Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Konumu itibariyle tarafsız olması gerekir. Ne yaman çelişkidir ki, Anayasa'nın 104. maddesi Cumhurbaşkanı devletin başı derken, 101 ve devamı maddelerini kapsayan Cumhuriyetin Temel Organları/İkinci Bölümünde Yürütme'nin başına oturtulmuştur.Bir başka çelişki de 125. maddede görülmektedir; Hukuk Devleti gereği başta devlet olmak üzere idarenin işlem ve eylemlerine karşı yargı yolu açıkken, Cumhurbaşkanı'nın tek başına yaptığı işlemler için yargı yolu kapatılmıştır.Bu çelişkilerin nedeni 1982 Anayasası'nın darbe anayasası olmasıdır. Darbenin başı Kenan Evren, ısmarladığı anayasada Cumhurbaşkanı olarak makamını güçlendirmek için hem yürütme organının başı, hem devlet başkanı sıfatlarını toplarken kendisinin tasarruflarını da yargı denetimi dışında tutmuştur.Son Anayasa reformunda da aynı felsefe devam ettiğinden, şeklen partisiyle ilişkisi kesilse de iktidar partisinin yol ve ideolojisinden ayrı, tarafsız bir makamı temsil etme ihtimâli bulunmamaktadır Cumhurbaşkanı'nın. Nitekim 10 Ağustos'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için, aday olacak mısınız, sorusuna verdiği cevapta Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan'ı kastederek "ikimiz de aynı partideniz, bir partiden iki aday olması etik olmaz" demişti. Peki, Cumhurbaşkanı'nın geldiği partinin kotardığı yasaları aynen onaylaması etik miydi?Hangi partiden gelirse gelsin, Cumhurbaşkanı işgâl ettiği makamın hakkını vermeli, geldiği adresin kaygılarını taşımadan, ikinci bir defa seçilir miyim, hesabına girmeden, hukuku siyasete kaptırmama kararlılığı göstermelidir.Siyasal iktidarın keyfiliğini önleme adına kuvvetler ayrılığını gözetmeli, gerektiğinde hukuk devletiyle bağdaşmayan yasaları veto edebilmeli, Anayasal Yargıya taşıyabilmelidir."Kanunların Ruhu" adlı eserinde baron de Montesquieu şöyle diyordu günümüzden 266 yıl önce: "Kötülüklerin kaynağı siyasal iktidarların keyfi yönetimleridir. Bu yönetimler, siyasal hak ve özgürlükleri ortadan kaldırmaktadır. Bu hak ve özgürlükleri korumak için geçerli ve etkin bir yöntem bulmak gerekir. Devlet işlerinde güçlerin ayrılması bize, bu yöntemi sağlayabilir. İktidar güçlerinin (yasama-yürütme-yargı) tek kişi ya da organda toplanması büyük sakıncalar doğurmaktadır. Bu tür yönetimlerde iktidar kötüye kullanılabilmektedir. Bunu önlemenin yolu, iktidarın iktidarı durdurmasıdır. Bu nedenle iktidarı bir güç ve yetki olarak parçalara bölünüz? Bölünen bu güçlerin her birini bir organa veriniz? Organlar bağımsız olarak bu güçleri kullansınlar. Bu organlar arasında bir denge kurunuz. Böylece güç gücü durduracak, güçler arasında dengeli bir düzen sağlanmış olacak ve bu yolla kişinin doğal hak ve özgürlükleri güvence altına alınmış olacaktır".Güçler ayrılığı ilkesi yayılarak, pek çok ülke tarafından benimsenmiş ve anayasalarında devlet kuruluş ilkesi olarak yer almıştır.Günümüz anayasalarında değişik biçimlerde uygulanan bu ilkeye "devletin anayasallaşması" ya da "hukuk devleti" de diyebiliriz.Bizde 1961 ve 1982 Anayasa'larında kuvvetler ayrılığı benimsenmiş, "hukuk devleti", Türkiye Cumhuriyeti'nin öne çıkan temel niteliklerinden biri olmuştur. Devletin hukuka uygunluğunu denetleme görevi bağımsız Yargı Organı'na verilmiştir. Siyasal İktidarın Anayasa'ya uygunluğunu yargı organı içinde yer alan Anayasal Yargı adına Anayasa Mahkemesi denetlemektedir.Sistemin anatomisi bu ise, fizyolojisini yani çalışmasını sağlayacak Cumhurbaşkanı'na acilen ihtiyaç vardır, duyurulur!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023