Prof. Dr. Haydar Baş Bey sayesinde dindar, Ehl-i Beyt soyundan ve hafız olan Atatürk'le tanışınca, bu gözlükle araştırmaya başladık ve gördük ki din, maneviyat ve dua onun hayatının her safhasında var. Onun dine bakışı, bugünkü Müslümanların ekserisinde hakim olan "evde hesap yapar, çarşıda şaşar" kabilinden değildir.
O zor zamanlarda duaya gönülden, gözyaşıyla sarılmıştır ama zaferi elde ettikten sonra da bu başarının kaynağını ve asıl Sahibini asla unutmamıştır.
Mustafa Kemal, Büyük Zafer'in ikinci yıldönümünde 30 Ağustos 1924'te Dumlupınar'da yaptığı konuşmada zaferin manevi boyutunu şöyle ifade etmiştir:
"Bu meydanda akan Türk kanları, bu gökyüzünde uçuşan şehit ruhları, devlet ve Cumhuriyetimizin ölmez koruyucularıdır." (Cavit Orhan Tütengil, Atatürk'ü Anlamak ve Tanımlamak, İstanbul, 1975, s.110)
Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı yıllarında Konya Yetimler Yurdu'nu ziyaret ederek buradaki çocuklarla yemek yemiş, her birinin tabağından birer kaşık pilav alarak, saçlarını ve omuzlarını okşayarak yetim yavruları sevindirmiş ve onların gönlünü kazanmıştır.
Çocuklar yataklarına giderken onlara, "Çocuklarım her gece dua edin" demiştir.
Birkaç gün sonra çocuklar Mevlana Türbesi'ne ziyarete götürülmüşler ve burada Mustafa Kemal Atatürk için dua etmişlerdir.
Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı sonlarına doğru bir gün yine bu yurda gelip çocuklara, "Dualarınız kabul oldu çocuklarım, vatanımız kurtuluyor" demiştir. (İsmet Kür, Anılarıyla Mustafa Kemal Atatürk, İstanbul, 1971, s.13-17)
Burada dindar Atatürk, vatanımızın düşman işgalinden, Türk milletinin de esaret ve zilletten kurtulması için hak olan her vesileye sarılmaktadır.
Atatürk, ceddi Hz. Peygamberin (s.a.v.) yetimlerle ilgili şu sözlerini çok iyi bilmektedir:
"Kim Allah rızası için bir yetimin başını okşarsa elinin dokunduğu her saç sayısınca iyilik yazılır. Kim, yanında bulunan yetim erkek veya kız çocuğuna iyi davranırsa Ben ve o kimse (şehadet ve orta parmağını birleştirerek) Cennet'te şu ikisi gibi kardeşiz." (Ahmed b. Hanbel, 5, 250)
Kurtuluş Savaşı'nın en sancılı günleridir. Maddi sıkıntılar had safhaya varmıştır. İşte tam o günlerde Ankara Müftüsü Mustafa Kemal'i ziyaret ederek ona bin lira gibi hiç de azımsanmayacak bir para vermiştir.
Bir anda sağlanan bu maddi imkanın ardından Mustafa Kemal, Mazhar Müfit Kansu'ya, "Gördün mü akşam ne kadar sıkışmıştık. Bu hatıra gelir miydi? Allah bize yardım ediyor" demiştir. (Adnan Nur Baykan, Mustafa Kemal Atatürk'ün Liderlik Sırları, İstanbul, 2004, s.96)
Mustafa Kemal, Samsun'a giderken Bandırma Vapuru'nu batırmak için torpido gönderildiği ancak gönderilen torpidonun Bandırma Vapuru'nu ıskaladığı iddia edilmiştir. Mustafa Kemal bu olayı, "Bu Allah'ın inayeti (yardımı). Görüyorsunuz Allah bizimle" diyerek yorumlamıştır. (Niyazi Ahmet Banoğlu, Nükte ve Fıkralarla Atatürk, İstanbul, s.212)
Mustafa Kemal Bandırma Vapuru ile tehlikeler içinde Samsun'a giderken düşman denizaltısıyla takip edildiklerini öğrendiğinde Hz. Peygamberin (s.a.v.) de sık sık söylediği şekliyle, "İnnallahe meana" (Muhakkak ki Allah bizimledir) ifadesini kullanmıştır. (Abdurrahman Kasapoğlu, Atatürk'ün Kur'an Kültürü, İstanbul, 2006, s.52)
Atatürk, duanın kabul olması için gayretin mutlaka olması gerektiğini de çok iyi bilmektedir. Zaten İslam'ın temel ölçüsü de budur; hem dua etmeli, hem de gayret ederek duaya muhatap olmalı.
Kerim Paşa, bir keresinde Mustafa Kemal'e Kurtuluş Savaşı'nın zor ve sıkıntılı günlerinin Allah'ın yardımıyla aşılacağını ifade ettiğinde, Mustafa Kemal güçlükleri yenmek için Allah'ın yardımına ihtiyaçları olduğunu ancak öncelikle Türk Milletinin çaba harcaması gerektiğini belirtmiştir.
"Azizim 'Yedullahi fevka eydihim' (Allah'ın eli onların elinin üstündedir). Ancak bununla birlikte güçlükleri yenmeye ve problemleri çözmeye girişenlerin kesinleşmiş bir hedefi olması gerekli? Millet Allah'ın buyruğunu yerine getirecektir ve buyurduğunuz gibi milletçe elde edeceklerimiz hayırlı ve uğurlu olacaktır. Lütufkar dualarınızın eksik edilmemesini rica ederim. Gayret bizden, yardım ve kolaylık baki olan Allah'tandır. (Atatürk'ün Bütün Eserleri, Kaynak Yayınları, İstanbul, 1998, C.4, s.137)
Mustafa Kemal Atatürk'ü tüm yönleriyle tanımak için bugün Kahramanmaraş'ta organize edilen "Atatürk Vatandır Sempozyumu"nu mutlaka takip ediniz. Saygılar?
O zor zamanlarda duaya gönülden, gözyaşıyla sarılmıştır ama zaferi elde ettikten sonra da bu başarının kaynağını ve asıl Sahibini asla unutmamıştır.
Mustafa Kemal, Büyük Zafer'in ikinci yıldönümünde 30 Ağustos 1924'te Dumlupınar'da yaptığı konuşmada zaferin manevi boyutunu şöyle ifade etmiştir:
"Bu meydanda akan Türk kanları, bu gökyüzünde uçuşan şehit ruhları, devlet ve Cumhuriyetimizin ölmez koruyucularıdır." (Cavit Orhan Tütengil, Atatürk'ü Anlamak ve Tanımlamak, İstanbul, 1975, s.110)
Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı yıllarında Konya Yetimler Yurdu'nu ziyaret ederek buradaki çocuklarla yemek yemiş, her birinin tabağından birer kaşık pilav alarak, saçlarını ve omuzlarını okşayarak yetim yavruları sevindirmiş ve onların gönlünü kazanmıştır.
Çocuklar yataklarına giderken onlara, "Çocuklarım her gece dua edin" demiştir.
Birkaç gün sonra çocuklar Mevlana Türbesi'ne ziyarete götürülmüşler ve burada Mustafa Kemal Atatürk için dua etmişlerdir.
Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı sonlarına doğru bir gün yine bu yurda gelip çocuklara, "Dualarınız kabul oldu çocuklarım, vatanımız kurtuluyor" demiştir. (İsmet Kür, Anılarıyla Mustafa Kemal Atatürk, İstanbul, 1971, s.13-17)
Burada dindar Atatürk, vatanımızın düşman işgalinden, Türk milletinin de esaret ve zilletten kurtulması için hak olan her vesileye sarılmaktadır.
Atatürk, ceddi Hz. Peygamberin (s.a.v.) yetimlerle ilgili şu sözlerini çok iyi bilmektedir:
"Kim Allah rızası için bir yetimin başını okşarsa elinin dokunduğu her saç sayısınca iyilik yazılır. Kim, yanında bulunan yetim erkek veya kız çocuğuna iyi davranırsa Ben ve o kimse (şehadet ve orta parmağını birleştirerek) Cennet'te şu ikisi gibi kardeşiz." (Ahmed b. Hanbel, 5, 250)
Kurtuluş Savaşı'nın en sancılı günleridir. Maddi sıkıntılar had safhaya varmıştır. İşte tam o günlerde Ankara Müftüsü Mustafa Kemal'i ziyaret ederek ona bin lira gibi hiç de azımsanmayacak bir para vermiştir.
Bir anda sağlanan bu maddi imkanın ardından Mustafa Kemal, Mazhar Müfit Kansu'ya, "Gördün mü akşam ne kadar sıkışmıştık. Bu hatıra gelir miydi? Allah bize yardım ediyor" demiştir. (Adnan Nur Baykan, Mustafa Kemal Atatürk'ün Liderlik Sırları, İstanbul, 2004, s.96)
Mustafa Kemal, Samsun'a giderken Bandırma Vapuru'nu batırmak için torpido gönderildiği ancak gönderilen torpidonun Bandırma Vapuru'nu ıskaladığı iddia edilmiştir. Mustafa Kemal bu olayı, "Bu Allah'ın inayeti (yardımı). Görüyorsunuz Allah bizimle" diyerek yorumlamıştır. (Niyazi Ahmet Banoğlu, Nükte ve Fıkralarla Atatürk, İstanbul, s.212)
Mustafa Kemal Bandırma Vapuru ile tehlikeler içinde Samsun'a giderken düşman denizaltısıyla takip edildiklerini öğrendiğinde Hz. Peygamberin (s.a.v.) de sık sık söylediği şekliyle, "İnnallahe meana" (Muhakkak ki Allah bizimledir) ifadesini kullanmıştır. (Abdurrahman Kasapoğlu, Atatürk'ün Kur'an Kültürü, İstanbul, 2006, s.52)
Atatürk, duanın kabul olması için gayretin mutlaka olması gerektiğini de çok iyi bilmektedir. Zaten İslam'ın temel ölçüsü de budur; hem dua etmeli, hem de gayret ederek duaya muhatap olmalı.
Kerim Paşa, bir keresinde Mustafa Kemal'e Kurtuluş Savaşı'nın zor ve sıkıntılı günlerinin Allah'ın yardımıyla aşılacağını ifade ettiğinde, Mustafa Kemal güçlükleri yenmek için Allah'ın yardımına ihtiyaçları olduğunu ancak öncelikle Türk Milletinin çaba harcaması gerektiğini belirtmiştir.
"Azizim 'Yedullahi fevka eydihim' (Allah'ın eli onların elinin üstündedir). Ancak bununla birlikte güçlükleri yenmeye ve problemleri çözmeye girişenlerin kesinleşmiş bir hedefi olması gerekli? Millet Allah'ın buyruğunu yerine getirecektir ve buyurduğunuz gibi milletçe elde edeceklerimiz hayırlı ve uğurlu olacaktır. Lütufkar dualarınızın eksik edilmemesini rica ederim. Gayret bizden, yardım ve kolaylık baki olan Allah'tandır. (Atatürk'ün Bütün Eserleri, Kaynak Yayınları, İstanbul, 1998, C.4, s.137)
Mustafa Kemal Atatürk'ü tüm yönleriyle tanımak için bugün Kahramanmaraş'ta organize edilen "Atatürk Vatandır Sempozyumu"nu mutlaka takip ediniz. Saygılar?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025