Mehmet Beşeri; kendi deyimiyle bir "Kitap Doktoru"dur. Manisa'ya varlığı ile bir ayrıcalık katabilecek kadar bir Türk Karakterdir.Her gününe erken başlar Beşeri... Semt semt, sokak sokak dolaşır; gazete, kâğıt, kitapları toplar, eski kitapları tamir (tedavi) eder ve her yıl Manisa'da "ESKİ KİTAP MÜZAYEDESİ" yapar. Okuduğu kitap sayısı 30.000'e yakın, belki de aşkındır. Kendisini tarif ederken; "Hayatımın ön önemli unsuru kitaptır. Okumak, yazmak, konuşmak ve düşünmek yaşamının ana düsturlarıdır. Ölünceye kadar bunlardan vazgeçebileceğimi zannetmiyorum. Şu an, basıma hazır bitmiş vaziyette 24 kitap çalışmam mevcuttur. Hedefim, ecel kapımı çalmadan, yazmış olduğum kitapların sayısını 100'e yükseltmektir" der..Yiğit bir Devrimcidir Beşeri ve iftiharla söylerim ki Dostumdur.Sosyal medyadaki köşesinde bendenizden bahsetmiş kendine has yiğit üslûbuyla sağ olsun... Mutlu bir hicâb ile aynen aktaracağım:"BİR YİĞİT ASLAN: MUSTAFA ASLAN Hayda bre Dadaşlar...Kendisini, 2013 Nisan'ında, İzmir Kitap Fuarı Togan yayınları standında tanıdım. Hatta Togan Yayınları sahibi İsmail Arlı "Beşeri, bir arkadaş kitaplarını getiriyor, yardım eder misin?" deyince, koşa koşa gitmiş, birlikte yüklendiğimiz kitapları standa getirmiştik. Yolda ismini sorduğumda "Mustafa Aslan" deyince, gayet memnun olmuştum. Çünkü karşımda adıyla, soyadıyla bir Türkmen duruyordu. Sonra kendisi benim isimler üzerine çalışmama atıfta bulunup, "adam bizi görür görmez GBT sorgulamamızı yaptı" diye de takılmıştı.Şahsıma imzalayıp verdiği PİMİ ÇEKİLMİŞ KİTAP'ta yer alan yazılarını bir solukta okuyunca, karşımda bu ülkenin bütün insanlarını ayrımsız seven, insanları bir yana, kurduna, kuşuna, böceğine, karıncasına dahi aşık bir adam bulunduğunu anlamıştım. O günden beri de kendisi ile olan bağım her geçen gün daha da kuvvetlenerek devam etti.Öncelikle şunu hemen belirteyim. Ülkemizin "sağcıya", "solcuya", "ülkücüye", "İslâmcıya", vb. değil, her şeyden önce adam gibi adama ve kadına ihtiyacı vardır. Birinci değerlendirme kriterimiz bu olmalıdır. Görüşünün ne olduğu ise ikinci bir konudur.Mustafa Aslan, her şeyden önce küresel sermayeye, onun ülkemizdeki ve dünyanın her yöresindeki uzantılarına karşı sonuna kadar mücadele eden, bunun kavgasını veren bir adam gibi adamdır.O rahatsız, huzursuz, tedirgin, endişeli, kaygılı bir bireydir. Tüm bunları kendi adına taşıdığını düşünüyorsanız yanılırsınız. Bütün derdi, barışın, kardeşliğin, huzurun tesis edildiği, açların bulunmadığı, zengin ve yoksul arasında korkunç uçurumların olmadığı bir dünya ve Türkiye'dir.O, aynı zamanda bir saz aşığı ve türkü dostudur. Her ne kadar sesi benimki kadar güzel olmasa da, sazının ve sözünün güzelliğini mütevazi bir şekilde bizlere yansıtmasının örneklerini face'deki paylaşımlarında görmekte, izlemekte ve dinlemekteyiz.O kocaman gövdesinde, naif bir yürek barındıran gönül dostu, hak aşığı, halk ve millet yoldaşı, Hoca Ahmet Yesevi ve Hacı Bektaş felsefesine inanmış bir Horasan erenidir.O benim güzel bir dostumdur.İyi ki varsın. Ömrün uzun, yaşamın sağlıklı olsun.İki gözüm ağabeyim Mustafa Aslan?.Sözümü kendisinden bir şiir ile bitiriyorum:DİYECEĞİMDilimde tüy bitti; "Gel" diye diye,Karar verdim artık demeyeceğim!Ömrümü hasrete edip hediyeYolu gözlerime ekleyeceğim,Özlerken sessizce bekleyeceğim.Çöllerim akıyor yollar boyunca,Göllerim şakıyor küller boyunca,Kollarım çakıyor kullar boyunca,Külümün altında sönmeyeceğim,Bu hasret yolundan dönmeyeceğim!Sensiz geçen her ân ömrüm öğütür,Gelmesen hasretin aşkım büyütür,Gelişinse hasretimi soğutur;Zemheride sensiz terleyeceğim,Terimi hasretle silmeyeceğim.Yüce dağ başında kar olacağım,Başka hasret dilde zâr olacağım,En güzel güllerde hâr olacağım,Bülbül nâlesini bölmeyeceğim,Sen gelene kadar ölmeyeceğim.Sana kavuşmaya nusret dediler,Nusretin gıdası, hasret dediler,Sevdikçe sevdaya kesret dediler,Kimseye bir dirhem vermeyeceğim,Kendimi ben yakıp inleyeceğim.Yakınlaştım uzak diyar oldun senBen sana yâr dedim ağyâr oldun sen,"Ööff!"ledim rüzgârdan duyar oldun sen,Sana rağmen senden dönmeyeceğim,İçin için yanıp sönmeyeceğim.Öyle dağıldım ki toplayamam ki,Her ânım dünümü özlüyor sanki.Pervaneyim bana atlayamam ki,Çırpınıp közümü yelleyeceğim,İnleyen gönlümü dilleyeceğim.Seven yüreğimin haracısın sen,İlâhi aşkıma aracısın sen,Kader torbamdaysa kurracısın senNe çekersen, çektim belleceğim,Beklediğim yolu gülleyeceğim...Ve..Ve de sen gelmeden ölmeyeceğim!..Vesselâm...""TÜRK, TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017