Atatürk'ün Uyarılarını dikkate Almalı

Bugün sizlere, hem Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ü daha iyi tanımak için hem de yaklaşan seçimlerde sağlıklı karar vermek için, yaptığı tarihi uyarıları aktarmayı uygun gördüm.Ülkemizi düşmanlardan temizleyen ve bağımsızlığı büyük mücadelelerle, canıyla, kanıyla kazanan bir milletin lideri olarak Atatürk'ün uyarıları tabii ki bizler için büyük önem taşımaktadır.Ülkemiz üzerindeki dahili ve harici tehditlerin yoğun olduğu günümüzde, yaklaşan seçimler öncesi bu uyarıları bir kenara not edelim ve sandık başına yaklaştığımızda bunları bir daha okuyarak ülkemiz ve milletimiz adına çok değerli olan oyumuzu kullanalım, ki zor kazandığımız bağımsızlığımız AB, ABD ve de IMF uğruna gitmesin, ülkemiz, topraklarımız talan edilmesin, namusumuz, şerefimiz kirlenmesin?Atatürk'ün ifadeleriyle yabancıların peşinde koştukları gayeler:Atatürk, 3 Ocak 1921'de, şehit çocuklarına öğretim sağlamak niyetiyle, Amerikalıların, Anadolu toprağında sağlık ve öğretim kurumları kurmak isteğine RED cevabı verirken, şu gerekçelere dayanıyor:1) Yabancıların şu gayeler peşinde koştukları tespit edilmiştir: Memleketin dahilindeki mesailerinden insafsız kar temin etmek. Bizim için en az zararlı olan yine bunlardır.2) Bir bölgede elde ettikleri iktisadi imtiyazlara dayanarak ileride oraya sahip olma hakkı çıkarmak. Bu gibilerin, memleketimiz dahilinde çalışmalarına katiyen müsaade edilmemesi kararlaştırılmıştır. Bu suretle hareket etmekle, yalnız kendimize değil, bütün insanlığa fevkalade büyük bir hizmet yaptığımıza kaniyiz; zira hiç şüphem yoktur ki, Harb-ı Umumi'nin başlıca müsebbibleri, bu gibi gayeler peşinde koşan sermayedar grupları ve onlara alet olan politikacılardır.3) İktisadi, ilmi ve insani maksatlar altında, memleketimize gelip- gelecekte istilalar hazırlamak için- muhtelif unsurları, gerek hükümete gerekse birbirine karşı tahrik etmek! Bu gibiler hem Harb-ı Umumi'nin hem de memleketimiz dahilindeki feci boğazlaşmaların başlıca müsebbiblerindendir.4) Ruhlarına yerleşmiş bulunan Hıristiyanlık hiss-i saikasıyla, hem Hıristiyan azınlıklarla ilgilenmek; ve onlara, ister kasıtlı ister kasıtsız, aralarında yaşadıkları Müslümanlardan ayrılmak arzusunu aşılamak!..."(Kaynak: Türk Hukuk Enstitüsü, http://www.turkhukukenstitusu.org/toprak.doc)Atatürk'ten "Siyasi Ahlak" Dersi:  "Bir ülkenin, bir ülke halkının düşmandan zarar görmesi acıdır. Fakat, kendi soyundan, büyük tanıdığı insanlardan vefasızlık, felaket görmesi ondan daha acıdır. Bu, kalp ve vicdanlar için onulmaz yaradır." (Kaynak: Nutuk, Kemal Atatürk, Milli Eğitim Basımevi)Atatürk'e göre hangi medeniyet daha üstün:(Atatürk aşağıdaki değerlendirmeyi Sakarya Meydan Muharebesi'nden sonra yapıyor)"Çarpışma, savaş sonunda da meydan savaşı, yalnız karşı karşıya gelen iki ordunun çarpışması değildir. Meydan savaşı, ulusların bütün varlıklarıyla bilim ve teknik alanındaki durumlarıyla, töreleriyle, kültürleriyle, kısacası bütün madde ve mana güçleriyle, erdemleriyle her türlü araçlarıyla çarpıştığı bir sınav alanıdır. Bu alanda, çarpışan ulusların gerçek güç ve değerleri ölçülür. Sonuç yalnız madde gücünün değil, bütün güçlerin özellikle ahlak ve kültür gücünün üstünlüğünü de belirtir. Bundan dolayı meydan savaşında yenilen taraf, yurt ve ulusça bütün madde ve mana varlığıyla yenik sayılır." (Kaynak: Nutuk, Kemal Atatürk, Milli Eğitim Basımevi)(Atatürk'e Batı hayranı diyenlere ithaf olunur)Atatürk, mandacı mı, ulusalcı mı? "Bir ulus, varlığı ve hukuku için bütün gücüyle, bütün düşünce madde güçleriyle ilgilenmezse, bir ulus kendi gücüne dayanarak varlığını ve özgürlüğünü sağlamazsa, şunun bunun oyuncağı olmaktan kurtulamaz." "Yabancı bir ulusun manda ve himayesini kabul etmek, insanlık niteliklerinden yoksunluğu, güçsüzlüğü ve miskinliği açığa vurmaktan başka bir şey değildir. Gerçekten bu aşağı dereceye düşmemiş olanların, isteyerek başlarına bir yabancı efendi getirmelerine asla ihtimal verilemez. Oysa ki Türk'ün onuru ve öz saygısı çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir ulus, esir yaşamaktansa mahvolsun, daha iyidir. Öyleyse, ya istiklal ya ölüm!" (Kaynak: Nutuk, Kemal Atatürk, Milli Eğitim Basımevi)Atatürk bugün yaşasaydı, AB üyeliğine, ABD müttefikliğine, IMF bağımlılığına ne derdi: "Özgürlüğü elinden alınan bir ulus, ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun, uygar insanlık gözünde bir uşaktan daha iyi bir davranışa layık değildir." (Kaynak: Nutuk, Kemal Atatürk, Milli Eğitim Basımevi)Daha birçok sözler aktarılabilir, ama yerimiz sınırlı. Aklı selim olana bu kadarı da kafi.Şimdi söyler misiniz, 18 parti seçime gidiyor ama Atatürk'ün bu hassasiyetlerini dikkate alan kaç siyasi partimiz var? Dış politikamızı ABD'ye, iç politikamızı AB'ye, ekonomimizi IMF'ye teslim eden AKP mi; AB fotoğrafında yer almak isteyen, son 4,5 yıldır yapılanlara karşı cılız muhalefet sergileyen CHP mi; dağdaki teröristi ovaya siyaset yapmaya davet eden DYP mi; İsrail'le 19 anlaşma imzalayan RP'nin devamı mı; Kıbrıs kararnamesinin, tütün yasasının, şeker yasasının, tahdit yasalarının altında imzası olan, ABD'den Derviş devşiren MHP mi, Motorola borcunun akıbeti belli olmayan, söylediği vaatleri hangi projeyle yapacağını ifade etmeyen Cem Uzan'ın GP'si mi?Yoksa ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli ile dünyanın akademik çevrelerini hayran bırakan, devlet-millet, asker-sivil birlikteliğini, millet olarak tek bilek tek yürek olmayı vurgulayan, sunduğu projelerle söylediği her bir vaadinin bilimsel ispatını ortaya koyan, vaatlerini sadece söz boyutunda bırakmayıp, hukuki ve imzalı taahhütname haline getiren ve sadece milletinden icazet isteyen Prof. Dr. Haydar Baş'ın BTP'si mi?