Covid-19 kod adıyla bilinen yeni tip coronavirüs için neredeyse tüm dünya ülkeleri hızlı bir şekilde hatta Çin'de vakaların görülmeye başlamasıyla aşı ve ilaç çalışmalarına başlarken biz neden çok geç kaldık?
Türkiye, aşı konusunda dünyanın en başarılı ülkelerinden biriydi, bu alandaki çalışmalar Osmanlı dönemine kadar uzanıyor. Kuduz aşısını bulan Pasteur'ün araştırmalarını yaptığı enstitüyü Osmanlı padişahının gönderdiği parayla kurduğu biliniyor.
Avrupa'da bu konuda yaprak kımıldamazken 1892'de İstanbul'da çiçek aşısı üretimi başladı, 1897 yılında ise dünyada ilk kez difteri serumu İstanbul'da üretildi ardından sığır vebası serumu geldi. 1911 yılından itibaren ise tifo, kolera ve dizanteri aşılarının üretimi başladı. 1920 yılında meşhur veba salgını baş gösterince kısa zamanda veba aşısının üretimi de gerçekleştirildi.
Cumhuriyet'in kurulmasıyla bu iş Dr. Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü'ne verildi. Çok sayıda bilim adamını bünyesinde toplayan Hıfzıssıhha, 1931'de verem aşısı üretmeye başladı, ardından kuduz, çiçek ve kolera, tifüs, boğmaca, inflüenza aşıları geldi. Enstitü, 1940'lı yıllarda aşı ihraç etmeye bile başlamıştı. Kaynaklar, 1940'ta Çin'de yaşanan ve on binlerce kişinin ölümüne sebep olan kolera salgınını Türkiye'den gönderilen aşılar ile durduğunu yazıyor.
1980'lerle başlayan özel sektör sevdası, Hıfzıssıhha'yı gözden düşürdü. Türk ilaç ve aşı sanayii, Özal iktidarıyla birlikte önü açılan ithalat sevdasına yenik düştü. Devlet, onlarca bilim adamı, yetişmiş personeli olan Hıfzıssıhha'ya çağın teknolojik gereklerine uygun yatırım yapmadı. Aşı üretimi aksadı, üretim merkezleri art arda kapatıldı. Şimdi Türkiye, dünyanın birçok ülkesinden aşı ithal ediyor. Her yıl artan oranda döviz, aşı karşılığı olarak yabancı şirketlere ödeniyor.
On yıldan fazla zamandan beri kuş gribi hastalığıyla uğraşıyoruz. Bir ara ülkede tavuk kalmadığını hatırlatmak isterim. Kuş gribi üzerine araştırma yapan ve aşı üreten Manisa Tavuk Aşıları Üretim ve Tavuk Hastalıkları Araştırma Enstitüsü'nü 11 Haziran 2004 yılında kapatıldı. Veteriner hekimler, kuş gribi konusunda Ortadoğu ve Balkanlar'ın en büyük araştırma kurumunun kapatılan Manisa Tavuk Aşıları Üretim ve Tavuk Hastalıkları Araştırma Enstitüsü olduğunu söylüyor. Enstitü, bu konuda koruyucu eğitim verdiği gibi hastalığın aşısını da üretiyordu.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ilk Sağlık Bakanı Dr. Refik Saydam beyefendi tarafından, 1928 yılında halk sağlığının korunması, tüm aşılarlar, serumların ve birçok hayati ürünün üretilmesi amacı ile kurulan Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü, maalesef 2 Kasım 2011 tarihinde kapatıldı.
Aşı konusunda çok büyük başarılara imza atan, Atatürk döneminde 1928'de kurulmuş olan Refik Saydam Hıfzıssıhha'yı 2011 yılında neden kapattılar? Millet olarak yeterince zaman kaybettik, artık ayıkalım.
- Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek / 05.02.2022
- Bir gecede cahil kaldık(!)-II / 09.07.2020
- Bir gecede cahil kaldık(!)-I / 08.07.2020
- Türklerin tarihi / 12.05.2020
- Bilime destek olmalıyız / 04.04.2020
- Baharın gelişi / 19.03.2020
- İftira er kişiye zarar vermez / 11.09.2019
- Atatürk ve Hilafet-II / 29.07.2019
- Atatürk ve Hilafet-I / 28.07.2019