiği sırları vardır. Cevizin en dışında yeşil ve acı bir kabuk, bir içinde sert ve tatsız bir kabuk, içerisinde de lezzetli ve faydalı kısmı vardır. İşte onun içindir ki İmam-ı Gazali Hazretleri; "Cevizi kırıp da içine bakmayan içini de dışı gibi bilir" ifadesini kullanmıştır. Hemen her konu bunun gibidir: "Bilene malum, bilmeyene meçhul." Asıl gerçek, görünenin içinde gizli olandır. Ancak gerçeğe ulaşmak, mutlak zahmetli bir çabayı gerektirir. İşte "dua" kavramı da bu şekilde bir söz ve fiildir. Dua, inançla alakalı bir kavram olduğu için genellikle materyalist görüşe sahip insanlar dua kavramının kapsamını anlamakta zorlanır ve inkâra kalkışırlar. Dua kavramı; "İsteme, yalvarma, yakarış" manasına gelir. "Bir kimsenin kendisi veya başkası hakkında bir dileğine bir arzusuna kavuşması için Allah-u Teâlâ'ya yalvarması" manasında da kullanılır.Buradaki "isteme" kavramı üzerinde biraz durmamız gerekmektedir. İstemek fiilinin karşılığını almak; istemenin şekline bağlıdır. Dil ile istemek, fiil ile istemek; bunlar istenilen şeyin elde edilebilmesi için gerekenlerdir. Biz bu isteme fiiline "dua" derken duanın da iki açıdan ele alınması gerektiğine inanırız. Onun içindir ki "dua" kavramını; kavli (sözlü, kalbi) dua ve fiili dua (gerekeni yerine getirmek) olarak iki kısma ayırırız. Örnek verecek olursak; ürün almak için toprağa tohum atmak ve gerekli tarımsal mücadeleyi yapmak, fiili dua? Yapılması gereken her şeyi yaptıktan sonra, tabiat şartlarının elverişli ve ürünün bereketli olması için yaptığımız kalbi, sözlü duaya da kavli dua deriz. Yüce Peygamberimizin işaret ettiği şu söz bu durumu izah için yeter kanaatindeyim; Peygamberimizin (s.a.v.) yanına bir bedevi gelir. Resulûllah kendisine sorar:- Deveni nereye bıraktın?Bedevi;- Allah'a emanet ettim.Resulûllah kendisine şu cevabı verir:- Evvela deveni sağlam kazığa bağla, daha sonra Allah-u Tealâ'ya emanet et! Materyalist fikre sahip kimselerin çaba ile istek manasına gelen fiili duaya aslında bir itirazlarının olacağını sanmıyorum, itirazlar kavli dua dediğimiz Allah'a yakarış kısmınadır. Materyalistler; inanan insanların, yapılması gereken tedbiri alıp da sonradan tevekkül ettiklerini, yani Allah'a yakarış ve istemelerini gereksiz bir iş olarak görürler. Aslında akl-ı selim düşününce; güçlerinin bittiği, tedbirlerin bir işe yaramadığı, yapılan bütün fiili işlere rağmen neticeye gidilemediğine, onlarda şahit olmuşlardır. Ancak imandan yoksun oldukları için bu girdapta boğulmaktadırlar!Gerek kavli gerek fiili yapılan bütün işlerin, dua kavramı içerisinde değerlendirildiği taktirde; mutlak irade ve kudret sahibi olan, bizleri yoktan var eden Allah'a yönelmenin ve ondan istemenin; akla, mantığa ve imana asla ters bir iş olmadığı anlaşılacaktır.Dua hakkında bizlere buyruğuyla yol gösteren yüce Allah Furkan suresi 77. ayette mutlak kendisine dua ve niyazda bulunmamızı istiyor, duayı yalanlayan materyalist ve inançtan yoksun düşünce sahiplerine de tehdit şeklinde uyarıda bulunuyor; "(Ey Muhammed!) De ki: "Duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin! Siz yalanladınız. Öyle ise azap yakanızı bırakmayacak."Gerek ruhun huzur bulması, gerek isteklerimizin kabul görmesi, gerekse de Allah'ın rızasına ulaşmak noktasında çok büyük bir öneme haiz olan dua etmeyi asla ihmal etmemeliyiz. Bu vesileyle bizleri de duada unutmayın, değerli okurlarım.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Gayreti boşa gidenler ve Gaşiye Suresi / 20.02.2025
- Hüseyin Baş TÜSİAD’ı farklı açıdan eleştirdi / 19.02.2025
- Türkiye’de eleştirmek suç oldu / 18.02.2025
- Asıl dostumuz Allah’tır / 17.02.2025
- Allah’ın düşmanlarını dost edinenler! / 15.02.2025
- Mübarek gün ve geceler Allah’ın kullarına ikramıdır / 14.02.2025
- Berat Gecesi tövbe, kurtuluş ve değişim için bir fırsattır / 13.02.2025
- Cömertlik, darlıkta ve bollukta vermektir / 12.02.2025
- Ramazanın habercisi Şaban-ı Şerif ayıdır / 11.02.2025
- Sırat-ı Müstakim ne demek? / 10.02.2025
- Hüseyin Baş TÜSİAD’ı farklı açıdan eleştirdi / 19.02.2025
- Türkiye’de eleştirmek suç oldu / 18.02.2025
- Asıl dostumuz Allah’tır / 17.02.2025
- Allah’ın düşmanlarını dost edinenler! / 15.02.2025
- Mübarek gün ve geceler Allah’ın kullarına ikramıdır / 14.02.2025
- Berat Gecesi tövbe, kurtuluş ve değişim için bir fırsattır / 13.02.2025
- Cömertlik, darlıkta ve bollukta vermektir / 12.02.2025
- Ramazanın habercisi Şaban-ı Şerif ayıdır / 11.02.2025
- Sırat-ı Müstakim ne demek? / 10.02.2025