Malumunuz olduğu üzere uzunca bir süredir herkesin malumu olan bir cemaatle hükümet arasında, bilhassa Başbakan arasında artık gizlenemeyen bir çekişme var.
Türkiye’nin kılcal damarlarına kadar sızmış olan malum cemaat bir ülkenin icraatının başındaki bir siyasiyi bile gözüne kestirebiliyorsa ne kadar palazlanmış olduğunu varın siz tahayyül edin.
Atlantik ötesiyle yakın ilişkili, Vatikan’a metfun, azınlıklarla dost bu cemaatle mücadelede başarılı olmak kolay değil. Kolay değil, ama bu mücadeledeki başarı bence Türkiye’nin ve de milletimizin geleceğinin nasıl şekilleneceğiyle doğrudan alakalı…
Çünkü bu mücadeleden cemaatin galip çıkması demek, çok ağır olduğu için batılı ülkelerin isteklerinden Türkiye’nin henüz atmadığı tüm adımların peş peşe atılması o zaman mümkün olacak demektir.
Papalık misyonunun bir parçası olmayı kendine ideal olarak benimsemiş bir cemaatin Türkiye’nin bütün organlarını tümüyle ele geçirmesinin neticelerini düşünebiliyor musunuz?
Türkiye, böyle bir durumda tüm kurumlarıyla, askeriyle ve siviliyle Papalık misyonu için kullanıma açılacak demektir.
Bundan dolayı cemaat-siyaset mücadelesi hayat memat meselesidir.
Siyaset, bu mücadeleden galip çıkmak istiyorsa ne yapmalıdır?
Öncelikle herkes bugüne kadar siyasetin attığı yanlış adımların farkında. Ne düşünceyle atılmış olursa olsun, hangi alanda olursa olsun geçmişte atılan yanlış adımlar bundan sonra asla tekrar edilmemelidir.
Bunlardan bazılarını şöyle hatırlatabiliriz;
1- Dinlerarası diyalog projesi: Bu proje cemaatin Türkiye’ye bulaştırdığı bir fitnedir. İlk başlarda masum gibi gösterilen bu proje, Türk gençliğini İslam’dan koparmak, ecnebi sahillere demir atmak sonucunu doğurmuştur. Siyaset bu projeye bir an önce “dur” demeli ve cemaatin Türkiye’nin kılcal damarlarına ulaştığı önemli bir kolunu bertaraf etmelidir.
2- Medeniyetler arası ittifak projesi: Bu proje de dinlerarası diyalog gibi cemaatin taşeronu olduğu bir projedir. Aynen diğeri gibi bizim değil, ecnebilerin çıkarına sonuçlar doğuran, İslam ülkelerinin gardını düşüren bir şer projesidir bu. Projenin eş başkanlığından hükümet bir an önce çekildiğini açıklamalıdır.
3- Büyük Ortadoğu Projesi (BOP): Dinlerarası Diyalog ve Medeniyetler arası İttifak projeleriyle işgale hazır hale getirilen İslam coğrafyasının işgalini öngören bu projeyi cemaate kol kanat geren ABD devam ettirmektedir. Türkiye bu projede ortaya koyduğu destekleri bugünden tezi yok sonlandırmalıdır. Bu karar hem cemaate hem de bu cemaati kullanan ecnebi ülkelere iyi bir ders olacaktır.
4- Arap Baharı Projesi: BOP projesinin bir versiyonu olarak değerlendirilebilecek Arap Baharı’nda Türkiye’nin verdiği destek olmazsa ne Libya, ne de Mısır ve Tunus bugün içine düştükleri karışıklıkları yaşardı. Türkiye bu projeden de desteğini çekmelidir.
5- Şii-Sünni Çatışması: Türkiye bilhassa İran ve Suriye bağlamında batılı ülkelerin hevesle bekledikleri Müslümanı Müslümana kırdırmak şeklinde özetleyebileceğimiz Şii-Sünni çatışmasına asla alet olmamalıdır. Bugüne kadar bu konuda bazı yanlış açıklamalar yapılmış, ABD’nin zorlamasıyla bazı tehlikeli adımlar atılmış olabilir ama henüz iş işten geçmiş değildir. Türkiye elan bu konuda Şii ve Sünni kardeşliğini pekiştirecek açıklamalar ve adımlar atmalıdır. Bu konuda elbette ki Ehl-i Beyt en büyük birleştirici unsurdur.
Bu konuda hükümetin atacağı adımlar şüphesiz bunlarla sınırlı değildir. Ama cemaatle mücadele edilecekse merkeze, yani bam teline müdahale şarttır.
Türkiye’yi ve milletimizi doğrudan hedef alan cemaatin de taşeronu olduğu bu ecnebi projelere hükümet “dur” derse hem milletin arasına fitne sokma imkânı cemaatin elinden alınmış olacak, hem de Başbakan aklı selim sahibi herkesin gönülden desteğini alacak
Türkiye’nin kılcal damarlarına kadar sızmış olan malum cemaat bir ülkenin icraatının başındaki bir siyasiyi bile gözüne kestirebiliyorsa ne kadar palazlanmış olduğunu varın siz tahayyül edin.
Atlantik ötesiyle yakın ilişkili, Vatikan’a metfun, azınlıklarla dost bu cemaatle mücadelede başarılı olmak kolay değil. Kolay değil, ama bu mücadeledeki başarı bence Türkiye’nin ve de milletimizin geleceğinin nasıl şekilleneceğiyle doğrudan alakalı…
Çünkü bu mücadeleden cemaatin galip çıkması demek, çok ağır olduğu için batılı ülkelerin isteklerinden Türkiye’nin henüz atmadığı tüm adımların peş peşe atılması o zaman mümkün olacak demektir.
Papalık misyonunun bir parçası olmayı kendine ideal olarak benimsemiş bir cemaatin Türkiye’nin bütün organlarını tümüyle ele geçirmesinin neticelerini düşünebiliyor musunuz?
Türkiye, böyle bir durumda tüm kurumlarıyla, askeriyle ve siviliyle Papalık misyonu için kullanıma açılacak demektir.
Bundan dolayı cemaat-siyaset mücadelesi hayat memat meselesidir.
Siyaset, bu mücadeleden galip çıkmak istiyorsa ne yapmalıdır?
Öncelikle herkes bugüne kadar siyasetin attığı yanlış adımların farkında. Ne düşünceyle atılmış olursa olsun, hangi alanda olursa olsun geçmişte atılan yanlış adımlar bundan sonra asla tekrar edilmemelidir.
Bunlardan bazılarını şöyle hatırlatabiliriz;
1- Dinlerarası diyalog projesi: Bu proje cemaatin Türkiye’ye bulaştırdığı bir fitnedir. İlk başlarda masum gibi gösterilen bu proje, Türk gençliğini İslam’dan koparmak, ecnebi sahillere demir atmak sonucunu doğurmuştur. Siyaset bu projeye bir an önce “dur” demeli ve cemaatin Türkiye’nin kılcal damarlarına ulaştığı önemli bir kolunu bertaraf etmelidir.
2- Medeniyetler arası ittifak projesi: Bu proje de dinlerarası diyalog gibi cemaatin taşeronu olduğu bir projedir. Aynen diğeri gibi bizim değil, ecnebilerin çıkarına sonuçlar doğuran, İslam ülkelerinin gardını düşüren bir şer projesidir bu. Projenin eş başkanlığından hükümet bir an önce çekildiğini açıklamalıdır.
3- Büyük Ortadoğu Projesi (BOP): Dinlerarası Diyalog ve Medeniyetler arası İttifak projeleriyle işgale hazır hale getirilen İslam coğrafyasının işgalini öngören bu projeyi cemaate kol kanat geren ABD devam ettirmektedir. Türkiye bu projede ortaya koyduğu destekleri bugünden tezi yok sonlandırmalıdır. Bu karar hem cemaate hem de bu cemaati kullanan ecnebi ülkelere iyi bir ders olacaktır.
4- Arap Baharı Projesi: BOP projesinin bir versiyonu olarak değerlendirilebilecek Arap Baharı’nda Türkiye’nin verdiği destek olmazsa ne Libya, ne de Mısır ve Tunus bugün içine düştükleri karışıklıkları yaşardı. Türkiye bu projeden de desteğini çekmelidir.
5- Şii-Sünni Çatışması: Türkiye bilhassa İran ve Suriye bağlamında batılı ülkelerin hevesle bekledikleri Müslümanı Müslümana kırdırmak şeklinde özetleyebileceğimiz Şii-Sünni çatışmasına asla alet olmamalıdır. Bugüne kadar bu konuda bazı yanlış açıklamalar yapılmış, ABD’nin zorlamasıyla bazı tehlikeli adımlar atılmış olabilir ama henüz iş işten geçmiş değildir. Türkiye elan bu konuda Şii ve Sünni kardeşliğini pekiştirecek açıklamalar ve adımlar atmalıdır. Bu konuda elbette ki Ehl-i Beyt en büyük birleştirici unsurdur.
Bu konuda hükümetin atacağı adımlar şüphesiz bunlarla sınırlı değildir. Ama cemaatle mücadele edilecekse merkeze, yani bam teline müdahale şarttır.
Türkiye’yi ve milletimizi doğrudan hedef alan cemaatin de taşeronu olduğu bu ecnebi projelere hükümet “dur” derse hem milletin arasına fitne sokma imkânı cemaatin elinden alınmış olacak, hem de Başbakan aklı selim sahibi herkesin gönülden desteğini alacak
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024