Sevdiğiniz, değer verdiğiniz dostunuzun bir yakını kapınıza gelip size selamını getirse veya sizden bir istekte bulunsa hiç şüphe etmeden hemen bu arzusunu yerine getirmeye en üst düzeyde gayret sarf edersiniz. Fakat dostunuzun yakını sizi kandırmışsa yandı gülüm keten helva. Hayırsız bir evladın mahallenin bakkalına gidip 'Ahmet amca babamın selamı var şu kadar para istedi' deyip parayı cebellezi yapması gibi? Elbet gerçek ortaya çıkar, ama bu iki dostu bir düşünün.Peygamber (s.a.a.) Efendimize iman edenler ondan sadır eden kelâma, harekete, sükûta o kadar çok bağlı kalmışlardır ki bunu gören bazı kötü niyetli kişiler tarafından Müslümanlar yanlış yollara saptırılmak istenmiştir. Bunun için de en etkili yol olarak Peygamber Efendimizin (s.a.a) söylemediği söz, söylenmiş gibi gösterilmiştir. Bu kişileri Peygamber Efendimiz ümmetine kendi zamanında haber vermiş ve onlara beddua etmiştir. "Her kim ki benim adıma yalan söylerse cehennemdeki yerini hazırlasın." (Buhari İlim 38, Müslim Zühd 72, Ebu Davud İlim 4.)Kendi kabilelerini, aile efratlarını veya dünya ile alakalı görüşlerini üstün gösterebilmek için Allah'ın (c.c.) ve Peygamber'inin (s.a.a.) emri imiş gibi, kendi alçak arzu ve isteklerini ümmete kabul ettirebilmenin en basit ve etkili yolunun, o dinin peygamberinin ağzından konuşmak olduğunu görüp hiç vakit geçirmeden uygulamaya koymuşlardır. Peygamberi Efendimize isnat edilen bu yalanlardan bir tanesi de "Ashabım yıldızlar gibidir. Hangisine tâbi olursanız hidayete erersiniz" sözüdür.Bu sözün yalan olduğunun delillerini ortaya koyalım:1- Bu söz Allah'ın (c.c.) ayetiyle zıt mana ifade etmektedir. Tevbe Suresi 101. ayeti kerimede Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: "Etrafınızda olan bedevilerden ve Medine ehlinden nifakı adet haline getirmiş nice münafıklar vardır ki sen onları bilmezsin; onları biz biliriz. Yakında onları iki defa azap edeceğiz; sonra da büyük bir azaba döndürüleceklerdir."Münafık demek, dili ile mü'min olduğunu ikrar edendir. Acaba peygamberi gören her mü'min ashap olmuyor muydu? Allah'ın (c.c.) ayetle münafık dediğine, Peygamber Efendimiz (s.a.a.) nasıl 'hidayet rehberidir' der?2- Peygamber Efendimiz (s.a.a.) sahabeden sır kâtibi Huzeyfe'ye (r.a.), münafıkların listesini vermiş ve şöyle demişti: "Muhakkak ki ben sana bir sır vereceğim, onu asla hiç kimseye söylemeyesin. Muhakkak ki ben filan ve filanın (cenaze) namazını kılmaktan nehy olundum. Peygamber Efendimiz (s.a.a.) münafıkların kalabalık bir listesini verdi. (İbni Hacer Metâlibu'l-Âliye c. 14 s. 702.)Ashabının arasında münafıkların olduğunu bilen ve tek tek onların isimlerini yazdıran Peygamber Efendimizden (s.a.a.) bu icraatına ters düşen bir söz çıkabilir mi? 3- Bu hadisi şerif, Kütüb-i Tis'a (dokuz kitap) diye bilinen meşhur hadis kitaplarından hiç birinde yoktur. Bu söz yalnızca Beyhaki'nin, el-Medhal s.164'de geçmektedir. Büyük hadis âlimi İmam Ahmet bin Hanbel'in (ö.241 hicri) bu söz ile alakalı görüşü, İbn-i Emir-il Hacc'ın "Et- takrir-u vet-tahbir" kitabında ibn-i Kudame'nin Silsilet-ül Ehadis-üz Zaifet-i Vel-Mevzua kitabında c. 1 s. 79'da nakledilmiştir. Otuz kadar hadis âlimi bu yalan sözün değerinin olmadığını bildirmiştir.4- Buhari'nin ve Nesâi'nin "Ez-Zuafa" (Zayıf Raviler) isimli kitaplarında, ibn-i Cevzi'nin "El-Mevzuat" ve "El-ilel-ül Mütenâhiye" kitaplarında ve diğer ricâl kitaplarında bu sözü nakleden ravi Abdurahim bin Zeyd, "Hiçbir değeri yoktur", "Çok yalancıdır", "çok yalancı bir habistir" gibi ifadelerle tanıtılmıştır.5- Hangisine tabi olursanız hidayete erersiniz sözü ile ne kast ediliyor? Hidayet acaba Allah'tan (c.c.) değil mi? Kasas suresi 56. Ayeti kerimede hidayet Allah'tan (c.c.) denmiyor mu? Eğer hidayetten kasıt hidayete ulaştıracak rehberse o zaman kimse kusura bakmasın Peygamber Efendimiz'in (s.a.a.) rihletinden sonra, İmam Ali'nin (k.v.) olduğu yerde ümmeti irşat ve ikaz kimin görevidir? Zaten bütün sıkıntılar vazifesi olmayanların işe karışması yüzünden değil midir?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ali Nezir / diğer yazıları
- Maarif yüzyılı! / 13.01.2025
- Denizcilik İşletmeleri / 27.12.2024
- Savaşların kazananları! / 06.12.2024
- Ortadoğu’da gözü olanlar! / 25.10.2024
- Şam’ın ve Halep’in limanı Beyrut’tur! / 18.10.2024
- Kahire’deki Türk şehitliği! / 20.09.2024
- Kavimler göçü veya sığınmacılar! / 17.08.2024
- Avrupalıların keşif dediği ‘sömürü’! / 09.08.2024
- Top oynayan çocuklara atılan füze / 30.07.2024
- Kerbela! / 16.07.2024
- Denizcilik İşletmeleri / 27.12.2024
- Savaşların kazananları! / 06.12.2024
- Ortadoğu’da gözü olanlar! / 25.10.2024
- Şam’ın ve Halep’in limanı Beyrut’tur! / 18.10.2024
- Kahire’deki Türk şehitliği! / 20.09.2024
- Kavimler göçü veya sığınmacılar! / 17.08.2024
- Avrupalıların keşif dediği ‘sömürü’! / 09.08.2024
- Top oynayan çocuklara atılan füze / 30.07.2024
- Kerbela! / 16.07.2024