ABD ve yandaşlarının Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında İslam ülkelerini kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirme yöntemleri, sonuç aynı kapıya çıksa da çeşitlilik arz ediyor.
Direkt olarak işgal yöntemi… Örneğin Irak. ABD, yanına bir takım batılı müttefiklerini de alarak direkt olarak Irak’ı işgal etti. Bu işgale en büyük lojistik katkıyı da Türkiye sağladı.
Milyonlarca sivil katledildi, geçmişte Haçlı seferlerinde yaşanan büyük zulümler aynen bu modern Haçlı seferinde de yaşandı. ABD, Ortadoğu’nun merkezinde olan Irak coğrafyasına yerleşti. İşgal sürecine gelinceye kadar ABD’nin bölgedeki çıkarlarına en fazla desteği sağlayan Saddam Hüseyin’i yine ABD çıkarları için idam ettirdi.
Irak’tan sonra ABD bu yöntemi kullanmadı, çünkü çok büyük bedel ödedi, asker kaybetti, kendi halkıyla ve dünya kamuoyuyla karşı karşıya geldi.
Uluslar arası birlikleri yanına alarak umumi işgal yöntemi… ABD, BM ve NATO gibi uluslar arası birlikleri devreye koyarak işgal planlarını bunlar üzerinden yürütmeye çalıştı ve halen çalışıyor. ABD bu yöntemle riski bu kuruluşların üzerine atmış oluyor. Afganistan’da gerçekleşen işgal bu yöntemle olmuştur. İşgal yine ABD’nin çıkarlarına hizmet etmektedir ve NATO bu amaç için kullanılmaktadır. Libya sürecinde ise ABD önce BM’den karar çıkarttırmıştır ardından BM kararından yola çıkarak NATO’yu devreye sokmuştur.
Tabi, bu yöntemde önce BM’nin ardından da NATO’nun ikna edilmesi gerekmektedir. ABD gerek Afganistan, gerekse Libya sürecinde bunu başarmıştır ama Suriye konusunda Rusya ve Çin’in vetosu sebebiyle aynı neticeyi hala alamamıştır.
İçerideki işbirlikçilerin devreye konulması ve desteklenmesi yöntemi…
Esasen bu yöntem diğer bütün yöntemlerde de kullanılmaktadır ama Mısır ve Tunus örneğinde olduğu gibi bu yöntem tek başına da ABD adına iş bitirebilmektedir.
ABD bu yöntemi özellikle Irak işgalinden sonra 2004 yılında Fas’ta yapılan bir toplantıdan sonra devreye koymuştur. Direkt işgal yöntemi çok büyük kayıplara neden olduğu için böyle bir yöntemin devreye girmesi kararlaştırılmıştır.
Bu yöntem özellikle de ajanların rahatlıkla cirit atabildiği ülkelerde neticeye götürmektedir. Mısır ve Tunus’ta yerli ve yabancı ajanlar halkı her türlü iletişim unsurunu da devreye koyarak halkın bir bölümünü yanına almış ve ülke liderlerini devirmişlerdir.
Mısır lideri Mübarek ömür boyu hapse mahkum edilirken, Tunus lideri Zeynelabidin ülkesini terk etmek zorunda kalmıştır. Her ikisi de iktidarları döneminde ABD’nin en büyük müttefikleriydi. Bu değişimle birlikte Mısır ve Tunus artık rahatlıkla parçalanabilecek ve kaynakları sömürülebilecektir.
Terör yöntemi… ABD bu yöntemi birçok ülkede kullanmaktadır. Örneğin Suriye’de… Çünkü Suriye konusunda Rusya ve Çin sebebiyle BM ve NATO’yu devreye koyamamaktadır; Suriye halkını Tunus ve Mısır’da olduğu gibi Esad’ın karşısına geçirememektedir. Geriye illegal yöntem yani terör yöntemi kalmaktadır.
Diğer bir örnek ise Türkiye’dir. Neden mi? ABD Türkiye ile müttefik gözükerek onu BOP kapsamında işgal planlarında kullanabilmektedir. Bu sebeple kendi yapacaklarını terör gruplarına ve siyasi uzantılarına yaptırarak ve mevcut siyaseti de onların emrine amade kılarak Türkiye’deki şekillenmeyi sağlamaktadır.
Başka bir ülkeyle çatıştırma yöntemi… ABD, hedefteki bir ülke hakkında BM ve NATO kararı çıkartamıyorsa, orayı direkt işgal edemiyorsa, halkını kışkırtamıyorsa, ajanlarını o ülkeye sızdıramıyorsa, terörü de körükleyemiyorsa geriye tek yöntem kalıyor, başka ülkeyle onu çatıştırmak. İşte İran’a uygulamak istediği yöntem budur, İran ile Türkiye’yi kapıştırmak istemesinin nedeni de budur.
Türkiye ise bütün bu ve benzeri yöntemleri iyi bilmeli ve bugüne kadar hizmet ettiği ABD çıkarlarının bir gün kendisini de hedeflediğini unutmayarak verdiği desteklere artık bir son vermelidir.
Direkt olarak işgal yöntemi… Örneğin Irak. ABD, yanına bir takım batılı müttefiklerini de alarak direkt olarak Irak’ı işgal etti. Bu işgale en büyük lojistik katkıyı da Türkiye sağladı.
Milyonlarca sivil katledildi, geçmişte Haçlı seferlerinde yaşanan büyük zulümler aynen bu modern Haçlı seferinde de yaşandı. ABD, Ortadoğu’nun merkezinde olan Irak coğrafyasına yerleşti. İşgal sürecine gelinceye kadar ABD’nin bölgedeki çıkarlarına en fazla desteği sağlayan Saddam Hüseyin’i yine ABD çıkarları için idam ettirdi.
Irak’tan sonra ABD bu yöntemi kullanmadı, çünkü çok büyük bedel ödedi, asker kaybetti, kendi halkıyla ve dünya kamuoyuyla karşı karşıya geldi.
Uluslar arası birlikleri yanına alarak umumi işgal yöntemi… ABD, BM ve NATO gibi uluslar arası birlikleri devreye koyarak işgal planlarını bunlar üzerinden yürütmeye çalıştı ve halen çalışıyor. ABD bu yöntemle riski bu kuruluşların üzerine atmış oluyor. Afganistan’da gerçekleşen işgal bu yöntemle olmuştur. İşgal yine ABD’nin çıkarlarına hizmet etmektedir ve NATO bu amaç için kullanılmaktadır. Libya sürecinde ise ABD önce BM’den karar çıkarttırmıştır ardından BM kararından yola çıkarak NATO’yu devreye sokmuştur.
Tabi, bu yöntemde önce BM’nin ardından da NATO’nun ikna edilmesi gerekmektedir. ABD gerek Afganistan, gerekse Libya sürecinde bunu başarmıştır ama Suriye konusunda Rusya ve Çin’in vetosu sebebiyle aynı neticeyi hala alamamıştır.
İçerideki işbirlikçilerin devreye konulması ve desteklenmesi yöntemi…
Esasen bu yöntem diğer bütün yöntemlerde de kullanılmaktadır ama Mısır ve Tunus örneğinde olduğu gibi bu yöntem tek başına da ABD adına iş bitirebilmektedir.
ABD bu yöntemi özellikle Irak işgalinden sonra 2004 yılında Fas’ta yapılan bir toplantıdan sonra devreye koymuştur. Direkt işgal yöntemi çok büyük kayıplara neden olduğu için böyle bir yöntemin devreye girmesi kararlaştırılmıştır.
Bu yöntem özellikle de ajanların rahatlıkla cirit atabildiği ülkelerde neticeye götürmektedir. Mısır ve Tunus’ta yerli ve yabancı ajanlar halkı her türlü iletişim unsurunu da devreye koyarak halkın bir bölümünü yanına almış ve ülke liderlerini devirmişlerdir.
Mısır lideri Mübarek ömür boyu hapse mahkum edilirken, Tunus lideri Zeynelabidin ülkesini terk etmek zorunda kalmıştır. Her ikisi de iktidarları döneminde ABD’nin en büyük müttefikleriydi. Bu değişimle birlikte Mısır ve Tunus artık rahatlıkla parçalanabilecek ve kaynakları sömürülebilecektir.
Terör yöntemi… ABD bu yöntemi birçok ülkede kullanmaktadır. Örneğin Suriye’de… Çünkü Suriye konusunda Rusya ve Çin sebebiyle BM ve NATO’yu devreye koyamamaktadır; Suriye halkını Tunus ve Mısır’da olduğu gibi Esad’ın karşısına geçirememektedir. Geriye illegal yöntem yani terör yöntemi kalmaktadır.
Diğer bir örnek ise Türkiye’dir. Neden mi? ABD Türkiye ile müttefik gözükerek onu BOP kapsamında işgal planlarında kullanabilmektedir. Bu sebeple kendi yapacaklarını terör gruplarına ve siyasi uzantılarına yaptırarak ve mevcut siyaseti de onların emrine amade kılarak Türkiye’deki şekillenmeyi sağlamaktadır.
Başka bir ülkeyle çatıştırma yöntemi… ABD, hedefteki bir ülke hakkında BM ve NATO kararı çıkartamıyorsa, orayı direkt işgal edemiyorsa, halkını kışkırtamıyorsa, ajanlarını o ülkeye sızdıramıyorsa, terörü de körükleyemiyorsa geriye tek yöntem kalıyor, başka ülkeyle onu çatıştırmak. İşte İran’a uygulamak istediği yöntem budur, İran ile Türkiye’yi kapıştırmak istemesinin nedeni de budur.
Türkiye ise bütün bu ve benzeri yöntemleri iyi bilmeli ve bugüne kadar hizmet ettiği ABD çıkarlarının bir gün kendisini de hedeflediğini unutmayarak verdiği desteklere artık bir son vermelidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025