Cumhurbaşkanının yetki ve görevleri 'Yeni Türkiyeciler' tarafından pek de beğenilmeyen; toplam 16 defada 70'in üzerinde maddesi değiştirilmiş, en son 2010 yılında yapılan referandumla değişikliğe uğramış olan 1982 Anayasası'nın 104. maddesinde çok "doğru ve dengeli" bir şekilde tanımlanmıştır. Anayasada tanımlanan cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin; görev ve yetkileri açısından bir fark yaratması beklenemeyeceği gibi; cumhurbaşkanının seçimle gelmesi kendisine yeni haklar ve yetkiler de bahşetmez.Dolayısıyla Sayın Başbakan'ın kendince tarif ettiği, çerçevesini çizdiği "terleyen cumhurbaşkanı" profili, anayasada tanımlanan ve parlamenter sistemle bağdaşan bir profil değildir. Tabii ki cumhurbaşkanlığı makamı yine Başbakan'ın deyimiyle "yan gelip yatma yeri" değildir. Cumhurbaşkanı, anayasanın kendisine verdiği yetkileri ve görevleri bihakkın yerine getirmesi halinde zaten yeterince terleyecektir.Cumhurbaşkanının nasıl ve nerede terleyeceğini yine anayasa tarif ediyor. Anayasanın 104. maddesi; "Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir" diyerek, cumhurbaşkanının yasama, yürütme ve yargı ile ilgili olarak yetki ve görevlerini uzun uzun ve ayrıntılı olarak sıralıyor.Bu nedenle seçilecek cumhurbaşkanı; yolları, şantiyeleri, köprüleri, limanları ilgili bakanlığa ve başbakana bırakmalı kendi görevinin hakkını veren, devletin en üst makamı ve devletin başı olmalıdır.Cumhurbaşkanı adaylarını "devletin adayı" ve "milletin adayı" olarak nitelendirmek ve ayırmak ise tehlikeli bir süreci başlatacak ciddi bir adımdır. Devlet ve millet birbiriyle çelişen kavramlar olmadığı gibi, iki kavramın birbirinden ayrıştırılması da mümkün değildir. Zira "devletin milletiyle bölünmez bütünlüğü" anayasanın ve üniter devletin temelini teşkil etmektedir. Bu arada Anayasanın 6. maddesini hatırlatmakta fayda var: "Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz."Devlet adamı kendine göre makam tarif etmez, makamın gereğini; hukuk ve anayasa çerçevesinde yerine getirmeyi taahhüt eder.Başbakana bir soru: kendisinin başbakan olduğu bir yönetimde, tarif ettiği gibi bir cumhurbaşkanı ile çalışmaya tahammülü olabilir miydi? Yoksa "herkes kendi işine baksın" diye ünleyip meydan meydan dolaşır mıydı?
Mustafa Çiçek / diğer yazıları
- Birlik çağrısı / 27.10.2014
- Yol ayrımı / 15.08.2014
- Ey cumhur, kimi seçmek istersin?.. / 26.07.2014
- Yazmadan önce okumayı öğrenmek / 24.07.2014
- Ya Büyük İsrail, Ya Büyük Türkiye!.. / 22.07.2014
- Özgürleşme ve İslam Dünyası / 18.07.2014
- Cumhurbaşkanı ne iş yapar? / 16.07.2014
- Ramazanın çağrıştırdıkları... / 08.07.2014
- Geleceğin inşası / 19.06.2014
- Soma faciası ve madenlerde yaşam odası zorunluluğu... / 23.05.2014
- Yol ayrımı / 15.08.2014
- Ey cumhur, kimi seçmek istersin?.. / 26.07.2014
- Yazmadan önce okumayı öğrenmek / 24.07.2014
- Ya Büyük İsrail, Ya Büyük Türkiye!.. / 22.07.2014
- Özgürleşme ve İslam Dünyası / 18.07.2014
- Cumhurbaşkanı ne iş yapar? / 16.07.2014
- Ramazanın çağrıştırdıkları... / 08.07.2014
- Geleceğin inşası / 19.06.2014
- Soma faciası ve madenlerde yaşam odası zorunluluğu... / 23.05.2014