Türkiye'de siyaset kızışıyor. Partilerde genel başkanlar değişiyor ya da önceki partisinden ayrılanlar yeni bir parti kuruyorlar. Masum Türker DSP genel başkanı oldu.DP'de Cindoruk dönemi başladı.Abdüllatif Şener de parti kurduğunu açıkladı.Demokratik bir ülkede yaşadığımızdan herkes parti kurabilir ya da bir partinin genel başkanlığına talip olabilir. Bundan doğal bir şey olamaz. Ama partilerin çok sayıda olması ne yazık ki Türkiye'nin sorunlarının az olduğunu göstermiyor. Türkiye'nin 61. partisi de kuruldu kurulmasına ama Türkiye'nin bir tane bile temel sorununa çözüm bulunabilmiş değil.Hal böyle olunca yeni partilerin kurulmuş olması ya da Şener gibi partisinden ayrılanların yeni oluşumlar içerisinde olmaları çok anlam ifade etmiyor. Çünkü Türkiye'nin isim ya da logosundan başka birbirinden farkı olmayan partilere değil, sorunlara çözüm üreten anlayışlara ihtiyacı var.Teşhis bu olunca da çözüm üretenler kulvarında çok partinin olmadığını görüyoruz. Sesi çok çıkanlar ve mangalda kül bırakmayan partiler çözüm kulvarına girmek şöyle dursun, çözümsüzlük kulvarında at koşturmaktan hiç rahatsızlık duymuyorlar.Bundan dolayıdır ki, çözümü olmadan milletinin karşısına çıkmak, faydadan daha çok zarar getirir ülkeye. Partilerin birçoğu Türkiye'nin sorunlarına çözüm bulmaktan çok uzaklarda bulunuyorken Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) programıyla birlikte sorunların tam üzerine parmak basıyor. Sorunlarımızın birçoğunun temelden bağlantılı olduğu ekonomik problemlere Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet-Milli Devlet tezleriyle bilimsel bir yaklaşım getiren BTP, bu anlayışıyla çözüm kulvarında tek başına yürüyor. Gönül ister ki, aynı kulvarda BTP'yle birlikte diğer partiler de yer alsın. Ama maalesef IMF yularından kurtulmadıkça, ABD ve AB'den talimat alma zavallılığından sıyrılmadıkça öteki partilerin Türk milletine çözümü sunmaları mümkün değildir. Onlar önce bağımlılıklarından kurtulmalıdırlar. Bunu yapmayanlar hiçbir soruna çözüm getiremezler. Hatta o sorunlara teşhis bile koyamazlar. Bundan dolayı çantasında çözümü olmayan hiç kimse lütfen milletin önüne çıkmasın. Ve bu milleti öncekilerin yaptığı gibi oyalamasın. Hiçbir şey yapamıyorsa insan en azından bunu yapabilmeli?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024