Cumhuriyet, halkın egemenliğini kendi elinde bulundurduğu ve bunu, arasından seçtiği milletvekili aracılığı ile kullandığı bir devlet şeklidir. Cumhuriyet yönetiminde egemenlik tek bir kişiye ait değil, halka ait olan bir yönetimdir.
Atatürk, Cumhuriyet'in kurulmasından iki yıl önce nutuk' da, Teşkilat-ı Esasiye Kanunu-Anayasa: Madde 1-Egemenlik sınırsız ve koşulsuz olarak ulusundur. Yönetim yöntemi; halkın kendi alın yazısını eylemli olarak kendinin yönetmesi ilkesine dayanır. Madde 2- Yürütme gücü ve yasama yetkisi, ulusun tek ve gerçek temsilcisi olan Büyük Millet Meclisi'nde belirir ve toplanır. (Nutuk, c.2,1989,s.752-753)
Mustafa Kemal Atatürk, Erzurum Kongresi sonrasında 22 Aralık 1919 günü Hacı Bektaş Dergâhını ziyaret eder. Zira Hacı Bektaş'ta Alevilerin merbut yani bağlı bulundukları Çelebi Cemalettin Efendi ile Hacı Bektaş Dede Postu Vekili Niyazi Salih Baba bulunmaktadır. Atatürk, Hacıbektaş'a üç kişi ile gelir ve burada 52 kişiden oluşan bir heyet ile toplantı yapar. Bu 52 kişinin 25'i Hacıbektaş'tan, 27'si ise; Amasya, Sivas, Tokat, Tunceli, Muş, Elazığ, Ege ve Arnavutluk'tan gelir.
Oysa Atatürk, Cumhuriyeti kurmaya, Nevşehir Hacı Bektaş'ta Cemalettin Çelebi Efendi'nin dergâhında onunla beraber karar vermiştir ve bu karar tam bağımsızlığa giden yoldur. Üç gün kalınan dergâhta Cemalettin Çelebi Efendi ve Mustafa Kemal Atatürk hizmetlerini kendileri yaparak, ibadet, zikir ve dualar eşliğinde Cumhuriyet ile ilgili çalışmalar yapmışlardır.
Atatürk dergâhtan ayrılırken Cemalettin Çelebi, "Atam Cumhuriyeti ne zaman kuruyoruz?" diye sorar. Cumhuriyet kelimesini duyan Atatürk heyecanlanır ve Cemalettin Çelebi'ye yaklaşarak, "Aramızda kalmak kaydıyla en yakın zamanda" cevabını verir. "Cumhuriyet" ismi ilk olarak orada zikredilmiştir.
Atatürk bu görüşme sonrası Hacı Bektaş'tan ayrılmadan önce, Çelebi ile birlikte Hacı Bektaş Veli'nin Türbesini ziyaret eder. Atatürk, Hünkâr Hacı Bektaş Veli Hazretlerinin kabrine kapanır ve 'Evladını önüme rehber eyledim. Meydana çıkıyorum. Yüzümü utandırma' diye dua eder.
Bu dönemde Atatürk farklı tanıtılmış ve maalesef bugüne kadar süregelen Ata'sı ile milletin arasını açma oyunu sergilenmiştir. Mustafa Kemal'in ardından gerçekleşen icraatlar ona ait olmamakla beraber kendisine mal edilmiştir. Dini kimliği gizlenen Atatürk'ün Cumhuriyete ve yeni devlete giden yolda, inancı ve milleti ile arası kesilmeye çalışılmıştır.
Ebedi hayata irtihal eden Prof. Dr. Haydar Baş hocamın Hoş geldin Atatürk adlı esrini okursanız Atatürk'ün gerçek hayatı hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
29 Ekim 1923'te ilan edilen Cumhuriyet, milli iradenin tamamen hayata geçmesinin anahtarı olmuştur. 23 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi açıldıktan üç sene sonra ilan edilen devlet şekli ile yetki tamamen millete geçmiştir.
Cumhuriyette son söz millet tarafından seçilmiş meclistedir. Millet adına her türlü kanunu o yapar, millet egemenliğini devletin idaresine katılmasını ancak zamanında oyunu kullanmakla yapar. (Atatürkçülük, 1993, s.41)
Üstadım Prof. Dr. Haydar Baş; "Dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüz, milli bütünlüğümüz dini bütünlüğümüzdür. Milli bayramlarını kutlayamayan milletler, dini bayramlarını kutlayacak vatan bulamazlar" söylemiştir.
Türk milletinin Cumhuriyetimizin 100. Yıl bayramı kutlu olsun.
- Kerbela’dan günümüze / 13.07.2024
- Gadr-i Hum Bayramımız mübarek olsun / 25.06.2024
- Kur’ an ve Ehl-i Beyt rehberliğinde yaşamak / 24.05.2024
- Peygamber Efendimizin emanetlerine sahip çıkmak / 29.01.2024
- Cumhuriyetimizin 100. Yılı bayramı kutlu olsun / 27.10.2023
- Zafer Bayramımız kutlu olsun / 30.08.2023
- Hatem-ül Enbiya Peygamber Efendimiz / 22.08.2023
- Kerbela ve Aşura gününün düşündürdükleri / 26.07.2023
- Hicri yılbaşımız mübarek olsun / 19.07.2023