Kibariye'yi 30 yaş üssü olanlar çok iyi bilir. Şarkılarıyla acı çekenleri, acı ile rahatlatırdı. Gün geldi Davutoğlu ile Kibariye karşı karşıya geldi. Görüştüler, gülüştüler ve Kibariye dedi ki, "Burada olmaktan çok gurur duydum. İyi ki çağırdılar. Çok ağladım. ÇÜNKÜ ÇOK DUYGUSAL LAFLAR VARDI İÇERDE."İşte bu laflara kanan Kibariye demek ki, seçimden sonra "Ah İstanbul" şarkısını kendisi için söyleyecek."Bi lodos lazım şimdi bana bi kürek, bi kayık Zulada birkaç şişe yakut yer-gök kırmızı Söverim gelmişine, geçmişine ayıpsa ayıp Düşer üstüme akşamdan kalma sabahyıldızı?Ne acı, ne acı insan, insan kendine ne kadar yenik Bulunmadı ihanetin ilacı, yürek koca bi kara delik?"Neden mi bu şarkıyı söyleyecek Kibariye? Çünkü hala her söz vereni tutacak zannediyor. "Ama çok tatlı bıcır bıcır başbakanımız, küçücük böyle benim gibi? Ben, söz verdiğimi kendi adıma yerine getiririm? Ama koskoca başbakan dediğin zaman verdiği sözü tutmaz mı? Tutar tabi ki. O kadar güzel laflar etti ki, ben inandım. Hayırlısı olur inşallah, mahcup olmayız." Diğer bir gerçek ise Kibariye'nin, AKP'nin şifresini çözmüş ama anlamamış olmasıydı. Nedir AKP'nin şifresi; "Çok iyi duygusal laf etmeleri, yetmezse gözyaşları ile sulamaları."Geçtiğimiz seçim dönemlerini hatırlarsınız! Başta zamanın başbakanı Erdoğan olma üzere yürütmenin içinde ve partisinde olanlara, bir yerlerden mektuplar gelir veya bir anda geçmiş hatırlanır, parti meclisinden, ekranlardan bu mektuplar ve anılar kırık ses ve buğulu gözlerle okunur ağlayıp dururlardı.Zaten arabesk bir hayata mahkûm edilmiş milletimiz, bu gözyaşlarını görünce başlardı acımaya, ağlamaya. Tabi insanlık adına garibana da sahip çıkılırdı? Gerçi bu seçim döneminde gözyaşı yok. Çırpınış, tehdit, kınama ve gazap var. Çırpınış var. Çünkü Prof. Dr. Haydar Baş liderliğindeki Bağımsız Türkiye Partisi daha meclise girmeden ülke siyasetine yön veriyor. Türkiye'nin yer altı, yer üstü zenginliklerini açıklıyor. Modeliyle, plan ve projeleriyle gümbür gümbür geliyor. Muhalefet kopyacılık peşinde koşarken, iktidar ne yapacağını şaşırmış vaziyette."Erdoğan'ın liderliğinde ülkeyi bölüyormuşuz""Kürt sorunu vardır" diyerek bir "açılım" vadisine girdiler. Baktılar! "Açılım" gömleğiyle bu vadiden çıkmamız imkânsız, o halde bir gömlek daha değiştirelim, dediler ve sadece adı kalmış "milliyetçilik" gömleği giydiler.Cumhurbaşkanı Erdoğan, her zaman olduğu gibi "Evet, PKK ile görüştük, gerekirse yine görüşürüz" dediği günleri yok sayarak şimdi diyor ki; "(PKK ile) Karşı karşıya oturulan bir masa olması devletin çöktüğü anlamına gelir" Evet! İsyankar bir arabesk tarzı. Bu tarzı AKP'nin kurucularından, şimdiki HDP'li D. M. Fırat şöyle yorumladı; "o zaman devlet çökmüş vaziyette."Fırat ayrıca Erdoğan ve AKP'nin (dört yüzünü bilmem ama) iki yüzünü de deşifre etti; "Erdoğan 2005'te Diyarbakır'da, "Kürt sorunu vardır ve bu benim sorunumdur demişti, üstelik AKP'nin 2001 yılında yazılmış olan programında, "Kürt sorunu" başlığı orada duruyor." Dedi. Peki, Erdoğan neden dün öyle bugün şöyle konuşuyor? Cevap D. M. M. Fırat'tan; "Sayın Cumhurbaşkanının konuşmaları coğrafi konuma göre değişir, uçaktaysa ayrıdır, ayağı yere basıyorsa ayrıdır, Türkiye'nin batısındaysa ayrıdır, doğusundaysa ayrıdır, onun için ben genelde, yapmış olduğu konuşmanın nereden yapıldığına, coğrafi konumuna bakarım. Bu konuşmada çok normal? Havada konuşmuş. Çünkü basınç farkı var. Demek ki biz 2001'den beri Sayın Erdoğan'ın liderliğinde ülkeyi bölüyormuşuz, farkında değilmişiz."Biz, farkındayız?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025