Bu yazıyı ve bu kitabı dikkatle okuyun

Bugün ebatça küçük, muhteva olarak büyük bir eserden bahsetmek istiyorum. Ali Fuad Başgil'in "Gençlerle Başbaşa" isimli eserini okumuşsunuzdur. Bilhassa gençleri muhatap görerek yazılmış bu kıymetli eseri zamanında okumak lazım.

Elimdeki eser 28. baskı. Aralık 1996 tarihli.

Milli Eğitim'de 8 yıl ilköğretim, 3 yıl lise, 4 yıl da üniversite, toplam 15 yıllık öğrencilik dönemi var. Bundan sonra da kalite, araştırma, uguyulama vs. gibi hayatın her alanında sürecek başarı için eğitim anlayışının mükemmel derecede gençliğimize öğretilmesi zaruridir.

Kitapta "muvaffak olma" yolu ipliği iğnenin deliğinden geçirecek incelik, dikkat, tecrübe satır satır ortaya konmuş.

Öncelikle muvaffak olmaya karar vermiş gençler "tehlike ve düşmanlara" karşı ayık olmalıdırlar. Peki nedir bu düşmanlar?

"1. Tembelliktir... Tembellik: "İnsanın karşısına çıkıp da mertçe savaşan bir düşman değildir. Bilakis, eski peri hikayelerindeki kahramanlar gibi şekil kullanarak alt etmeye çalışan bir namerttir. Tehlikenin büyüklüğü de buradan gelmektedir.

Tembelliğin yerine, adamına ve çağına göre girmediği kalıp yoktur..."

"Muvaffakiyetin bir diğer düşmanı kötü arkadaştır.

Arkadaşın kötüsü, emin ol ki, bir gencin başına gelebilecek kötülüklerin en kötüsüdür...

Tembellik senin içindedir ve sana senin ağzınla konuşur. Arkadaşın kötüsü ise, sana kendi ağzını kullanır ve seni tembellikten daha çabuk kendine bağlar. Zaten tembelliğin işi asma, hoppalığa ve züppeliğe düşme şekli ekseriya kötü arkadaş telkinleri ile başlar...

... Sözlerime kulak ver: Arkadaş olacağın kimsede arayacağın şart çalışkanlık, dürüstlük ve iyilikseverlik olsun."

"3. Muvaffakiyetin bir düşmanı da kötü örneklerdir.

... Her zaman insanların saflığından ve temiz yürekliliğinden istifade ederek kese doldurup ense şişiren açık gözlere rastlanır...

Her kötülük gibi, kötü örneklerinde içlerinin kötülüğünü kusan, zehirli bir insanı ve felsefesi vardır...

Sakın bunları hayatın için rehber alma..."

Prof. Başgil muvaffak olma yolundaki tehlikelerden sonra muvaffak olmanın şartlarını tane tane ortaya koyuyor.

"Muvaffak olmanın ilk şartı iradeli olmaktır.

... Gevşekliğin, havailik, hoppalık, züppeliğin türlü türlü şekilleri ile adına tembellik dediğimiz sefalet şeytanı ve muvaffakiyet düşmanının yıldığı biricik silah iradedir. İyilik yolunda iradeni kullanabiliyorsan korkma. Arkadaşın kötüsü semtine uğrayamaz. Karşında safsatacılar, kötü örnekler zehirli dillerini çıkarıp seninle alay etmez.

... Tarihte şerefli yer almış ve ün kazanmış sahsiyetlerin hepsi bunu irade silahı ile fethetmişlerdir. Bu bir kaidedir ve istisnası yoktur. Basit zekalı, az bilgili, hatta bilgisiz insanlardan muvaffak olanlar çok görülür. Fakat, zayıf iradeli insanlardan muvaffak olmuş ve yükselmiş tek bir misal gösterilemez."

Prof. Başgil bundan sonra iradeye etki eden fiil ve hareketleri bir hekim maharetiyle ilim laboratuarında dikkatle inceliyor.

Kitabın 3. bölümünde "Terbiyenin Ruh ve Karakter Üzerindeki Tesiri" başlığıyla terbiye: "Benliğimize musallat olan kötü huyları koparıp atma mücadelesidir" diyor.

Yine bu bölümde şu tespiti yapıyor: "Dinî terbiyenin ve Allah sevgisinin huy ve ahlak üzerindeki paha biçilmez tesirine, tecrübe ve müşahedelerim arttıkça daha kuvvetle inanıyorum. Allah duygusundan ve sevgisinden uzak bir terbiye yalnız fayda ve menfaat düşüncesini tahrik eder.

Fakat din terbiyesi hasbi ve ulvîdir. Bu terbiye insanı yüceltir, iyiliği ve adaleti, hiçbir menfaat düşüncesine saplanmadan, sevdirir."

Kitabın 4. bölümünde: "İrade terbiyesinin ahlâki ifadesi, say ve gayrettir" cümlesinden, açıklamasından sonra: "Ne mutlu o insana ki, serbestçe seçtiği meslekte severek çalışır" ibaresi ile harika bir teşhis koyar.

Beşinci ve son bölümde: "Çalışma Hayatının ve Umumiyetle Muvaffak Olmanın Kanunları" başlığı ile çalışma tamamlanmaktadır.

Hususiyle çalışma prensiplerini madde madde ortaya çıkarıyor. Ve bakın bir maddede: "Çok düşün. Ve bil ki, çalışmak, yazmak demek değildir. Düşünen bir insan, maden kuyularında kazma sallayan işçiden daha çok çalışıyordur" diyor...

Öğretmenlerin öğrencilerine rahatlıkla tavsiye edeceği bu kitabı ben de gençlere tavsiye ediyor "faydalı ilim" umuyorum.