Bizden başka herkese kapı açtılar

Attıkları siyasi adımlarla Afganlılara kapıları açtılar. Iraklılara, Suriyelilere kapıları açtılar. Orta Asya'dan, Afrika'dan gelenlere kapıları açtılar. Barzani'nin peşmergelerine bile kapıları açtılar.

Dünyanın en fazla mülteci barındırın ülkesi olduk. Ama Cumhurbaşkanımız Erdoğan, senelerin 'yetmez ama evet' mantığıyla, "Suriye'den de ve Lübnan'dan da gelen mültecilere kapımız açık" diyor.

Hazmedemediğim ise 'sınırlarımızdan kuş uçurtmuyoruz' sözleri. Bu sözlerin sahipleri ülkemizdeki terör eylemlerini gerçekleştiren teröristler 'Suriye'den gelmiş', açıklaması yapıyorlar. 

Son bir yılda 2 bine yakın IŞID-DEAŞ militanı bu topraklarda yakalandı. Yani bu ülkenin kapıları teröristlere de açılmış. 

Sadece teröristler mi? Dünyaca ünlü mafya babalarına, uyuşturucu tacirlerine de bu ülkenin kapıları açık. Baksanıza! İnterpol'ün kırmızı listede aradıkları ülkemizde yakalanıyor. 

Başka açılan kapılarda var

Attıkları ekonomik adımlarla bu ülkenin zenginlik kapılarını, Yahudi sermayesine açtılar. Arap sermayesine açtılar. Piyasayı İsrail, ABD, AB ülkelerinin mal ve markalarına açtılar. Eline dolar, Euro alan talana koştu koştu. 

Ucuza vatandaşlık kapılarını açtılar. 

Yetinmediler. TL'yi dip yaptırıp, Türkiye'yi bir milyoncu haline getirdiler. Alış, veriş yapmak isteyen Bulgarlar, Gürcüler, Ermeniler sınır illerimize koşarken eğlenmek isteyen İranlılar, Iraklılar Van, Ağrı, Mardin, Diyarbakır gibi illerimizi mekan tuttular. 

Bu işin sırrı nedir?

Tabii ki Milletimizi de unutmadılar! Zam kapılarını ardına kadar açtılar. Vergi kapılarını ardına da kadar açtılar.

Bunu nasıl başardılar? Bu işin sırrı nedir?

Baksanıza! Sokaklarda can, mal, namus güvenliği tehdit altında. Aile kurumu çatırdamış, yargı, bürokrasi, sağlık, eğitim kurumları skandallarla çalkalanıyor.

Yoksulluk sınırı 70 bini, açlık sınırı 20 bini geçmiş. İktidar partisi batık ekonomiyi kurtarmak için artık temel gelir olan asgari ücrete en az, ne kadar zam yaparım arayışında. Emekliler zaten unutuldu. 

Yaşım itibarı ile konuştuğu zaman yalan konuşan, bizzat kendi kendini yalanlayan, söz verdiği halde tutmayan, sözü ile icraatı ters olan, emanete lakayt kalan, sorunlardan sorun çıkararak daha büyük sorunlar ortaya koyan…

Her alanda dünkü iktidar ve liderlileri kınadıkları başlıklar ile bugün bire bir kınanan ama hiç bozuntuya vermeyen…

Dün iktidarlara, 'bu yollara girmeyin, onlarla dost olmayın, devleti, milleti tehlikeye atmayın' deyip bugün o yollara giren, onları dost edinen, milli ve manevi değerleri böylesi açık şekilde şahıs ve ideolojileri için kullanan bir başla lider ve iktidar, ben görmedim.

Böyle bir anlayışın 22 yıllık sırrını bizzat Erdoğan açıkladı: "AK Parti'yi bugünlere getiren sır, milletin sesine kulak vermemizdir, milletin vicdan terazisinde muhasebesini yapması, nerede eksiği varsa üzerine kararlılıkla gitmesidir".

Yani işin sırrı sensin. Seni ikna ettikleri için bu vahim tablo ortaya çıktı.

İktidarın diğer sırrı

Sana alın terinin hakkını vermeyen, emeklileri unutan ve de bütçeye yük gören anlayış, bakın başkaları için neler planlamış!

Hükümetin hazırladığı bütçede 

2025: 94 milyar 648 milyon 156 bin TL

2026: 114 milyar 12 milyon 398 bin TL

2027: 118 milyar 770 milyon 522 bin TL para ayrılmış.

Kime ve niçin biliyor musunuz? Hani cepten 5 kuruş çıkmadan yaptırdık, dedikleri yollar, köprüler var ya! Ha! Onları yapan yandaş müteahhitler için. 

Bitmedi

2025: 99 milyar 602 milyon 82 bin TL

2026: 115 milyar 94 milyon 195 bin TL

2027: 121 milyar 642 milyon 381 bin TL

Bu rakamlar kime ve niçin biliyor musunuz?

'Hayalim' demişti ya! İşte o, şehirlerin dışındaki hasta garantili şehir hastanelerini yapan yandaşlar için.

Yani vatandaşın sesine kulak veren, vicdan terazisinde muhasebe yapan Sayın iktidar, 2025-2027 döneminde çok iyi tanıdıkları müteahhitlere 326,6 milyar TL'lik garanti ödeme yapmayı planlıyor.

Sen, kendini dinlemedikçe de böyle devam edecek.