Seçimler yaklaştıkça tartışmaların harareti de artıyor. En hararetli tartışma en yakın olması hasebiyle Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanıyor.Seçilecek Cumhurbaşkanının o makamın gereklerini yerine getirecek ciddiyette ve kabiliyette olup olmadığı tartışılması gerektiği halde eşinin başı örtülü olsun mu olmasın mı? suni tartışmaları çıkarılarak Türk milleti yönlendirilmeye çalışılmaktadır. Kuzey Irak'tan Türkiye'ye yönelen tehditler herkes tarafından biliniyorken ve Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt'ın ifade ettiği gibi Türkiye tarihinde hiç olmadığı kadar tehdit ve tehlike altındayken acaba tartışmamız gereken konu Cumhurbaşkanı olacak kişinin eşinin başının örtüsü mü olmalıdır?Asıl üzerinde konuşulması gereken konuların gözden kaçırılmasına sebep olan bu tartışmalar Türkiye'ye fayda vermiyor! Bu tartışmaların yapılmasından rahatsız olmadıklarını sezdiğim AKP hükümeti kurmaylarının bu tutumları, bende Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığını değil bir dönem daha Başbakanlığı garantilemeye çalıştığı düşüncesinin oluşmasını sağladı.Cumhurbaşkanı olmaması gerektiğini emin olun ki, Başbakan bizden daha iyi bilmektedir. Çünkü Atlantik ötelerinden bazı işadamları derneklerine kadar pek çok yerden Cumhurbaşkanı olmaması gerektiği yolunda yoğun telkinlerde bulunuldu. Türkiye'deki tepkiler çok önemli değil, AKP hükümetinin nasıl İktidar olduğunu hatırlarsanız, asıl dikkate alınan tepkilerin nerelerin tepkisi olduğunu hemen anlarsınız. Cumhurbaşkanı kim olacak diye düşünüyorsanız, hükümeti etkileyen yerlerin bu konuda ne düşündüklerine bakmak gereklidir. Bundan dolayı Türkiye'deki tepkilere kulaklarını tıkayanlar, Atlantik ötelerinden yükselen tepkilere ve artık Türkiye olarak müptelası olduğumuz sıcak para sahiplerinin beklentilerine duyarsız kalamazlar, kalmayacaklardır. Bu güçlerin beklentisi ya da daha doğru bir ifadeyle istekleri ise Başbakan'ın Cumhurbaşkanı olmamasıdır. Bundan dolayıdır ki, -bakın şuraya yazıyorum- göreceksiniz Başbakan Erdoğan Cumhurbaşkanlığına aday olmayacak. Peki, her fırsatta gerilim yaratmak istemediğini söyleyen Başbakan, bu tartışmaların sürmesine neden izin veriyor? Bence bu sorunun cevabı bu yıl yapılacak parlamento seçimleriyle doğrudan alakalı. Asıl dikkat edilmesi gereken şey AKP hükümetinin bu tartışmalardan besleniyor olduğudur. Çok büyük bir ihtimalle üzerinde mutabakat sağlanan bir kişi cumhurbaşkanı olacak. Ama bu noktada hükümet iktidara gelirken beslendiği mağdur rolünü tekrar oynamaya başlayacak ve bu noktadan milletimiz yanıltılmaya çalışılacak. AKP kaybettiği halk desteğini bu senaryoyla kazanmaya çalışacak. Milletimize Başbakan'ın Cumhurbaşkanı olmamasının tek nedeninin eşinin başındaki örtüymüş gibi gösterilecek ve Türk milletinin inancı üzerinden böyle kirli bir senaryo yürütülecek. AKP bu defa da mağdur edebiyatına sığınarak Türkiye'de icranın tepesini işgal etmeyi bir beş yıl daha sürdürmeyi amaçlamaktadır. Tekrar ifade ediyorum, Başbakan'ın amacı Cumhurbaşkanı olmak değil, Başbakan kalabilmektir.Bence asıl tehlike AKP gibi bir hükümet tarafından Türkiye'nin tekrar yönetilmesidir. Bu senaryo tutar ve milletimiz bir defa daha yanıltılırsa, Türkiye'nin eğer kaldıysa satılmamış yerleri satılacak, verilmemiş tavizler varsa verilecek, ABD'yle omuz omuza Irak'ta katliamlara devam edilecektir. Türkiye Cumhuriyetinin bir beş yıl daha AKP hükümetinin icraatlarına dayanma takati kalmamıştır.Bu tartışmalarla AKP hükümeti desteklenmemeli ve asıl tehlikenin tavizkar AKP hükümetinin işbaşında kalması olduğu her fırsatta anlatılmalıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024