Ziyadan uzak, ziyadan mahrum Yusufların yüzünden her gün biraz daha karanlığa doğru sürükleniyoruz.Ziya, yani ışık varsa orada karanlıktan söz edilemez.Işığa, ışık kaynağına uzak ortamların kaderi, zifiri karanlığa mahkum olmaktır.İktidarı devraldığı günden beri ülkeyi karanlıktan karanlığa sürükleyen AKP'nin üç yüz otuz küsur millet vekilinin içinde bilmem kaç tane Yusuf var ama, seçimlere dört ay kala ancak bir ziya sahibi Yusuf çıktı da ortama bir ışık çaktı.Çok önemli tespitler yaparak AKP'den istifa eden Antalya millet vekili Yusuf Ziya İrbeç, çok hayati gerçeklerin görülmesi için bir ışık yaktı, bir lahza da olsa karanlığı uzaklaştırdı.Şimdi hem vicdan ve iz'an sahibi medya mensuplarına hem de muhalefet partilerine düşen görev odur ki, Yusuf Ziya'nın tutuşturduğu bu ziyayı kocaman bir meşaleye dönüştürsünler ve yetmiş iki milyona ulaştırsınlar.AKP ortaya çıkan bu ziyayı söndürmek için, millete ulaşmasını engellemek için elinden geleni yapacaktır ama, ziyadan korkmayan herkes buna müsaade etmemelidir.Evet Prof. Yusuf Ziya Bey'in ışık tuttuğu hayati gerçeklere kulak verelim ve de dikkat kesilelim:""Açılım politikalarının milletimizin yüreğinde Habur ve benzerleri ile açtığı yara hepimizin malumudur. Seçim sonrası yapılacak Anayasal değişikliklerle milletimizin ve ülkemizin birlik ve bütünlüğünün bozularak bu yaranın daha da derinleşeceği endişesini taşımaktayım.Bu kaygılarıma sebep olan hadiselerin başında, Başbakan'ın, her konuşmasında toplumu ayrıştırmaya yönelik söylemleri gelmektedir. Şahsen, milletin ismini telaffuz etmekten kaçınan bir tutuma karşı tepki vermek zorunluluğunu hissediyorum. Ülkemizin anayasal adı Türkiye'dir ve üzerinde vatandaş sıfatıyla yaşayan herkes Türk'tür. Bu, bir alt kimlik değildir. Oysa Başbakan, söylemlerinde, milletimizi bütünleştirici bir unsur olan Türklüğü, sürekli ve anlaşılmaz bir biçimde alt kimlik haline getirme çabası içindedir.AK Parti'ye oy vermiş, aynı endişeleri taşıyan milletvekili arkadaşlarımın ve vatandaşlarımızın olduğunu da biliyorum" Bu çok çarpıcı cümlelerin, daha düne kadar iktidar partisinin vekilinin ağzından çıkmış olması daha da önem kazanıyor.Üstelik bu vekil, bir iktisat profesörü ise, satırlarının altını keçeli kalemle çizmek gerekiyor. Sayın hocam ve sayın hacım, demek ki neymiş?Sizin toz kondurmadığınız partiniz, açılım politikaları ile milletin bağrında Habur benzeri yaralar açmış.Seçimden sonraki icraatları ile bu ve benzeri yaraları derinleştirerek devam ettirmesi ihtimali oldukça kuvvetli imiş.Demek ki neymiş?Sayın başbakan her konuşmasında toplumu ayrıştıracak cümleleri özellikle seçiyormuş."Başbakan her konuşmasında toplumu ayrıştırıyor"Bu cümle kime ait?Başbakanın ricaminnet ikna edip listeye koyduğu ve meclise taşıdığı bir ilim adamı millet vekiline ait. Hacım Yusuf Ziya Bey'in ziyası ile aydınlattığı korkunç tehlikeleri görebildin mi?Yakın için, uzak için kullandığın bütün gözlükleri kullan da gerçekleri görmeye bak, bize burun kıvırıyorsun da oy verdiğin partinin vekiline de burun kıvıracak halin yok her halde.Cümle Yusuflara ziyalar dileriz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025