Devletler, kuruluş aşamalarında temel hedefleri içeren devlet politikaları oluştururlar. Milli olması gereken bu politikalar, gelişmelere göre güncellenirler. Ancak hiçbir zaman bütünüyle terk edilmezler. Terk edildikleri takdirde devlet kurumlarında bozulma, millet arasında bölünme baş gösterir.Demokratik ülkelerde tüm siyasi partiler, devlet politikası olarak tespit edilmiş hedeflere ulaşmaya çalışırlar. Siyasi partilerin ihtilâfı, o hedeflere ulaşmak için izlenecek yol ve yöntemler üzerinde olur. Devlet çıkarı söz konusu olduğunda, iktidar ve muhalefet anında bir araya gelir ve birlikte mücadele verirlerÜlkemizde ise birçok siyasi parti, kendi politikalarını devlet politikası olarak sunmaktadır. Bu da siyasi partiler arasında derin ayrılıklara sebep olmaktadır. O bakımdan ülkemizde, siyasi partilerin işbirliği, çok zor ve nadir gerçekleşmektedir. Sözünü ettiğimiz gerçeği, son seçimlerde hiçbir partinin tek başına iktidar olamaması, bir kere daha gün yüzüne çıkarmıştır. Koalisyon hükümeti kurması gereken siyasi partilerin 'kırmızıçizgi' diyerek ileri sürdükleri şartlar, ayrılığın boyutunu ortaya koymaktadır. AKP, "çözüm süreci, Cumhuriyet tarihinin en büyük ve en önemli projesidir" diyor. MHP ise çözüm sürecini, Türkiye'nin çözülme süreci olarak nitelendirmektedir. Siyasi partilerimiz arasında, birçok konuda böyle birbirine tamamen ters düşen görüşler bulunmaktadır.Bu kadar farklıklara rağmen, parlamentoya giren siyasi partiler koalisyon hükümeti kurabilirler mi? Kuramazlar demek istemiyoruz, kurabilirler, kurmaları da gerekir. Nitekim böylesi zıt görüşlü partiler, koalisyon hükümeti kurmuşlardı. Ama ne var ki, bu hükümetler uzun ömürlü olamamışlardır. Bugün de hangi partiler koalisyon hükümeti kurarlarsa kursunlar, aynı akıbeti yaşamaları kaçınılmazdır. Aslında siyasi partilerimiz, koalisyon hükümeti kurmadan önce, karşılıklı olarak parti politikalarını gözden geçirmelidirler. Özellikle şu soruya birlikte cevap bulmalıdırlar: Devletimizin ve milletimizin milli hedefleri nelerdir, o hedeflere hangi politikalarla ulaşmamız gerekir? Bu konuda nasıl bir işbirliği ve yardımlaşma sağlayabiliriz?Maalesef siyasi partilerimiz bu şekilde hareket etmiyor. Koalisyon hükümeti kurma çalışmaları daha başlamadan, siyasi partilerimiz simgesel taktik manevralarını çoktan devreye soktular. Amaç, seçmene şirin görünmek, diğer bir deyişle göz boyamak ve aldatmaktır. Siyasi partilerimiz şunu çok iyi bilsinler ki, milletimiz böyle davranışlardan nefret etmektedir. Feraset sahibi bu millet, hangi partinin devletin çıkarını önde tuttuğunu, hangisinin seçmeni aldatma peşinde koştuğunu anlamakta ve not etmektedir.Unutulmasın ki, milletimiz, onun cezasını zamanı geldiğinde mutlaka kesecektir. Hükümet kurmakla görevli siyasi partilerin, bu gerçeği idrak etmesi ve ona göre davranması elzemdir. Aksi bir tutum, hem devletimiz, hem de siyasi partiler için çok zararlı olacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018