İnsan Hakkın biriciğidir.
Hakkın emriyle meleklerin secde ettiği eşrefi mahlûkattır insan.
İnsan kendisine verilen bu kıymeti ve değeri bilmeli, değil mi?
Elbette ki burada bütün sorumluluk insandadır. İnsanın tercihlerindedir. Dünya hayatının sınav yeri olması da bu sebeptendir.
İnsanın en büyük sorumluluğu nedir diye soracak olursak, bunun cevabı insanlığını, ahlakını muhafaza etmesidir.
İnsanlığından istifa etmezse, kıymetini değerini bilirse ve bunu korursa işte o zaman hakkın muhatabı, hakkın biriciği rütbelerini kaybetmez.
Bu kadar kısa ömrün kıymetini insan bilmeli ve muradı ilahinin kendisinden ne istediğini anlamalı ve ona göre yaşamaya çalışmalı.
Melekler Âdem'e secde etmişti değil mi?
Ne vardı da Âdem'e secde ettiler?
Hem Allah'a (cc) hem de Âdem'e secde olur mu?
Aslında çifte kıble olmaz.
Öyleyse neden melekler Âdem'e secde etti?-
Şemsi Tebrizi'nin (1185-1247 Konya) "Bihamdillah" şiirinin dizelerinden yardım alarak bu soruyu cevaplayıp, ilerleyelim. Bakın Şems Hazretleri ne diyor;
Bu tevhitten murat ancak
Cemâli-Zat'a ermektir
Görünen kendi Zatıdır.
Değildir sanma gayrullah
Selâtullah, selâmullah
Aleyke ya Resulallâh.
Demek ki aslında zerreden kürreye her varlıkta görünen aslında Hakk'ın zatının sıfatlarının tecellileridir. Âdem'de de görünen aslında Hakk'ın tecellileriydi. Secde Âdem'e değildi, Âdem'de ki Hakk'ın tecellisineydi. Bunun bugün beş vakit Kâbe'ye yönelip yapılan secdelerden bir farkı yok. Yoksa Kâbe de taştan, topraktan bir bina değil mi? Şimdi biz taşa toprağa mı secde ediyoruz?
Elbette hayır.
Yapılan bütün secdeler Âlemlerin Rabbi olan Allah'adır (cc). Beytullah Hakk'ın tecelli ettiği özel bir mekândır. Yönelimlerimiz, secdelerimiz Hakk'ın Beytullah'taki tecellilerinedir, Hakk'ın kendisinedir…
İnsan manasını Hakk'a bağlarsa, kabiliyetini, bilgisini, kasasını, masasını, her türlü varlığını Hakk'ın rızası istikametine doğru seferber eder ve harcayacak olursa, Hakk orda tecelli eder. İnsan Hazreti insan olur.
Cenab-ı Hakk insanı kendine temsilci kılmıştır, ne büyük şeref.
Ve bizim iblis sıfatlılar tarafından satın alınmamızı istemiyor.
Bak diyor ki, "Sana kendimi verdim."
"Gel satılma, şu ahlaki Hamidiye'yi al. Bende fani ol. Ben sende tahakkuk edeyim, kemale eriş ve benim biriciğim olacak vasıfları sana vereyim" diyor.
Yoksa meleğin Âdem'e secde etmesi iki kıbleden dolayı değil ki?
İblis buradan aldandı, ayağı buradan kaydı. Âdem'deki Hakk'ın tahakkukunu, Hakk'ın tecellisini görmedi, Âdem'in Hakk'ın tecellileriyle hazreti insan olduğunu anlamadı, kibirlendi. Tabiri caizse Allah'a akıl vermeye çalıştı, tarihte ilk kıyası yapan olarak bir kıyasa girdi.
Beni ateşten yarattın, Âdem'i topraktan. Ateş topraktan üstündür, dedi.
Âdem'i öyle bomboş bir şey zannetti ve yuvarlandı gitti.
"Ben gizli bir hazine idim. Bilinmekliğimi istedim ve mükevvenatı yarattım. Verdiğim nimetlerimle kendimi onlara sevdirdim, tâ ki onlar da beni bilsinler." (Kudsî Hadîs)
Bilinmeyi murat eden Rabbimiz zerreden kürreye bütün varlıklara imzasını atmış. Bizden de bu imzaların ilmi boyutunu, hikmetini görmemizi, kavramamızı istiyor. Ancak Allah'ın (cc) en büyük imzasını taşıyan varlık, Hz. insandır. Cenabı Hakk insanı İblise ve avenelerine kaptırmamak için yüzyirmidörtbin peygamber, nebi göndermiş. Yetmemiş bu Peygamber ve nebilerin yolunu, ahlakını yaşayan âlim, salih kullarla da insanların doğru yoldan, tevhidi anlayıştan kopmamaları için insanlara kol kanat gerdirmiş.
İşte insana Hakk'ın ne kadar kıymet verdiğini buradan bile anlamak mümkün.
Evrende ve insanda Hakk'ın tecellileri ile atılan imzaların ve yaratılma sebebimizin şuuruna varmak, yukarıda ki kutsi Hadisi şerifin manasını yaşayıp, Hakk'ın rızasını, Ehli Beyt'in hoşnutluğunu kazananlardan olabilmek en büyük temenni ve duamızdır.
- Mustafa Kemal Atatürk bir Osmanlı paşasıydı / 01.04.2025
- Bayram, şeker ve ruhsuzluk / 29.03.2025
- Akıl mı aşk mı? İnsanı insan yapan nedir? / 25.03.2025
- Akıl ve inanç: Haritasız yolculuk olur mu? / 22.03.2025
- Ehlibeyt ve Ramazan: Oruç, sadece bir açlık mıdır? / 21.03.2025
- Boğaz kanla dolu, ama geçilmez! / 18.03.2025
- Unutulan hakikat, kaybolan insanlık / 16.03.2025
- İnsanın, insan-ı kâmil olduğu ay: Ramazan / 14.03.2025
- İstiklal’in sesi: Bir milletin ruhuna kazınan marş / 12.03.2025