lkemizin tek parti, tek adam yönetiminden kurtulmasına inananlardan birisiyim. Bu mealde BTP Lideri Hüseyin Baş, 6'lı masaya yaptığı çağrı çok önemliydi.
Ben, 6'lı masanın 7'li, 11'li ve oy oranı hiç önemli değil bütün 'tek parti-terk adam' sisteminden rahatsız yapıların bir araya geldiği bir yapıya dönüşmesini bekliyordum.
6'lı masa 'yok, hayır, biz böyle iyiyiz', diyerek Sayın Baş'ın teklifini ve akabinde gerçekleşecek büyümeyi geri çevirdi.
Tabi bu süreçte BTP için birçok iddialar gündeme getirildi. İttifaka dahil edilmemesine mazeretler türetildi. Ama Türkiye'nin mazerete ihtiyacı yok. Çözüme ihtiyacı var ve zamanı da yok.
28 Kasım'da yapılan 6'lı masa toplantısı ve 'Şimdi demokrasi zamanı' sloganıyla açıklanan 84 maddelik eylem planını okuyunca BTP'nin 6'lı masaya neden kabul edilmediğini anladım.
Bana göre ülkemiz 'tek adam' sistemiyle parti devletine doğru götürülüyor. Yasama sorunlu, yürütme sorunlu, yargı sorunlu, iç ve dış işleri sorunlu.
İnsanımız ayrıştırılıyor, dini ve milli değerler istismar ediliyor. Evde huzur yok, sokakta can güvenliği. Ekonomi mi? Ölünün arkasında konuşulmaz.
Bu bağlamda 6'lı masanın açıkladığı 84 madde önemlidir. Bazılarına katılmasam da bu 84 maddenin birçoğuna evet, diyorum. Devletimizin ihtiyacı var, diyorum.
Bu 84 madde kurtuluş mudur?
Gazetemiz yazarlarından Orhan Dede'nin ifadesiyle; 'Dikkat ettiyseniz, hemen hemen bütün cümlelerin sonu 'cek, cak' ile bitiyor'.
Yani kurtuluş değil pansumandır, iflas etmemek için zaman kazanmadır.
Diğer taraftan bu 84 maddede sistem var ama insan yok. Bu 84 maddede haklara vurgu var ama tam bağımsızlık yok.
'Önce insan' ve 'tam bağımsızlık' vurgusu neden yok, derseniz BTP olmadığı için yok. Diğer ifade ile 6'lı masaya birileri bu sebepten BTP'yi çok gördü, derim.
Bağımsız Türkiye Partisi, 6'lı masada olsaydı o 84 maddenin en başında neler yazardı?
'Siyasî, askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa kazanılacak başarılar yaşayamaz ve sürekli olamaz' (Atatürk) ilkesi gereği ekonomimizi bağımsızlığına kavuşturacağız. Bunun için:
1- Bor madeninde dünyada birinci, altın ve toryumda ikinci ve toplam yeraltı kaynaklarının ham ederi 3 katrilyon dolar olan ülkemiz madenlerini, devlet-millet ortaklığıyla işleteceğiz.
2- Bu yeraltı servetini ve ülkemizdeki yıllık üretim-emek miktarını da (GSMH) katarak uluslararası hukuktan doğan senyoraj hakkımızı kullanıp milli paramızı basacağız.
3- Yabancı sermaye sömürüsüne son verip milli paralarla ticaret yapacağız.
4- Serbest piyasa anlayışı yerine devlet piyasada, hem alıcı hem de satıcı pozisyonunda yer alacak, piyasayı kurda, kuşa, yandaşa bırakmayacaktır.
4- Dış politika stratejisi yeniden gözden geçirilerek, bu millet ve coğrafya üzerinden hedefleri, hesapları olmayan ülkelerle askeri, siyasi ve ekonomik işbirliğine girilecektir.
5- Ülkemizde asgari ücret açlık değil fakirlik sınırının ( 20 bin 600 TL) üzerinde olacaktır.
6- Vatandaşlık satan değil vatandaşlık maaşı veren bir hükümet kuracağız.
6- Kadınlara laf ile değil vatandaşlık maaşı yanında ev hanımı ise maaş artı emeklik hakkı, doğum ikramiyesi ve çocuk maaşı vererek ekonomik özgürlüğünü sağlayacağız.
7- Tokiyye değil gerçekten devlet tarafından vatandaş için yapılacak evler maliyet fiyatına, 20 yıl vadeli ve faizsiz olacaktır.
8- Eğitimde zengin çocuğu ile fakir çocuğu, vekil çocuğu ile işçi çocuğu arasındaki fırsat eşitliğini devlet sağlayacaktır.
Üniversite sınavları kaldırılacak, harçlar kaldırılacak. Mezun olan tüm gençlere iş imkanı, devlet tarafından sağlanacaktır.
9- Bugün özel sektörün sağladığı sağlık imkanları daha fazlası ile devlet eliyle hem de bedava olarak vatandaşa sağlanacaktır.
10-Yerli kaynaklarımız yeniden devreye konularak enerjide dışa bağımlılığa son verilecektir.
11- Köprüye, hastaneye, havalimanlarına değil çitçiye, üreticiye ürün alım garantisi verilerek ülkemiz yeniden kendi kendine yetebilen bir ülke haline getirilecektir.
Kısaca BTP'nin 21 yıldır seslendirdiği 'Ne AB, ne ABD. Yaşasın tam bağımsız Türkiye' için gerekli ekonomi ve sosyal devlet projeleri bu 84 maddenin başında olabilirdi.
Ama anladığım kadarıyla BTP'nin bu milli duruşu ve emperyalizm karşıtlığı Ali Babacan ve Mustafa Yeneroğlu'nun zoruna gitmiş olacak ki, BTP'nin değil Türkiye'nin önüne takoz oldular.
Ama merak etmeyin! Zamanı geldiğinde o takozu da kaldırır, geri dönüşüme yollarız.
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025