MİT Müsteşarı Emre Taner geçen haftasonu "sürpriz biçimde" çıkış yaparak çok önemli şeyler söylüyor: "Türkiye'nin ulus devlet bütünlüğü ciddi tehlike ile karşı karşıyadır?" "Bulunduğumuz dönem, gelecekte birçok ulus devlet ve milletin hızlı bir şekilde tarih maratonunu kaybetmeye başladığı süreci anlatacaktır." "Bu süreç içinde, Türkiye, gerek stratejik gerekse jeopolitik önemi nedeniyle kendisini hiçbir zaman olayların akışına bırakma ya da 'bekle-gör-tavır al' taktiği ile sınırlama lüksüne sahip değildir." "Türkiye tüm kartlarını/avantajlarını maksimum düzeyde bir verimlilikle değerlendirmek durumundadır. "Güçlü bir ekonomi, kusursuz bir dış politika ve caydırıcı bir askeri yapılanma şeklinde çok sağlam üç ayağa sahip olmak bir zorunluluktur." Dersiniz ki, sanki sayın Taner, uzun müddet BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ı takip edip özümsedi, kendine geldi ve "milli bir çıkış" yaptı. Zira Prof. Dr. Baş, ta 78'li yıllardan bu yana "kainat devleti çapında güçlü bir Bağımsız Türkiye" için "sağlam bir aile yapısı, güçlü bir ordu, sosyal ve tam bağımsız bir milli devlet, milli bir ekonomi modeli, milli birlik ve beraberlik" vurgusu yapıyor. Hatta Prof. Dr. Baş, bu gerçekleri sadece öngörmekle veya bu gerçeklere sadece vurgu yapmakla kalmıyor. Proje üretiyor, çareler oluşturuyor, somut ve reel milli çıkış yoları gösteriyor. Nitekim bu bağlamda Türk devleti ve Türk milletinin geleceği adına, "Milli Ekonomi Modeli"nin yanı sıra "Milli Devlet-Sosyal Devlet" adında "kainat devleti ideali" çapında bir projelendirme yaptı, reel bir model ortaya koydu. Rusya, Venezuela, Malezya başta olmak üzere Dünya, işte bu modelleri konuşuyor, bu modelleri icraata geçiriyorlar.BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, hafta başında Meltem ekranlarından "20-25 yıldan beri bu gerçekleri söylüyorum. Devlet yetkilileri henüz daha şimdilerde bu noktalara gelebildiler. Atı alan Üsküdar'ı geçti, ama olsun; bu çıkışlar yine de güzel, milletimizin içini ferahlatıyor?" diyor.Sayın Müsteşar'ın "milli çıkış"ları şayet BOP planı çerçevesinde değil ise gerçekten muhteşem? Ancak şayet MİT Müsteşarı, söz konusu açıklamalarını, bağlı olduğu Başbakan R. T. Erdoğan ile paslaşarak yaptı ise, Türkiyeme acırım, Türk milletime acırım?Müsteşar'ın "milli mesajları", Erdoğan'ın "kurban olam ayına yıldızına" şeklindeki "billborard milliyetçiliği" şeklinde ise, Türkiyeme acırım, Türk milletime acırım?Çünkü Erdoğan, aynı zamanda işgalci W. Bush'un BOP'unun eş başkanı. Erdoğan, atılması gereken adımları BOP çerçevesinde düşünüyor?MİT Müsteşarı'nın çıkışının ardından önceki gün Erdoğan, şu açıklamayı sergiliyor: "İçerideki aktörler kadar çevre ülkeler de, ABD başta olmak üzere küresel aktörler de, sorumluluk içinde hareket etmek zorundadır. Buradan bir dost olarak çok açık konuşacağım; Türkiye başta olmak üzere, komşu ülkeleri hesaba katmayan oldu bittiler Irak'ı istikrara kavuşturmayacaktır." Ve ekliyor: "Etkin ve aktif dış politika izlemeye devam edeceğiz..." Şayet MİT Müsteşarı'nın altını çizdiği "aktif politika", Erdoğan'ın yinelediği "aktif politika" ise, bölgede yeni bir BOP mühendisliği var demektir.MİT Müsteşarı, yaptığı "milli vurgu"larla örülü açıklamalarında, Erdoğan ile paslaşarak BOP çerçevesinde bir toplum mühendisliğine soyundu ise; Saddam'ın idamının ardından Amerika, bölgemizde yeni bir kanlı dolap çeviriyor demektir.Müsteşar'ın çıkışı, Erdoğan'ın "PKK koordinatörlüğü" konusunda yaptığı "elde var sıfır" türündeki "iflas etmiş politika itirafı"yla toplumun gazını almaya çalışmasının bir benzeri değildir, inşallah? Dileğimiz ve duamız budur.Teamüller ortada; MİT'in vazife alanı, "topluma mesaj vermek değil"dir. Bilakis, devletin kurum ve yetkililerine veri, rapor ve bu çerçevede tedbir projeleri sunmaktır. MİT, istendiği veya gerektiği durumlarda Cumhurbaşkanı'na, Başbakan'a, hükümete, genelkurmaya ve ilgili devlet kurumlarına bilgi veriyor, rapor sunuyor? Teamül ve vaziyet bu iken, hangi mücbir sebep MİT Müsteşarını konuşturuyor. MİT Müsteşarı, AKP hükümetinden artık "milli umud"unu kestiği için mi sine-i millete dönercesine Türk milletine "milli mesaj"lar veriyor?Yoksa Türk milleti üzerinde, BOP'un eş başkanı Erdoğan'ın onayıyla toplum mühendisliği mi yapıyor?Bunu zaman gösterecek?Ancak şu bir gerçek ki, Türk devleti ve Türk milleti, bugün işgalci Amerika'nın BOP çukuruna sürüklenmiş vaziyette ise; bu işte, BOP'un eş başkanı Erdoğan'ın payı kadar, devlet mekanizmasının etkili ve yetkililerinin de hatırı sayılır payı vardır. Bu serencamı da yarın değerlendirelim olmaz mı?
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019