AKP iktidarının estirdiği iyimser rüzgar dağılıyor.
Özellikle ABD askerlerine ve silahlarına geçit veren tezkere oylamalarından sonra millet iktidarı sorgulamaya başladı. Dışarda AB-ABD-IMF, içerde bürokrasi-medya-TÜSİAD denklemine sıkışan AKP hükümeti, ciddi bir iktidar sorunu yaşıyor.
Milletten aldığı oyun ağırlığını hissettiremeyen Başbakan Erdoğan azınlık iktidarının başbakanı görüntüsü veriyor.
Bu altılı kıskacın öylesine dümensuyuna girdiler ki, kaptan fırtınalı denizde gemisini yüzdüremiyor. İki de bir millet duvarına tosluyor.
Hükümet kurulurken bu iktidarın diğerlerinden farkı "içtenliği, şeffaflığı ve açıklığıdır" demişti Abdullah Gül.
Ancak bu gün partisinin milletvekilleri dahi hükümetin hesap vermekten kaçtığından şikayetçi.
İktidar ABD-AB-IMF/Bürokrasi-Medya-Patronlar altıgeninde işleri kotarıyor. Başbakan, hırçın bir dille danışmanlarınca kaleme alınmış mazeret demeçleriyle kamuoyunu yatıştırmaya çalışıyor.
Erdoğan, yıllardır medyanın ve bürokrasinin oluşturduğu "mağdur ve halktan biri" sermayesinden yiyor. İktidarın her yanlışını, AKP tabanı, "Tayyip hata yapmaz, bir bildiği vardır" tesellisini etrafı ile paylaşarak tepkileri yatıştırıyor.
Iraklı masum ve de mağdur çocuklara dua etmek yerine, ABD askerinin sağ salim ABD'ye dönmesi için dua eden Başbakan Erdoğan'ı sahiplenen taban, iktidarın son tasarrufu ile "bu kadarı fazla" demeye başladı.
AKP'ye destek olan milyonlar üst üste yaşanan hadiselerde AKP iktidarının eylem ve söylemlerini bir film şeridi gibi gözden geçirmeye başladı.
Artık AKP'nin iktidar resmi tamamlanıyor zihinlerde. İşte AKP'nin tüy diken son icraatı.
AKP iktidarı, içinden çıktığı, adeta iktidarını borçlu olduğu Milli Görüş Teşkilatı'nı "terörist örgüt" ilan etti.
Karar sadece Saadet Partisi tabanını değil, AKP'ye oy veren dindar kitleleri dahi şok etti. Hatta Milli Görüş çizgisinden gelen ancak değişim konusunda Erdoğan'ın hızlı adımlarına ayak uyduramayan AKP'li bir çok vekili dahi şok etti.
Başbakan Erdoğan ve Bakanların imzasıyla Meclis'e sunulan uluslararası anlaşmada Milli Görüş Teşkilatı PKK-KADEK örgütüyle birlikte illegal örgüt olarak gösteriliyor ve bu yıkıcı örgütlerin Almanya'da yasaklanması isteniyor.
İktidarın bu tasarrufu en az tezkere kadar tabanı şok etmiş durumda.
Şok etmesi de normal.
Birincisi devletin resmi kurumlarının illegal kabul etmediği, Milli Görüş söylemi ile Başbakanlık yapmış Erbakan gibi bir çok politikacı yetiştirmiş bir kuruluş nasıl PKK ile eş tutulabilir?
Asıl şok eden tarafı Ecevit, hatta 28 Şubat'ın Başbakanı Yılmaz'ın dahi yapmadığını o camiadan yetişmiş bir isim olan Erdoğan'ın yapmış olması.
Acaba AKP iktidarı, Milli Görüşü tehlikeli ilan ederek tabanın kadrolaşma taleplerini bastırmaya mı çalışıyor?
Olay basit bir ihmal, bürokrat oyunu değil çünkü?
Vakit gibi gazeteler "bürokratların yanıltması" olarak lanse edip AKP'yi temize çıkarıyorlar. Oysa yazı önce Dışişleri Bakanı Gül'ün önüne geliyor. Gül imzalayıp Başbakanlığa gönderiyor. Başbakan ve Bakanlar imzalayıp Meclis'e gönderiyor. Bu kadar kişinin önüne gelen bir belge okunmadan imzalanmışsa bu daha ciddi bir durum.
Yarın bu mantıkla, daha hangi toplum kesiminin idam fermanını imzalayacaklar kimbilir?
SP lideri Kutan, Erdoğan ve Gül'ü tanıyamıyorum diye tepki göstermiş.
Bence Milli Görüş'ün en büyük hatası "bu tanıyamadığı insanları milletin önüne koyması".
Şimdi o hatalarının faturası önlerine konuyor.
AKP iktidar olduğu gün en önemli handikapları yaranma psikolojisinden kurtulamamaları demiştik.
Abdullah Gül, daha ilk günlerde "biz 11 Eylül çocuğuyuz" diyerek geçmişlerini inkar etmişlerdi. Ancak bu psikolojileri öyle müzmin hale gelmiş ki inkar etmeleri yetmiyor, eski arkadaşlarını ipe göndermeye kadar gidecekler.
Özellikle ABD askerlerine ve silahlarına geçit veren tezkere oylamalarından sonra millet iktidarı sorgulamaya başladı. Dışarda AB-ABD-IMF, içerde bürokrasi-medya-TÜSİAD denklemine sıkışan AKP hükümeti, ciddi bir iktidar sorunu yaşıyor.
Milletten aldığı oyun ağırlığını hissettiremeyen Başbakan Erdoğan azınlık iktidarının başbakanı görüntüsü veriyor.
Bu altılı kıskacın öylesine dümensuyuna girdiler ki, kaptan fırtınalı denizde gemisini yüzdüremiyor. İki de bir millet duvarına tosluyor.
Hükümet kurulurken bu iktidarın diğerlerinden farkı "içtenliği, şeffaflığı ve açıklığıdır" demişti Abdullah Gül.
Ancak bu gün partisinin milletvekilleri dahi hükümetin hesap vermekten kaçtığından şikayetçi.
İktidar ABD-AB-IMF/Bürokrasi-Medya-Patronlar altıgeninde işleri kotarıyor. Başbakan, hırçın bir dille danışmanlarınca kaleme alınmış mazeret demeçleriyle kamuoyunu yatıştırmaya çalışıyor.
Erdoğan, yıllardır medyanın ve bürokrasinin oluşturduğu "mağdur ve halktan biri" sermayesinden yiyor. İktidarın her yanlışını, AKP tabanı, "Tayyip hata yapmaz, bir bildiği vardır" tesellisini etrafı ile paylaşarak tepkileri yatıştırıyor.
Iraklı masum ve de mağdur çocuklara dua etmek yerine, ABD askerinin sağ salim ABD'ye dönmesi için dua eden Başbakan Erdoğan'ı sahiplenen taban, iktidarın son tasarrufu ile "bu kadarı fazla" demeye başladı.
AKP'ye destek olan milyonlar üst üste yaşanan hadiselerde AKP iktidarının eylem ve söylemlerini bir film şeridi gibi gözden geçirmeye başladı.
Artık AKP'nin iktidar resmi tamamlanıyor zihinlerde. İşte AKP'nin tüy diken son icraatı.
AKP iktidarı, içinden çıktığı, adeta iktidarını borçlu olduğu Milli Görüş Teşkilatı'nı "terörist örgüt" ilan etti.
Karar sadece Saadet Partisi tabanını değil, AKP'ye oy veren dindar kitleleri dahi şok etti. Hatta Milli Görüş çizgisinden gelen ancak değişim konusunda Erdoğan'ın hızlı adımlarına ayak uyduramayan AKP'li bir çok vekili dahi şok etti.
Başbakan Erdoğan ve Bakanların imzasıyla Meclis'e sunulan uluslararası anlaşmada Milli Görüş Teşkilatı PKK-KADEK örgütüyle birlikte illegal örgüt olarak gösteriliyor ve bu yıkıcı örgütlerin Almanya'da yasaklanması isteniyor.
İktidarın bu tasarrufu en az tezkere kadar tabanı şok etmiş durumda.
Şok etmesi de normal.
Birincisi devletin resmi kurumlarının illegal kabul etmediği, Milli Görüş söylemi ile Başbakanlık yapmış Erbakan gibi bir çok politikacı yetiştirmiş bir kuruluş nasıl PKK ile eş tutulabilir?
Asıl şok eden tarafı Ecevit, hatta 28 Şubat'ın Başbakanı Yılmaz'ın dahi yapmadığını o camiadan yetişmiş bir isim olan Erdoğan'ın yapmış olması.
Acaba AKP iktidarı, Milli Görüşü tehlikeli ilan ederek tabanın kadrolaşma taleplerini bastırmaya mı çalışıyor?
Olay basit bir ihmal, bürokrat oyunu değil çünkü?
Vakit gibi gazeteler "bürokratların yanıltması" olarak lanse edip AKP'yi temize çıkarıyorlar. Oysa yazı önce Dışişleri Bakanı Gül'ün önüne geliyor. Gül imzalayıp Başbakanlığa gönderiyor. Başbakan ve Bakanlar imzalayıp Meclis'e gönderiyor. Bu kadar kişinin önüne gelen bir belge okunmadan imzalanmışsa bu daha ciddi bir durum.
Yarın bu mantıkla, daha hangi toplum kesiminin idam fermanını imzalayacaklar kimbilir?
SP lideri Kutan, Erdoğan ve Gül'ü tanıyamıyorum diye tepki göstermiş.
Bence Milli Görüş'ün en büyük hatası "bu tanıyamadığı insanları milletin önüne koyması".
Şimdi o hatalarının faturası önlerine konuyor.
AKP iktidar olduğu gün en önemli handikapları yaranma psikolojisinden kurtulamamaları demiştik.
Abdullah Gül, daha ilk günlerde "biz 11 Eylül çocuğuyuz" diyerek geçmişlerini inkar etmişlerdi. Ancak bu psikolojileri öyle müzmin hale gelmiş ki inkar etmeleri yetmiyor, eski arkadaşlarını ipe göndermeye kadar gidecekler.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014