Kıyafet yalnızca insana has kılındığı için insana ait elbiselerin, giysilerin, mekanların ve hatta eşyaların hafızası vardır. Elbise adeta insanileşmiş, zamanla insandan bazı özellikler kıyafetlere geçmiştir. Nasıl "İnsan elbisesidir" dediysek elbise de insani olmuş, adeta insandan bazı özellikler edinmiştir. Çünkü elbise sadece insana özgüdür.
Bu özellik onu insana dair bir bez parçası olmaktan ayırmış, diğer canlıların gözünde insandan bir cüz olmasını sağlamıştır. Bu inceliği bilen bilgeler, imparatorlar, bazı kral ve padişahlar elbise ve kaftanlarını kendileri gibi düşünsünler diye vezirlerine, yardımcılarına hediye etmişlerdir. Onları etkilemek, üzerlerinde bir hatıra bırakmak için bunu yapmışlar ve hatta daha cömert lider ve krallar elbise ve eşyalarını halka hediye göndermişlerdir. Bunu özellikle halkın kendisi gibi düşünmesi için yapmışlardır. Zira elbiselerin ve eşyaların insandan insana sirayet eden özellikleri olduğunu bilmişlerdir.
İnsanın hayvandan ayrılan yönlerinden biri de hayvanların açken vahşi, tokken sakin olmalarıdır. Oysa insanoğlu için durum tersinedir. Aç iken insan mazlumlaşır ama ihtiyaçları karşılandıkça hep daha fazlasını ister. Oysa hayvanların tabiatları farklıdır ve yaşamak zorunda olduklarından vahşi olmak zorundadırlar. Zira hayatta kalmak için bunu yapmaya mecburdurlar. Aslanların vahşi, tilkilerin kurnaz, yılanların sinsi, kargaların kindar, kedilerin nankör olduğuna kesinlikle inanmayın, zira onların doğası böyledir. Ancak hayvanlarda doğal olan bu özellikler insana geçerse işte o zaman insan vahşileşir, nankörleşir, sinsileşir ve kindarlaşır. Esasen insana yakışmayan budur.
İnsandan insana geçen özellikler olduğu gibi insandan mekâna ve eşyalara geçen özellikler de vardır. Hatta insandan diğer canlılara geçen özellikler de vardır. Hayvanlar uysaldır aslında. Hatta insandan da hayvana bazı özellikler geçerse hayvan evcilleşir; insanlardan korumayı, sevmeyi, sevilmeyi öğrenir. Nihayetinde yardımcı olur, sırtına alır binek olmayı öğrenir, korur kollar gözetir hatta bekçilik yapmayı öğrenir. Sahibine sadık olur, ihanet etmez, sever sevilir, nankör değildir, ihanet bilmez. İnsandan hayvana geçen bu özellikler sayesinde doğadaki en vahşi hayvanlar bile evcilleşebilir. Özetle, insandan hayvana, bitkiye, doğaya, elbise ve eşyaya bazı özellikler geçer.
Zira bizi hiç tanımayan biri elbisemizin içine girince düşüncelerimizden etkilenir. Ayakkabılarımızla yürüdüğünde adımları bize daha yaklaşır. Zira giysilerin de mekânlar gibi hafızası vardır. Bu yüzden insan zaman zaman giysilerini değiştirmeye ihtiyaç duyar. Bununla beraber insan elbiselerini tanır ve birer birer onları giyinmeye başlar. Bazen kendisinden uzaklaşmak için bazen yeni bir benlik için bunu yapar.
Onları hevesle giyinir ama sonra değiştirir. Belki de 'Ben artık değiştim yeni biri hatta başka biri oldum' demek ister. Bunlar bazen zamanla beğeniye, bazen bıkkınlığa dönüşür. Bu elbiseleri kirletir, bazen değiştirir. Farkına varmadan katman katman kirletir. Yenilediğinde ise bu yeni elbiseler ile güzelleşir. Ve hatta zamanla kat kat giyinmeyi öğrenir. Bu özelliklerin farkına varırsa işte o zaman insan ''Âdemleşir".
Bu sebeple vicdani elbiseleri süslü ve özeldir. Merhamet, sevgi, hikmet, aşk giysisi vardır; kanaat, af, tövbe, sabır, şükür, muhabbet elbisesi gibi daha birçok giysileri vardır insanoğlunun. Bunları üst üste giyinen insan ideal insandır. Ancak unutan bir canlı olan insan, bu elbiseleri de unutur, bazen onları kirletir. Ancak mutlaka değiştirir Ama nihayetinde temizlemeyi öğrenir, illa ki yenilenir. Elbet mesele vazgeçmemektir. Elbiselerini kat kat giyinene kadar değiştirmesini ve yenilemesini bilmelidir. Zira insan elbisedir, insan elbisede; elbise insanda gizlidir.
- Elbise Kuramı-2 / İnsan elbisesinde saklıdır / 10.05.2024
- İCMA VE İCTİHAD / 26.10.2022
- Geylani okulunda Ehl-i Beyt ekolü / 10.08.2022
- Geylani Okulu / 29.07.2022
- Bir tasavvuf anatomisi / 22.07.2022
- Antroposen Çağı / 30.06.2022
- Holosen / Mavi Cennet / 09.06.2022
- Bir Deniz Masalı/ Günebakan Şiiri / 09.05.2022
- Sakız orucu bozar mı? -2- / 19.04.2022