Son yıllarda bölgemizde ve ait olduğumuz coğrafyada yaşananları kanlı bir aksiyon filmi gibi izliyoruz. Devletler parçalanıyor, yönetimler alaşağı ediliyor, insanlar en vahşi şekilde öldürülüyor. Kanlı cinayetler, tecavüzler, vahşetten kaçarken açlıktan, sıcaktan ölenler, sayıları milyonları bulan yerinden yurdundan edilmiş olan göçmenler...Gerçekte bir sinema filmi değil bunlar. Bulunduğumuz coğrafyanın gerçekleri? Etrafımızda yaşanan trajedinin, çıkarılan yangının bize sıçramaması adeta mümkün değil. O halde Türkiye neler yapmalı? Başta siyasiler ve daha sonra millet bu kanlı senaryoyu izlemekle yetinemez; bu durumun ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğine, etkilerini düşünmek ve ona göre hareket etmek durumunda.Türk dış politikasının yaşanan bu kaosa etkilerini daha önceki yazılarımızda değinmiştik. Şüphesiz öncelikle buradan başlanmalı, yapılan hatalar gözden geçirilmeli ve sağduyulu bir dış politika geliştirilmelidir. Aynı hatalardan geri adım atılmadığı takdirde çevremizdeki olumsuz gelişmelerin bize de sıçraması her an imkan dahilindedir. Bütün bu yaşananlar Arap Baharı olarak adlandırılan projenin yansımaları olarak yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Bu bahar(!) 21.yüzyılda, coğrafyamızda ölümün binbir türlüsünü gösterdi bizlere. Devletin, ordunun zayıfladığı, milletin bütünlüğünün bozulduğu yerde yaşananlar tam da bu gördüklerimiz oluyor. Bu coğrafyada yapılan her türlü operasyonun hedefi Türkiye'dir. Konumu ne olursa olsun herkes bunu bilmeli ve ona göre davranmalı. Bu bağlamda Türkiye'deki terör sorununa çözüm olarak geliştirilen açılım sürecinin de pek çok açmazları bulunmakta. Federatif bir yapıyı öngörenler Ortadoğu'da yaşananları görmeli. Bugün Irak, federatif yapısı yüzünden üçe bölünmüş durumda. Ordusu dahi mezheplere göre bölünmüş, toprakları terör örgütleri tarafından işgal edilmesine rağmen müdahale edemiyor. Yine ABD'den medet umuluyor. Suriye'nin başına gelenler ortada, Libya tamamen illegal örgütlerin kontrolünde?Tüm bu gerçekler, Türkiye'nin üniter yapısını muhafaza etmesinin, birlik ve beraberliğini temin açısından tek alternatif olduğunu göstermektedir. Prof. Dr. Haydar Baş'ın önemle belirttiği gibi "Üniter yapı, her devletin ulaşmakistediği sonuçtur." Bu amaca ulaşamayan devletler, başka sistemleri denemek zorunda kalmışlardır. Oysa Türkiye, cumhuriyet ile birlikte üniter devlet yapısını kurmuş ve bugüne kadar devam ettirmiştir. Bu yapı devleti saran ve tüm milleti kuşatan bir çatı olmuştur. Bu çatı kaldırdığı zaman, bir dahabu milleti topyekûn saracak bir çatı bulanamayacaktır. Bu bağlamda federatif yapı adeta yokoluştur!..Bunun sonucu Allah korusun, bu gün bir film gibi izlediğimiz Ortadoğu coğrafyasındaki ülkelerin kaderini yaşamak olacaktır. Bu nedenlerle halkoyları ile Cumhurbaşkanı olan sayın Erdoğan bir yol ayrımına gelmiştir. Artık bulunduğu makam bir siyasi örgütün politikalarını uygulamak yeri değil, Türk Milletinin birlik ve beraberliğini temsil, temin ve varlığını daha güçlü devam ettirme amacında yürütme makamıdır. Kendisi artıkkendini seçenlerin değil tüm milletin cumhurbaşkanıdır, öyle olmalıdır. Türk milleti ise bu konuda kararlı bir duruş sergilemeli birlik ve beraberliğinin devamı noktasında kararlılığını göstererek, siyaseti buna zorlamalıdır. Zira bölgemiz ve ülkemizin jeostratejikve jeopolitik konumu, siyasilerin kendi tahayyüllerini gerçekleştirmeye fırsat vermeyecek kadar hassas bir noktadır. Aksi ülkemizi ve milletimizi büyük tehlikeye sokacaktır.
Mustafa Çiçek / diğer yazıları
- Birlik çağrısı / 27.10.2014
- Yol ayrımı / 15.08.2014
- Ey cumhur, kimi seçmek istersin?.. / 26.07.2014
- Yazmadan önce okumayı öğrenmek / 24.07.2014
- Ya Büyük İsrail, Ya Büyük Türkiye!.. / 22.07.2014
- Özgürleşme ve İslam Dünyası / 18.07.2014
- Cumhurbaşkanı ne iş yapar? / 16.07.2014
- Ramazanın çağrıştırdıkları... / 08.07.2014
- Geleceğin inşası / 19.06.2014
- Soma faciası ve madenlerde yaşam odası zorunluluğu... / 23.05.2014
- Yol ayrımı / 15.08.2014
- Ey cumhur, kimi seçmek istersin?.. / 26.07.2014
- Yazmadan önce okumayı öğrenmek / 24.07.2014
- Ya Büyük İsrail, Ya Büyük Türkiye!.. / 22.07.2014
- Özgürleşme ve İslam Dünyası / 18.07.2014
- Cumhurbaşkanı ne iş yapar? / 16.07.2014
- Ramazanın çağrıştırdıkları... / 08.07.2014
- Geleceğin inşası / 19.06.2014
- Soma faciası ve madenlerde yaşam odası zorunluluğu... / 23.05.2014