Bir muhalefet partisi üyesi milletvekilinden AKP iktidarında dış güçler tarafından itilip kovulan Türkiye manzarasının hesabını iktidardan sorması beklenir değil mi? Hele o vekil, Meclis'te bulunan ve de anamuhalefet konumunda olan bir partinin üyesi ise beklenen budur. Ya da AKP'nin Kemal Derviş'i aratmayan İMF politikaları ile iflas ettirilen çiftçinin, yoksulluğa itilen dar gelirlinin perişan halinin hesabını sorması gerekmez mi? Yine, AKP iktidarının parsel parsel sattığı vatan topraklarının, Yahudi firma ve kişilerine yağmalatılan güneydoğudaki tarım arazilerinin hesabını sorması beklenmez mi? Ama CHP'li vekil tam tersini yapıyor. Başbakan Erdoğan Şaron'la kolkolaYahudi kasabına cesaret verirken, İsrail-Türkiye Dostluk Heyeti Başkanı olan CHP'li vekil de boş durmuyor. Türkiye'yi kuşatan güçleri sevindirecek atraksiyonlar çerçevesinde iktidara soru önergesi görüntüsünde pas çıkıyor. İçten ve dıştan Türkiye'yi çökertmeye dönük kuşatma harekatına karşı Kuvayı Milliye Ruhu ile tek başına mücadele yürüttüğü için Türk Milletinin bayraklaştırdığı ismi Prof. Dr. Haydar Baş'ı hedef göstermeye yelteniyor. Aylardır ABD'de istihbaratın himayesinde, papazların emrinde bir piyonun internet ortamında saçmaya çalıştığı iğrenç iddialarla Meclis kürsüsünü kirletiyor. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ı hedef alan iftiraları Meclis'e taşıyarak sözüm ona iktidardan cevap bekliyor. Aslında iktidarın ekmeğine yağ sürüyor. CHP'li vekilin bu ahlak ve siyaset dışı davranışı aynı zamanda Anayasamıza ve Meclis içtüzüğüne de aykırı. Meclis iç tüzüğünün 96 ve 97. maddelerine göre "Başka kaynaktan kolayca öğrenilecek konular ile kişilik ve özel hayata ilişkin konular Meclis Soru Önergesi olarak yöneltilemez." Peki CHP'li vekil bu kuralları çiğnemeyi göze alarak kimlere yaranmaya çalışıyor? İktidarla ortak dostları İsrail'e mi? Yoksa ortak aşkları AB'ye mi? Bu önerge şu gerçeği bir kez daha göstermiştir ki CHP her geçen gün iktidarın payandasına ve parçasına dönüşürken BTP, milletin gönlünde anamuhalefet konumuna yerleşmiştir. Artık bu gerçeği namuslu gazeteciler de itiraf etmektedir.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014