Bir söz vardır. Tarihe not düşmek… Şöyle desek, tarihin not ettiği... Bu gerçek Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızdır. Tarihe öyle bir not düşüldü ki, kıyamete kadar inanan gönüllerde ışık, rahmet, bereket ve rehber olacaktır.
Muhterem Hocamız bir ummandı. Kıymeti kendine ait elmastı.
Sadece Türk milleti için değil kâinat için çıkış, çözüm, kurtuluş yolunun, kapısının, duruşunun sahibidir.
Dini ve milli yapıyı tarif eden, bir müşahhas örnek ile insanlığa gösteren eğitim inkılabını gerçekleştirendir.
Prof. Dr. Haydar Baş formülleri ile ancak kurtulabiliriz.
Bir insan, bir bilim adamı düşünün. Ekonomik model yazıyor. Bunu bütün dünya üniversitelerindeki uzmanların, bilirkişilerin önüne koyuyor. Siz, bir tez için birkaç öğretim görevlisinin önünde ter döküyorsunuz. Bu cesur yürek dünya biliminin karşısına çıkıyor. Hayran bırakıyor. Ülkeler kuralları uygulamaya başlıyor.
Edebiyat tarihi Prof. Dr. Haydar Baş'ın yazı, söz, anlam ve ifade gücünü yazacaktır.
Gerek dini ilimlerde, gerek fenni ilimlerde, gerek sosyal ilimlerde, kültür ve sanatta sözleri matematik işlemleri kadar kesin, fizik kuralları kadar sonucu net, kimya formülleri kadar açıktır.
Bu kabiliyet, hafıza gücü, araştırma, çalışma, tahsil yanında esas itibari ile yürek gücü ile büyüktür.
İlmi yönü doruk noktada idi. Tefsir gücü, hadis-i şerif, akaid, hitabet, fıkıh, mantık, felsefe ilimlerinde zirve idi.
Ehl-i Beyt'i, sünneti, tevhid inancını tarifi kendi başına çağları aşar.
Namazı, orucu, zekâtı, kurbanı, miracı, hikmeti, ahlakı, Allah korkusunu, Allah sevgisini, havf ve recayı, ihsanı, cömertliği, sevgiyi, kadına ve çocuğa değeri, aile prensiplerini, Kur'an-ı Kerim'i okumanın faziletlerini, anlamayı, anlatmayı, sebeb-i nüzulleri, İslam tarihini, hükümleri, kuralları, Allah'ın muradına uygun olarak ortaya koyan, yazan, vaaz eden âlim, arif, abid, müşahhas örnek ve ilmi ledün sahibi bilgemizdir.
Vatan sevdalısıydı. Yıllar önce bayrakları bayraklaştıran diye yazmıştım.
Dinler arası diyalog çalışmaları ile milletin dini ve milli tepkisi haçlı karşısında yok edilmek itendi. Kıyametleri kopardı. Karış karış gezdi. Politikacılara, kanaat önderlerine, Diyanet mensuplarına bizzat kadrosunu gönderdi.
FETÖ yerli ve dış mihraklardan aldığı destek ile savaş açtı. Kime karşı çıktığını hesap edemedi. Tek başına, gerek medyadan, gerek gazete, oturumlar, konferanslar ile çarıkçı Rasim'in oğlu Prof. Dr. Haydar Baş ayağına demir çarıkları giydi ve bu fitneyi milletten bertaraf etti.
İktidar olamadı diye bilinir.
Bir zamanlar bayrağa bez parçası diyenler oldu. Suudi Arabistan'ın bayrağı olsun diyenler oldu. Ben şahidim. 1985 yılında İstanbul Aksaray'da bir salanda kendisine bayrak hediye edilmişti. Bayrağı aldı başına örttü. Eli ile yüzüne sürdü. Sonra bayrağı anlattı. Hilalin, yıldızın ve renginin anlamlarını... Bayrak ne demektir? Dedi ve anlattı. O gün kimliğim yazıldı. Bayrak mitingleri ile bayrağımız bayraklaştı.
Barış insanıydı. Dini, devleti, bayrağı, milleti ile barıştıran irşadı vardı. Bir öğretmenin dersi gibi dikkatli söyler ve takip ederdi.
Eğiten, tutan, yardım eden, değer sahibi, vakur, vefa güneşi muhterem hocamızın vefatı yıldönümünde yüreklerimiz doldu taştı.
Kıymetli evladı, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın anma günü yaptığı konuşma ile muhterem üstadımız Prof. Dr. Haydar Baş Bey, sevdamız, hayatımız, davamız, hatıralarımız, birliğimiz, emanetimiz, beklediğimiz ve kavuşacağımızdır.
14 Nisan için söylenecek söz bitmez.
Başta aile efradına, camiamıza ve tüm sevenlerine gönül genişliği diliyorum.
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021