Teknolojinin nimetleriyle iletişim ve bilgi toplumu olmak yerine toplumsal iletişimi eksik, bilgi yığınları içinde bilgisiz, okumayan bir millete dönüştük, dönüştürüldük. Nesiller zamanla popüler kültürün tatlı zehiriyle dini, ahlaki ve milli bilinç yönünden zayıflatılırken gerek görüntü ve şekil gerekse fikir yapısı açısından maalesef kendi öz kültüründen, geleneğinden ve maneviyatından uzaklaştığını görmekteyiz. Rol model eksikliği, batı ve medyatik tip hayranlığı maalesef gençliği olumsuz etkiliyor. Yalnız gençleri değil yazılı ve görsel medyanın yozlaştırıcı etkisinin beşikten mezara toplumun her kesimini düşünce ve tercih etme noktasında bazı otoritelerin istediği yöne yönlendirdiğini ve hatta uyuşturup sakinleştirdiğini söylemek hiç de yersiz olmaz.Salonlarımızın başköşesinin sahibi televizyon bizi film, çizgi film, eğlence programları, diziler ve haberler vasıtasıyla tepkileri sindirilmiş, sinirleri alınmış bir topluluk haline getiriyor. Mesela sevilen birkaç dizide gizliden gizliye aman bu halinize şükredin 80'lere geri dönersiniz tehditleri savruluyor. Özellikle malum kanallar ve onların takipçileri memleketi dört dörtlük bir ekonomiye sahipmiş gibi gösterme yarışında. Haberler ülke ve dünya gündeminin gerçeklerini bizden gizliyor. Gerçekte olduğundan farklı bir ülke farklı bir dünya düzeni ortaya koyuyor. Oysaki gerçek dürüst habercilik yapan kimseler ve ekonomik istatistikler Türkiye'nin borç içinde yüzdüğünü gösteriyor. Siz de biliyorsunuz ki kiminle görüşsek ya kredi borcu ya da kredi kartı borcu var. Asgari ücretle dar boğazda geçim sıkıntısıyla yaşayan adam duble yollarla açılan avm'lerle -sözde hizmettir- diye avunuyor. Çünkü ona öyle deniliyor. Amcam, teyzem, kardeşim senin araba almaya gücün mü var o yoldan gidesin, benzin almaya gücün mü var olmayan arabana koyasın, paran mı var ki o pahalı ve yerel esnaf katili avm'lerden alış veriş yapasın?Yine, KPSS'yi kazanamadığı için boğaz tokluğuna ücretli öğretmenlik yapan bir öğretmenin bugünlerin ülkemizin tarihindeki en zengin ve bolluk içinde yaşadığı dönem olduğunu iddia etmesi de ayrı bir çelişki. Bu çelişkili örnekleri daha da çoğaltmak mümkün. Maalesef algı öyle bir yerleşmiş ki içinde yaşadığı hakikati bir balığın suda yüzdüğünü fark etmediği gibi göremiyor.Medya memleketin ve hatta tüm dünyanın tek kurtuluş reçetesi olan devrim niteliğinde bir gerçeği daha gizliyor vatandaştan. Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni? İçimizden âlim bir yiğit çıkıyor meydana ve dünyaca ünlü bir ekonomi modeli ortaya koyuyor seneler evvel... Modelin ve Üstad'ın ezcümle mesajı şu: "Ey milletim, sen her şeyin en iyisine layıksın, hazineler (yer altı ve yer üstü kaynakları) üzerinde oturan dilenci gibisin, seni insani yaşam standartlarına, huzura ve refaha kavuşturayım. Devlet; baba devlet olsun ki açları doyursun, çıplağı giydirsin."Kısacası Üstad Prof. Haydar Baş ve Milli Ekonomi Modeli vahşi kapitalist sisteme karşı bir ülkeyi güçlü kılıp insanlığa bağımsız ve barışçıl bir duruş sergiletecek yegâne çözüm. Sosyal adalet ve barışın sağlanabileceği tek ekonomik model. Bu gerçeği bizden önce dünyanın ileri gelen ülkeleri fark edip modeli uygulamak için çoktan harekete geçti. Artık sıra yüce Türk milletinde, hatta sırası geldi de geçiyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İlay Sultan / diğer yazıları
- Ehl-i Sünnet İmamları'nın Ehl-i Beyt sevdası / 19.06.2017
- Atatürk ve 19 Mayıs üzerine / 21.05.2017
- Gadir-i Hum'un önemi / 03.05.2017
- Gadir-i Hum / 28.04.2017
- Yalan dehlizinde sürüklenen millet / 19.04.2016
- Bu kaçıncı kara sabah? / 08.02.2016
- Uzaylı taşlama / 23.06.2015
- Milli Mücadelede Akif'in safı / 29.05.2015
- Sokağın nabzı / 28.04.2015
- O gözlükleri çıkarın / 21.04.2015
- Atatürk ve 19 Mayıs üzerine / 21.05.2017
- Gadir-i Hum'un önemi / 03.05.2017
- Gadir-i Hum / 28.04.2017
- Yalan dehlizinde sürüklenen millet / 19.04.2016
- Bu kaçıncı kara sabah? / 08.02.2016
- Uzaylı taşlama / 23.06.2015
- Milli Mücadelede Akif'in safı / 29.05.2015
- Sokağın nabzı / 28.04.2015
- O gözlükleri çıkarın / 21.04.2015