Baş-ucu kitapları

Kafam karıştığında, nefsim şeytan içimde mesâisi vesveseye başladığında, kendi icâdım bir uygulamam var. İlgilenenlere, tavsiye edeceğim âcizâne...Kitâb-ı Ekmel hakkında defalarca yazdımdı! İnşallah yine bahsederiz nasipse...Kitaplığında, Hz. Ali (k.v.)'nin Nehcü'l Belâga'sı ve Yusuf Has Hâcib'in Kutadgu Bilig'i bulunan arkadaşlar, bu kitapları baş-ucu kitabı etsinler.Her insanın olacağı gibi rûhi sıkıntı yaşadıklarında, her hangi bir sayfasını açsın ve günümüze uyarlayarak okusunlar!İmam Ali (k.v.)'nin Hilâfeti döneminde, karşısında yer alan; yalancı, müfterî, mürâi, harîs ve güya muhalif Muaviye ve taraftarı Şam ahâlisini dikkatle incelersek; günümüzde, o günlerin sanki birebir tekrarını yaşadığımızı görürüz!Okuduğumuz Hz. Ali (k.v.) uyarısını günümüze uyarladığımızda; olay hakkındaki yorumunu, nasibimiz kadar anlar ve faydalanırız...Meselâ; 30 Mart Seçimlerinden sonra Yürütmenin Başı'nın yaptığı Balkon Konuşması'nı ve Balkon Pozu'nu bir türlü içime sindiremiyor, hazmedemiyorum! Uykularım kaçıyor dersem Vallahi yalan değil!'Bu konuda ne yapabilirim?' Niyet ve düşüncelerimle Nehcü'l Belâga'ya müracaat ettim ve bir sayfa açıverdim:"Ey gâfil olup kendilerinden gâfil olunmayanlar!Ömürleri kendilerinden alınan, emredildikleri şeyleri terk edenler!Bana ne oluyor ki; sizi Allah'tan uzaklaşanlar olarak görüyorum! Siz, bir çobanın vebalı bir otlağa veya hastalık yapan su kaynağına götürdüğü sürü gibisiniz. O sürü, sanki kesilmek üzere bıçak için yemlenmekte, buna karşılık kendisine ne yapılacağını bilmemektedir. Ona iyilik yapılırsa yaşadığı günü, bütün zamanı; karnını doyurmayı da işi saymaktadır!Allah'a yemin olsun ki, sizden her kişiye çıktığı ve girdiği yeri ve bütün durumunu haber vermeyi dilersem, yapabilirim.Ancak benden dolayı Resûlullah (s.a.v.)'a karşı küfre düşmenizden korkuyorum! Bilmiş olun ki; onu bu hususta güvenileceklerden seçkinlere ulaştırırım. Onu hak ile gönderene ve mahlûkatın üzerine seçene yemin olsun ki; ancak doğru söyleyen olarak konuşurum.Bana bunların hepsini; helâk olacakların helâkini, kurtulacakların kurtuluşunu ve bu işin sonunu ahdetti. Kulağıma boşaltmadığı ve bana bildirmediği başımdan geçecek hiçbir şeyi bırakmadı.Ey insanlar! Allah'a yemin olsun ki; sizden önce bizzat kendim yerine getirmeden sizi itaate teşvîk etmiyorum, sizden önce kendim sakınmadan sizi bir günahtan sakındırmıyorum." (s. 182) Çıkıverdi karşıma!...Tekrâren; Yürütmenin Başı'nın Balkon Pozu verdiği ve verdirdiği "Sıfırlamacı Oğul", "Bakara-makara"cı Bakan, her birinin adı bir başka şâibeyle anılan kişiler ve 30 Mart Seçimleri'nin sonucu!...Bana Muaviye istedi diye, on bin Şamlı'nın erkek deveye dişi demesini hatırlattı!Güya muhalefet yapıyormuşçasına acemiliklerle veya bilerek Yürütmenin Başı'na sağlanan kolaylıklara öfkemin artmasına neden oldu!Bu şartlarda, milletle kavga edemezdim! Muâviye'nin gücüne teslîm olmuş zavallı on bin Şamlı'ya lânet okuyamazdım! Çünkü İmam Ali (k.v.)'nin, Şamlılara lânet okuyan iki yakınını uyardığını biliyordum!Çünkü önümüzdeki Ağustos ayında, -aynı millete- Yürütmenin Başı'nı şikâyet edeceğimizi biliyoruz! Öyleyse ne yapacağız?Önce bizzat kendimiz yerine getirmeden kimseden itaat istemeyeceğiz!Önce kendimiz sakınmadan, hiç kimseden bir günahtan sakınmasını istemeyeceğiz!İğneyi kendimize, çuvaldızı başkasına değil; çuvaldızı kendimize batırıp iğneyi kimseye batırmayacağız!Çünkü biz; bu milletin başına belâ kesilmiş 21.yy. Şam ahalisinin, 21. yy. Muâviye'si ve taraftarlarının başlarının belâsıyız!AKP'lilerin, oy kaybettikleri için kızdığı; diğerlerinin oy alamadıkları için öteledikleri Türk Milleti'ni, Prof. Dr. Haydar BAŞ'ça muhabbetle kucaklayıp, sevgi ile okşayarak ayıktırmaya uğraşacağız!Çünkü biz olmazsak millet ayıkmaz; millet ayıkmazsa Devlet, zor yaşar!..."OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...