İslam dini cemaat dinidir. Toplum hayatında da bireysel hayatta da bu böyledir. Kulluk ve ibadette Müslümanın limanıdır. En âlimimizden tutun da, en sade vatandaşımıza kadar her ferdimize soruyu yönelttiğimiz zaman aynı cevabı alırız. Cevaplar ya bir ayettir, ya da bir ayete dayanıyordur. Ya bir hadistir ya da bir hadise dayanıyordur. Peki, nasıl oluyor da toplumun ayet veya hadise dayandırdığı cemaat konusu ülkemizin gündeminden düşmüyor?
Her insanın yaradılışı, anlayışı, kültürü, kişiliği, duygusu ve tarzı farklıdır. Allah'ın bu kadar kullarını bu sebeplerden dolayı tek bir potada eritemez, tek bir fikirde toplayamazsınız. Cemaatler bu açıdan bakıldığında bir rahmettir, berekettir, güzelliktir. Cemaat güzellikleri paylaşmaktır. Kardeşliği tesis etmektir. Resûlullah (sav)'ın tarif ettiği gibi her bir ferdi vücudun azaları gibidir. Kardeşinin derdiyle dertlenmek, sevinciyle sevinmektir. Kardeşini günah çukurundan çıkarıp, sevap deryasına daldırmaktır. Dostun uyarılması, uyarılanın uyarana teşekkür etmesidir. Eleştirenin de, eleştirilenin de samimi olmasıdır. Yanlışa düştüğünde tutunacak dalının olmasıdır. Hatalarımızı azaltırken muhabbetimizi arttırmaktır. Şeytanın tek kişiyle olduğunu bilip, beraber saldırıya geçmektir.
Bir üst paragrafta tamamladığımız her cümle; cemaat hakkında, Yüce Allah (cc)'ın, Resûlullah (sav)'ın, Ehl-i Beyt'in ve yarenlerinin ölçüleridir. Dinde ölçü koyucu Allah (cc) ve Peygamber (sav) iken günümüzün ölçüsüz ölçüleri de nereden çıktı? Soruyu yadırgadınız değil mi? Lütfen yadırgamayınız. Ölçüsüzlük ölçü olmasaydı, dini yanlışlarımızı azaltalım diye bir araya gelenler bu yanlışları nasıl çoğaltabilirlerdi? Din adına bir araya gelip, din adına nasıl yanlış yapabilirlerdi? Kucak açmak yerine savaş açılabilir miydi? Bir yerde yanlışlık var! Başımızı iki elimizin arasına alıp düşünmemiz lazım. Biz nerede hata yapıyoruz!?
Eğer bu soruda samimiysek oturup biraz dertleşelim. Samimi isek Rabbim yardım edecektir. O; doğruların, samimilerin yardımcısıdır.
Kardeşlik ve cemaat ruhu konu edildiğinde ilk örneğimiz Ensar ve Muhacirdir. Paylaşım ve kardeşliklerini anlatmakla bitiremeyiz. Anlatırız, tekrar ederiz, ezberleriz, lakin Ensar ve Muhacir olamayız. Neden? Neden o ruhu elde edemeyiz? Şöyle bir baktığımızda, Allah (cc)'ın bile kullandığı "Biz"in yerine hep "Ben" kullanırız? Ben kullanımının sonunda gelinecek nokta; fert olarak cemaatleri eleştirenlerin sayısının, cemaat sayısına ulaşması olacaktır. Al sana yeni bir cemaat; cemaat karşıtı "cemaatsiz cemaat". Hani cemaate karşıydın? İşte Müslüman gönül fikir birliğinde böyle cemaatleşir. Senin gibi batılda değil hakta birleşir.
Cemaat konusunda asr-ı saadete bakarken bir şeyi gözden kaçırdık. Saadet Asrı'nın ustasını! Saadet Asrı'nın merkezinde Yüce Allah (cc) tarafından seçilmiş Habibullah (sav) var. Canlı Kur'an var. Ölçüyü Allah'tan alan Resûlullah (sav) var. Liderde maneviyat var, itiraz yok. Müslüman cemaat için ölçüyü koymuş: "Benim gibi yap." Benim ardımdan, Allah'ın Kur'an'ı ve Ehl-i Beyt'ime uyarsanız ölçüyü tutturursunuz dedi. Onların da ardından onların canlı dostlarına uyun, ölçüden şaşmazsınız dedi. Dedi de biz kulak astık mı? Yok… Resûlullah (sav)'ın ölçüsü Müslüman cemaati devlete taşımıştır. Bu anlamda Ehl-i Beyt cemaat ölçüsü koyduk da tevhid oluşturamadık mı? Elbette hayır!
Bir an senin gibi düşünelim! Yezit ile Muaviye'nin cemaatini hangi camiye koyacağız? Bir de Ehl-i Sünnet'ten bahsediyorsun. Anladığın sünnet ehli Resûlullah (sav)'ın sözleri, davranışları ve uygulamalarıysa; sen de diyorsun, "Ehl-i Beyt ve Cemaat" İslam'ın özü. Ehl-i Beyt'i öğret millete, bak pürüz kalıyor mu?
Şimdi anladınız mı Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in merkez Ehl-i Beyt çağrısının ne anlama geldiğini? Kulaklarınız çınlasın…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hüseyin Emanet / diğer yazıları
- Buyur sultanım, hoş geldin / 13.04.2021
- Kulların hakkını kul yiyor! / 06.04.2021
- Allah’a borç verir misiniz?.. / 12.02.2021
- Gizliler iş başında!.. / 23.12.2020
- Haftayı seyrederken… / 16.11.2020
- Gördün mü eğitimin gücünü? / 10.11.2020
- Geçen haftanın ardından… / 04.09.2020
- Yalnız mü’min! Mümkün mü? / 11.08.2020
- Böyle dost dostlar başına... / 10.07.2020
- Allah’tan nasıl korkarsınız? / 03.07.2020
- Kulların hakkını kul yiyor! / 06.04.2021
- Allah’a borç verir misiniz?.. / 12.02.2021
- Gizliler iş başında!.. / 23.12.2020
- Haftayı seyrederken… / 16.11.2020
- Gördün mü eğitimin gücünü? / 10.11.2020
- Geçen haftanın ardından… / 04.09.2020
- Yalnız mü’min! Mümkün mü? / 11.08.2020
- Böyle dost dostlar başına... / 10.07.2020
- Allah’tan nasıl korkarsınız? / 03.07.2020