Adam diye tahayyül ettiğiniz biri, gözünüzün içine baka baka Apo'nun veya PKK'nin yaptıklarını teferruatıyla anlattıktan sonra, bu terör çetesi ve terörist başının "insanlığın barışı"na katkıda bulunacak çok büyük bir projenin öncüleri olduklarını ve "terör tehdidine karşı kurtarıcı bir misyon" üstlendiklerini söylese, bu âdem için ne derdiniz?Vatikan uçuğu mu, Bakırköy kaçığı mı, yoksa ??Yahudi mafyasının teröre karşı diyalog iksiri?Siz bunu düşünürken; ben de bu arada, "terörizmin panzehiri olduğu söylenen dinlerarası diyalog"un küresel hamilerinden ve öncülerinden Amerika'nın ADL'sinin (Anti-Defamation League) sicili hakkında diyalogcuların Zaman'ında çıkan araştırmadan birkaç bölüm aktarayım:"ABD'de Yahudi mafyası: ADL. İngiliz Farmasonluğu'nun Yahudi kolu olan B'nai Brith'in etkisi altındaki ADL (Anti-Defamation League) 1913 yılında kurulmuştur? ADL adeta, Amerikan mafyasının halkla ilişkiler bürosu gibidir? Kurdukları "Denizaşırı Yatırımcılar Servisi" adlı şirketle milletlerarası silah ve uyuşturucu kaçakçılığı, kirli parayı aklama gibi işleri yürütmektedir. İşgal altındaki Filistin topraklarında ve Kudüs'ün Hıristiyan ve Müslüman bölgesinde geniş arazilerin kanunsuz alım-satımının ortaya çıkarıldığı emlak skandalı da yine işin içinde ADL'nin varlığını ortaya koyuyor? ADL, Amerika içinde FBI kanallı muhtelif operasyonlarla ilişkisini sürdürdü. FBI ise kongre tarafından suçlandığı zaman suçu daima ADL'nin üzerine attı? ADL'nin bilinen cinayetleri şunlardır: 15 Ağustos 1985'te Kafkasyalı Müslüman lider Tscherim Sobzocov, evinin önünde bombalı saldırı sonucu öldürüldü? Musevi iken Hak din olan İslam'a dönüş yapan Prof. İsmail Raci Faruki ve eşi 1985'in Ramazan'ında sabaha karşı evlerinde bıçaklanarak öldürüldüler? Gandhı ve Palme suikaslerinin arkasında da ADL'yi görmekteyiz? ADL, tam mesai ile çalışan gizli istihbarat memurlarının bir kısmını Amerikan Hükümeti Adalet Bakanlığı'na bağlı Özel soruşturmalar Ofisi'nde (OSI), bir kısmını da İsrail otoriteleriyle Tel Aviv'de çalıştırmaktadır? İsrail Devleti kurulduğundan beri ADL, İsrail Gizli Servisi MOSSAD ile hususi ilişkilerini daima sürdürmüş, İsrail mafyasıyla da yakın bağlantılar kurmuştur? ADL-Sharon grubu ihtilaflı bölgelerde satın aldıkları evlerde militan Yahudiler'i yetiştirdiler?" (1).ADL'den Gülen'e diyalog kitabı siparişiBu ADL, aynı Zaman'ın verdiği bilgilere göre, bakınız ne "kurtarıcı diyalog atraksiyonları" yapıyor?"Papalık Konseyi misyonunun (PCID) bir parçası olmak üzere Vatikan'da bulunduğunu"(2) bizzat deklare eden Fetullah Gülen, ABD'nin bu en etkili Yahudi Lobisi olan "ADL'nin teklifi"yle "hoşgörü ve diyalogla ilgili kitap" hazırlıyor. Kitabın, ADL tarafından basılarak dünyanın dört bir yanında dağıtılacağı tâ 1998'de bildiriliyor (3). Dahası, Papa II. Paul'un elini öpenlerden Zaman'ın o dönemki İmtiyaz sahibi Alaattin Kaya, ADL Başkanı'nın devreye girmesiyle Gülen'in Vatikan görüşmesinin gerçekleştiğini açıklıyor (4). ADL bu, diyalog bu, buluşmaları sağlanan ve sağlayanlar bunlar?Bu ADL, "dinlerarası diyalog"ta öncü ve hami olacak ve bu dinlerarası diyalog, terör tehdidine karşı panzehir olacak; bunu sayıklamıyorlar mı son günlerde diyalogcular?Yukarıdaki "Apo ve PKK'nın barış havariliği" hususunda ne düşündünüz? Zaman'ın tasvir ettiği bu ADL'nin "diyalog ve hoşgörü iksiri"ne ne dersiniz?Medine Vesikası'na dadanan diyalog keneleriBu kadar açık ve çıplak "ecnebi projesi"ne Kutlu Nebi'nin (SAV) Medine Vesikası'ndan güya deliller kotarmaya çalışan "Karaman'ın koyunlarına hayret" etmekten gayrı bir sözünüz yoksa, bu noktada sözü ilim haysiyeti sahibi Sosyoloji ve Dinler Tarihi uzmanı bir akademisyenimize bırakalım dilerseniz: "Hoşgörü ve diyalogun temelini Medine vesikasına bağlamak eğer meseleyi çarpıtmaya yönelik değilse, düpedüz meczupluktur. Çünkü geri dönüp adama sorarlar; bu antlaşmayı bozanlara karşı Müslümanların tavrı ne oldu ve olaylar nasıl gelişti? Günümüz dünyasında hiçbir kural tanımayan ve uluslararası hukuku çiğneyen güçleri sevimli göstermek için hoşgörünün dinî temelini Medine vesikasında aramak kelimenin tam anlamıyla kara mizahtır. Medine vesikasının oluşturulduğu tarihi ortamda Hz. Muhammed ne kapitalist küresel hegemonyanın bir aktörüdür, ne de vesikada yer alan maddeler işgal mantığının ve özel politik stratejinin bir ürünüdür" (5).Prof. Dr. Macit, taşı gediğine oturtmakla kalmıyor, şu sosyolojik tespitleriyle yürekleri silkeliyor: "Hoşgörü ve diyalog, stratejik nöbet değişimine bağlı olarak küresel aktörlerin İslam dünyasına yönelik işgalci ve sömürgeci hareketlerini en etkili biçimde meşrulaştıran bir din anlayışı sunma projesidir. Bunun adı da küresel stratejik amaçlara uydurulmuş "Ilımlı İslam" projesidir. Aktörleri ise, uluslar arası boyut kazanmış bir cemaat ve bu cemaatin üniversitelere, özellikle ilahiyat fakültelerine kadar uzanan açık ve gizli sözcüleridir? Hem küresel imhanın uygun zemini, hem de şiddeti besleyen ideolojik ve ekonomik araçlar küresel hegemonya tarafından oluşturulduğuna göre; özgürlük havarileri, hoşgörü ve diyalogdan bahseden cennet yüzlü-dudu dilli muhabbet fedaileri bu konuda niçin sessizler? Dinlerarası diyalog toplantılarında bu zamana kadar ABD'nin şiddet politikalarını kınayan, onu uluslar arası antlaşmaları imzalamaya çağıran tek bir karar çıkmış mıdır? Hayır. Öyleyse bizdeki hoşgörü ve diyalog havarileri bu süreci niçin din adına kutsuyorlar? Küresel hegemonya ses çıkarmıyor; çünkü bunların üretimi, satımı ve hatta kullanımı özel güç ve öteki kalıbına göre işlemektedir. Hoşgörü ve diyalogun içini boşaltan zevat bu süreci kutsuyor; çünkü kutsal ve ulvi değerlerini satanların başka satacakları şey yoktur. Böyle bir algı kalıbına sahip dini-politik zevat, kendi kültürel dünyasına yönelmiş silahları özgürlük çubuğu görüyor herhalde? Güce kilitlenmiş bir zihnin dile getirdiği ve savunduğu hoşgörü ve diyalog, ancak zilleti kutsar ve gücün cürümlerini meşrulaştırır" (6)."Diyalogcu kel"lerin barış ilacı, meğer ne menem şeymiş, meğer kimin başı içinmiş, anladınız mı şimdi? Yerli veya ecnebi diyalogcuların "bu dinler arası diyalog işinin sonunu nereye vardıracaklarını" merak ediyorsanız, size birkaç ipucu vereceğim. Asıl o zaman hayretler içinde kalacaksınız. Sonra da Irak'ın işgalinde madara olmuş ve olmaya devam eden Kofi Annan'ın "medeniyetler ittifakı" projesine göz atarız, olmaz mı?1- Zaman, Yunus Altınöz, 20 Kasım 19922- Zaman, 10 Şubat 1998; Aksiyon, 14-20 Şubat 19983- Zaman, Selçuk Gültaşlı, 10 Mart 19984- Aktüel, sayı 345, yıl 1998, sayfa 365- Prof. Dr. Nadim Macit,Gazi Üniversitesi, Çorum İlahiyat Fakültesi, Hoşgörü ve Diyalog; Dinî-Politik Diplomasinin Küresel Yüzü, 2023 Dergisi, Mayıs, 2005, s. 606- Prof. Dr. Nadim Macit, a.g mak, s. 61-63-65
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019