Haberi gazetelerden okumuş ya da televizyon ekranlarından izlemişsinizdir: "Macaristan'dan ithal edildi diye gösterilerek deli dana riski taşıyan ülkelerden ülkemize hayvan ithal edildiği ortaya çıktı". Yukarıdaki tırnak içindeki haber ülkede deprem etkisi yapıp Bakanları alaşağı eden bir durumdur sevgili okurlar... Ama gelin görün ki hiç de öyle olmamış, olay basit bir haber mantığı ile geçiştirilmiştir. Bu iş şaka değil halk sağlığını birinci dereceden ilgilendiren bir konudur. İnsan sağlığından daha önemli hangi iş olabilir, bu üstünkörü bir mantıkla ele alınıp geçiştirilebilir mi? Nerededir bu ülkenin sağlık kuruluşları, Bakanları, doktorları ve dahi medyası?Olay çok ciddidir. Hem de bu "deli dana" vakası ise olay hayati öneme haizdir. İlk defa İngiltere'de meydana çıkan bu musibet binlerce hayvanın telef olmasına ve 81 kişinin ölümüne yol açmıştı. İspanya, Almanya, Fransa, Hollanda, Yunanistan ve Belçika'da da görülen bu hastalık için için dünyayı sarmaktadır sevgili okurlar?Deli dana hastalığı nedir?"Deli Dana Hastalığı'nın insanda görülen şekli CJ (Creutzfeld Jacob) hastalığı. İnsan beynini SÜNGERİMSİ bir yapıya dönüştürüyor. Çoğunlukla UNUTKANLIK ve ZİHİN PERFORMASYONUNDA DÜŞÜKLÜK ile başlar. İlk olarak DEPRESYONA veya ŞİZOFRENİYE benzeyen psikiyatrik belirtiler görülür. Kısa süreli HAFIZA KAYBI ve KİŞİLİK DE?İŞİKLİKLERİ ile hızlı bir BUNAMA SÜRECİNE girer. Hastaların yaklaşık yarısında ciltte yapışkanlık hissi gibi çok nadir rastlanan bir şikayet bulunur. Daha sonra hareketlerde düzensizlik, yürüme güçlüğü, istemsiz hareketler ortaya çıkar. Yaklaşık olarak 14 ay süren hastalık dönemi boyunca belirtiler şiddetlenir ve sonuçta hastalar kaybedilir. Bu gün için hastalığın ilerlemesini önleyen hiçbir tedavi yöntemi bulunmuyor?"Tüm dünya 'Deli Dana' hastalığı için ciddi önlemler alırken biz ülkemizi maalesef yolgeçen hanına çevirmiş bulunmaktayız. Ortadoğu ülkelerinin tamamına yakınına bir zamanlar canlı hayvan ve karkas et ithal eden ülkemiz niçin bu durumlara düştü dersiniz? Bu ne büyük bir bela ve bereketsizliktir? Bu günlerimizin iyi günler olduğunu belirterek, ithal edilen canlı hayvan ve karkas etlerdeki tehlikelere dikkat çekelim dilerseniz.Et ithalatı yoluyla ıskarta hayvan etlerinin geldiği ve bu yolla birçok hastalığı taşıyan hayvanların da (deli inek hastalığı gibi) gelmesi olası bir gerçek. Daha düne kadar gelen hayvanlara karantina uygulanırdı. İthal olayı patlayalı, hayvanı ithal eden ülkenin insafına ve yaptığı karantinaya güvenmek zorunda kaldık. Bakınız bu konuda uzman, Prof. Dr. Alper Yılmaz neler diyor; "Evet, et ithalatı sürecini yavaşlattığı gerekçesiyle BSE (deli dana hastalığı), tüberküloz, brusella ve IBR hastalıkları için uygulanan 4'lü test kaldırıldı. Hiç şüphesiz denetlemenin azaltılması, gevşetilmesi bu hastalıkların Türkiye'ye girmesi riskini arttıracaktır. Yalnızca organoleptik muayene ile etlerin sağlıklı olduğuna karar vermek büyük risk almaktır. Daha yakın zamanda Hollanda'da deli dana hastalığının tespit edilmiş olması riskin varlığını koruduğunu göstermektedir. Nitekim ABD'de de ilk deli dana vakası Kanada'dan ithal edilen bir hayvanda görülmüştür. Bir tek deli dana vakasının dahi gözlenmesi bu hastalık açısından şimdilik temiz olan Türkiye'nin sicilinin bozulmasına ve tüketicinin de büyük endişeye düşmesine neden olacaktır. Türkiye hayvancılıkta, kontrolden çıkmış ithalatla beraber çok büyük bir risk altına sokulmuştur."Türkiye şu anda hayvan yemi ihtiyacının yüzde 50'sini ithal ediyor. En çok hayvan yemi aldığımız ülke ise ABD... Mikrop dolu yemlerle beslenen hayvanların etini yiyen insanların, kanser ve deli dana olma riski çok yüksek! Deli Dana'nın kaynağı, mikrop dolu leşle beslenen hayvanlardır. Bunların etlerini milyonlarca insan yedi. Deli Dana mikrobunun vücuttaki kuluçka süresi bilinmiyor. 1996 yılında et ithalatını yasaklayan Türkiye, buna karşılık dışarıdan hazır yem almaya devam ediyor. Türkiye'deki yem ihtiyacının yüzde 50'si, ithalat yoluyla karşılanıyor. Hazır yem aldığımız ülkelerin başında ise domuz, tavuk dışkısı ve at etinden yem üreten Amerika geliyor... Sığırlarda ortaya çıkan ve bugüne kadar özellikle Avrupa'da çok sayıda can alan 'Deli Dana', çağımızın en tehlikeli hastalıklarından biri. Avrupa'da Deli Dana hastalığı hala görülmekte ve Dünya Salgın Hastalıkları Ofisi'nin verilerine göre sadece 2009 yılında AB ülkelerinde 70 vaka tespit edilmiştir.Hükümetin hayvan ithalatını serbest bırakması Türkiye'de görülmeyen birçok hayvan hastalığının da elbette habercisi demek sevgili okurlar. Destek adı altında parasal kaynaklarımızı köylümüze değil de bu işte aracılık yapanlara aktaran hükümet, acilen bir nefs muhasebesi ile bu çözüm olmayan yoldan geriye çark etmelidir." Et ithalatı yoluyla et fiyatlarını aşağıya indirdik, halka ucuz et yedirdik, yedirmeye devam ediyoruz" yalanı hiçbir zaman çözüm değildir. Sahip olduğumuz kaynaklar ve hayvancılık üretim potansiyeli, değil ithalata mahkûm olmak, yüksek üretimle ihracat yapabilecek duruma gelmek bu milletin yapabileceği en basit işlerden birisidir. Tabi iş ehline verilirse. Ehil olmayan kişilere verilirse o işin kıyameti kopmuş demektir. Bugün kıyameti kopmayan bir iş gösterebilir misiniz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Adem Birinci / diğer yazıları
- Hz Peygamber’in cömertliği / 17.04.2025
- ‘Ben ve Ali bir nurdan yaratıldık’ / 09.04.2025
- Hz. Fatıma'yı incitmek / 27.03.2025
- Kâbe'nin Rabbine and olsun ki kurtuldum / 23.03.2025
- Kadir gecesi / 21.03.2025
- “Bana sorun” / 18.03.2025
- İmam Ali’nin dilinden Hz. Peygamber / 15.03.2025
- Gayretullah’a dokunmak… / 13.03.2025
- Ben vermekle emrolundum / 06.03.2025
- Her hususta zirve şahsiyet İmam Ali / 28.02.2025
- ‘Ben ve Ali bir nurdan yaratıldık’ / 09.04.2025
- Hz. Fatıma'yı incitmek / 27.03.2025
- Kâbe'nin Rabbine and olsun ki kurtuldum / 23.03.2025
- Kadir gecesi / 21.03.2025
- “Bana sorun” / 18.03.2025
- İmam Ali’nin dilinden Hz. Peygamber / 15.03.2025
- Gayretullah’a dokunmak… / 13.03.2025
- Ben vermekle emrolundum / 06.03.2025
- Her hususta zirve şahsiyet İmam Ali / 28.02.2025