Dostlar meclisinde kutsal kitabımızdan bahsediyor olsak, her birimizin söyleyecekleri vardır mutlaka. Okunmasının fazileti, Kur'an ile ilgili belki de en iyi bildiğimiz konudur. Lakin bilgimize karşın, az okuyor olmamız da iyi bildiklerimiz arasındadır maalesef. Aslında bu konuda kitap ve makaleler yazılmış, yazılmaya da devam edecektir. Yazımızdaki hedefimiz ise bir nebze de olsa tembelliğimizi üzerimizden kaldırmaktır.
Kur'an'ımızla ilgili, güzelinin yanında, terbiyeden uzak, edepten yoksun, güzel ahlak ve inanca aykırı, sahibinin gönlünü yansıtan çirkin yazı ve sözlerin varlığı da mevcuttur. Unutmayalım ki; Müslüman da dahil olmak üzere Kur'an konusunda herkes görevini yapmaktadır. Örneğin münafık tiplerin en çok savundukları: "Anlamını bilmediğimizi okumanın faydası yoktur" görüşüdür. Oysa okunmasının ibadet olduğu ayet ve hadislerle sabitliği bilinirken, bu fikri bir mü'minin savunamayacağını, mü'minin bilmemesi düşünülemez. Gelin, çirkinlerini sahiplerine bırakıp güzellerinden bahis açalım.
Okumakla şereflendiğimiz Kelam-ı Kadim'in gönderildiği yeryüzü adresi mü'minin kalbidir. Hiç öyle düşünme! Kalbine sınır çizme! Allah'ın sığdığı kalbe, sığmayacak ne olabilir ki? Manasıyla, inişiyle, okunuşuyla, yazılışıyla, kendine has musikisiyle mucize bir eserdir Kur'an'ımız. Böyle bir esere gününün bir bölümünü ayırmak mü'minin kulluk vazifesidir. Yaşımız, ilmimiz, makamımız, görevimiz, mesleğimiz ve kulluk derecemiz ne olursa olsun Kur'an her gün beraber olduğumuz dost ve yakınlarımızın arasında olmak zorundadır.
Allah, kuluyla beraber olduğunu bildiriyor. Kur'an Allah'ın sözleridir. Okuduğunuz zaman Allah ile sıkı sıkıya olduğumuzun farkında mıyız? Melek Cebrail, Muhammed Mustafa'ya okudu, duyduk mu? Elbette duyduk! Biz de Cebrail gibi okuduk. Resûlullah sahabesine okudu, duyduk mu? Tabii duyduk! Biz de Resûlullah (sav) gibi okuduk. Bir an Daru'l-Erkan'da beraber olduk sanki. İbn-i Mesud'u duydun mu? Hani okuduğunda cenabı peygamberi ağlatmıştı. Elbette duyduk! Biz de İbn-i Mesud gibi okuduk. İmam Ali'nin hıfz ve kıraatını duyduk mu? Tabii ki duyduk! Biz de Ali gibi okuduk ve hıfz ettik.Peki, okurken dinleyenlerimizin kimler olduğunu gördük mü? Yüce Allah'ın; okunduğunda susun ve dinleyin emr-i ilahisini kainat nasıl da yerine getiriyor. Dostumuz Kur'an sayesinde, Yüce Mevla; peygamberleri, melekleri, Habib'i, Ehl-i Beyt'i, dostları ve kainatı ile birlikte bizimle beraber oldular. Biz okuduk onlar dinlediler. Lütfen öyle söylemeyin! Kelam-ı Kadim beraberliği hepsinin gerçekleşmesine sebep olur. Yeter ki bu inançla çarpan gönlümüz ve onun sözcüsü dilimizle okuyalım.
Beraberliğimizde; hüzün, yalnızlık ve garipliğimizi nasıl da paylaşır bizimle, nasıl da hayat verir yaşlarla gözlerimize! Kur'an ile paylaşılan anlar, Allah, peygamber ve inananları ile yapılan paylaşım demektir. Onların beraberlik ve dostluklarının farkına varmak demektir. Aynı güzellikler sevinçli anlarımız için de geçerlidir.
Dostumuzu kendi dilinden dinleyecek olursak; güzel ahlaka teşvik eden bir öğüt, kalbimizi şirk ve nifak gibi hastalıklardan kâmil inanç ile koruyup tedavi eden şifa, dünya ve ahiret mutluluğu için doğru yola ileten hidayet, ardından iman nuruna kavuşturan rahmet sahibi bir dost olduğunu görürüz. Ayrıca dostumuz kendisini; bizim için sevinç kaynağı, ahirete yönelik kârlı ticaret, mal, mülk ve dostlarımızdan daha kıymetli olduğunu bildirir bize.
Siz bakmayın nefsi için konuşup ilim adına cehalet satanlara! Okumasını bilmeyen lakin okunduğunda gözü yaşaran anamın iman ve ilminin yanında onlarınki hiçtir. Zaten Rabbimiz de anamın imanını muhatap alıyor. Sen sen ol! Okuduğunda, okuttuğunda, öğrettiğinde, övdüğünde, yazdığında, dokunduğunda, hürmet ettiğinde, tefekkür ettiğinde, dokunmak için abdest aldığında, abdestsiz dokunmadığında, yazısına baktığında, öpüp başına koyduğunda, meal ve tefsirini okuduğunda, ömrüne rehber edindiğinde, ibadet etmiş olduğun ve sevabıyla seni Rabbine taşıyan dostundan ayrılma! Ayrıca aynı anda huzurda olduğunu unutma!
Güzel söylüyorsun ama ben çok yavaş, yanlış ve zor okuyorum..! İyi ya! Daha çok sevap alırsın işte! Bana bakma öyle! Bu Resûlullah (sav)'in müjdesidir. Kalk Kur'an'ını oku, sonra da okumayı nasip ettiği için iki rekat namazla Cenab-ı Hakk'a teşekkür ederken beni de duanda hatırlayıver!
Böyle dost, dostlar başına...
- Kulların hakkını kul yiyor! / 06.04.2021
- Allah’a borç verir misiniz?.. / 12.02.2021
- Gizliler iş başında!.. / 23.12.2020
- Haftayı seyrederken… / 16.11.2020
- Gördün mü eğitimin gücünü? / 10.11.2020
- Geçen haftanın ardından… / 04.09.2020
- Yalnız mü’min! Mümkün mü? / 11.08.2020
- Böyle dost dostlar başına... / 10.07.2020
- Allah’tan nasıl korkarsınız? / 03.07.2020